20 - Kuzenler

1.7K 94 16
                                    


Caner abimin gözünden bir yaş daha düşerken sandalyeme doğru eğilmesi için deri ceketinden tutup kendime doğru çekmiştim. Ellerim gozlerinde akan yaşlara gitti. Onları silerken tamamen eğilerek yanağıma bir buse kondurup tekrar sarıldı.

"Ben çok özür dilerim bebeğim."

Sonuç olarak salona geçmiştik ve Caner abim üzerinde yazlık bir şort ile oturmuş Yakup abimin söylene, söylene yarasını temizlemesini izliyordu. Kimse neler olduğunu bilmese de şu anlık Caner abimin sakinleşmesi için konuyu açmıyordu

"Sen adam olacaksında görecem!" diye söyleniyordu Yakup abim.

"Ya abi tamam abartma." Yakup abim sinirle ona bakarken Caner abim ağzını fermuar çeker gibi iki parmağıyla kapatmış gibi yaparken hepimiz onların bu halini izliyorduk.

"Yakup Bey..." diye mırıldandı Yaren. Yakup ne dediğini anlamış gibi başını salladı. "Farkındayım güzelim şu an onu düşünüyorum." Kaşlarımı çatarak yanımda oturan Atakan'ı dürttüm. Tekerlekli sandalyede rahat olmadığımdan abimlerden beni koltuğa oturmalarını istemiştim. Şu an Atakan ile ikili koltukta oturuyorduk.

Atakan bana bakarak ne var der gibi kafasını sallarken fısıldadım. "Yarasında bir sıkıntı var değil mi? Tıp okuyorsun biliyorsundur." Atakan başını salladı. "Yara enfeksiyon kapmış." dediğinde üzgünce Caner'e baktım.

"Üzülme, Yakup abim başarılı bir doktordur. En hafifinden atlatır." diyerek omzumu sıvazlarken sırtımı koltuga yasladım. "Kaçla gittin oğlum?" dedi Feride yengem.

"Düştüğüm zaman 300 ile gidiyordum." Kaşlarımı çatarak ona baktığımda aklımda soruyu Serhat abim sormuştu. "İzmir'den, Trabzon'a 3 saatte 300'le mi geldin?" Caner abim ağzında bir şeyler mırıldanırken Metehan abim konuştu,

"Sesli şöyle!"

"900!" Odada kaç ile gittiğini bağırırken gözlerimi kocaman açarak ona bakmıştım. "Hassiktir yürek mı yedin oğlum sen? Bu kadar saat dağlık yollarda 900 ile sürmek ne kadar riskli senin haberin var mı?" Alparslan'ın tepkisi gayet yerinde bir tepkiydi. Şu an bacaklarım tutsa boğazına yapışırdım.

"Neler olduğunu anlat artık! Neden böyle heyecanlandın!" dediğimde herkes sessizleşio Caner'den cevap beklediler.

Caner elindeki telefonu açarak bir şeylere girdi ve Ekin'e uzattı.

"Azra'nın güvende olduğunu mu sanıyorsun?" bilinmeyen bir numara onun gözünü korkutmuştu. Bu yazıyı görür görmez ise Caner abim kımseyi aramadan gazlara asılmıştı.

"En ufak bir hatada derini asfalttan kazarlardı abi. Nasıl böyle bir saçmalık yapabildin?" Kaan'ın bu konuşmasıyla yanındaki Uraz, Kaan'ı dürtmüştü.

Elimdeki kahveden içerken odanın köşesinde oynayan Cengiz ve Umut'a baktım. Beraber arabalarla oynuyorlardı. Salona geçtiğimiz gibi Cengiz, Umut'tan özür dilemiş, Umut da onu affetmişti. Tebessümle onlara bakarken kahvemi yudumladım.

"Kızım 17 yaşında ayrı eve çıktığını söyledin. O yaşta nasıl seni işe aldılar?" dedi dedem bana bakarak. Ağzımın içini kemirirken gözlerimi diğerlerinde gezdirdim. Herkesin beni merak ettiği bir gerçekti. Geri dedeme bakarak konuştu.

"6 ay kadar yasal olmayan bir gece kulübünde garsonluk yaptım. Tabi 4,5 yaşında olan Umut'u yalnız bırakmadığımdan daha yeni tanıştığım yabancı komşulara emanet etmek dışında bir çözüm yolum olmamıştı." Elimdeki kahveden yudumlarken Alparslan konuştu. "Başka bir yer bulamadın mı?" Başımı iki yana salladım.

"Benim gibi doğru dürüst kendine bile bakamayan biri sanayi gibi bir yerde ise giremezdi. Gündüz çalışabileceğim yerler kafe gibi yerlerdi ama reşit olmadığım için beni kabul etmediler. Son çare gece kulübüydü." Sırıtarak gözlerimi kaçırdım. "Babam yaşında sarhoş heriflerin saçma sapan hareketlerine meraklı değildim bende." İçimden söylediğimi düşünsem de annemin üzgün yüzünü görmemle sesli söylediğimi fark etmiştim.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin