9 - Hemşire

3.4K 165 70
                                    

Aynı konu üzerinde defalarca durmayı seven biri değilim. Bu yüzden çoğu zaman, zaman atlamaları ve hızlı akış görebilirsiniz hikayede.

________

Bir hafta sonra.

Yakup doktor olduğundan Umut'un eve gelmesine izin vermişlerdi. Tek sorun Yakup'un, kardeşimi bana göstermemesi. Hâlâ enfeksiyon riski olduğundan içeri girerken etrafımı cerrahi maske, cerrahi eldiven, bone, cerrahi önlük tarzı giysilerle etrafımı donatıyordu. Umut hâlâ serumlarla yemek ve içecek ihtiyacı karşılanıyordu.

Umut'un serum değişimleriyle kısa zamanlı eve aldığımız özel hemşire ilgileniyordu. Hemşire benim yaşlarımda genç biriydi. Umut için bir odayı tamamen boşaltarak dip köşe temizlik yaptılar ve hastane odasına cevirmişlerdi. Yatak bile internetten aldıkları hastane yatağı olmasını beklemiyordum. Ne zaman içeri girsem hastane odasinda olduğumu düşünüyordum. Odada bir banyo vardı. Ara sıra hizmetçinin onu yıkadığını söylüyordu Umut.

Hemşireye başlarda güvenmediğimden sıksık Umut'un ağzını arar ona nasıl davrandığını sorardım. Ancak dediğine göre gayet güzel davranıyordu. Umut'un yalan söylediğini hemen anlayan biriyim ve eminim ki doğruyu söylüyordu.

"Abicim yemek ayıklama." dedi Yakup, Utku'ya bakarak. Utku ise omuz silkti "banane! Sen Umut'u görmemi engellemezsen bende yemeğimi yemem!" dediğinde gülmemek için kendimi tuttum. "Maalesef Utkucum, Umut'u abin bana da göstermiyor." dediğimde kendisi oflarken onun kaşığını alarak tabağını bolca yemek doldurup ağzına tıktığımda bana şaşırarak baktı.

"Ama sen daha ergensin ve gelişmen lazım." Diğerleri gülerken Utku elimdeki kaşığı alarak ağzındaki pilavı çiğnemeye başladı. Gözlerimi Yakup'a çevirdiğimde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Utku önündeki koladan birkaç yudum alarak yutkunduğu gibi bana sinirli şekilde baktı. "Abla ya! Umut'u özledim ben." dediğinde başını okşadım. "Bende ablam, bende özledim Umut'u. Umut'un sağlığı için biraz dışını sıkman lazım. Tamam mı?" gözleri dolu sekikde başını eğdiğinde tebessüm etmiştim. Bunca zaman eğer bana bir şey olursa Umut'a ne olurdu diye düşünüyordum. Artık bunu düşünmeme gerek yok sanırım.

Önümdeki yemeği yedikten sonra salona geçerek kekleri yemeğe başladım. Bu esnada içeriye hızlıca hemşire girdiğinde hepimiz şaşırarak ona baktık. Hemsire nefes nefese kalmıştı "Yakup Bey, Umut Bey aglamaya başladı onu susturamıyorum."

Hızlıcana üçümüz yukarı çıktığında ben ve Yakup cerrahi kıyafetler giyerek içeri girdik hemşirenin zaten üzerinde kıyafetler vardı bizimle içeri girdi. Maskeyle ağzımı kapatarak ağlayan Umut'un yanına geldim.

"Umut." dediğimde Umut bana baktı. Gözlerinden anladığım kadarıyla yeni uyanmıştı. Ona sarılarak başını okşamaya başladım. "Geçti ablam, geçti bir tanem."

Vücudu kıpkırmızı olmuştu.

Bir süre yanında durarak uyuması için ninni söylemeye başlamıştım. Bu esnada Yakup düşük dozlu bir sakinleştirici iğneyi koluna batırmıştı. "Neler oldu?" dedi Yakup. Hemşire telaşla Yakup'a baktı. "Bilmiyorum! Serumunu değiştirmek için geldim bir anda ağlamaya başladı." Yakup sinirli bir şekilde iç çekti.

"Çocuk neden bir anda ağlasın Yaren?" dedi sinirli şekilde. Hemşire telaşla başını eğerken araya girdim. "Doğru söylüyor abi. Umut yeni uyandığı zamanlar ara sıra ağlama krizine girer." dediğimde bana baktı. Başını sallayarak geri hemşireye baktı. "Tamam işine devam et." dediğinde hemşire komodinin üzerinde duran serum torbasını değiştirerek odadan ayrıldı.

"Ne olur, ne olmaz kamera kayıtlarına bakacağım. Sende çok durma çık abicim." dediğinde başımı salladım. Kendisi çıkarken bende kucağımdaki Umut'u geri yatağına yatırdım. Üzerine battaniye örterek odadaki ışığı kapattım ve odadan çıktım. Çıktığım gibi üzerimde olan tek kullanımlık giysileri çöpe atarak salona indim. Meraklı gözler bana çevrildi.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin