14 - Hastalık

2.6K 131 74
                                    


Genç kız o kadar kişinin ortasında bayıldıktan sonra apar topar hastaneye götürüldü. Hastanede olduğunu öğrenen ev halkı Caner ve Umut dışında herkes hastaneye gelmişti. Umut'a bakan Caner telefonun dibinden ayrılmazken durumu Umut'a çaktırmamaya çalışıyordu.

Hastanede sadece ev halkı değil, Giray'ın ekibi ve Berk'te vardı. Yakup yine yakın dereceden ailesi olduğundan olaya müdahale edemese de yakından takip ediyordu. Bir gün geçse de ne olduğunu doktorlar anlamamış testleri beklemekten başka çareleri kalmamıştı. Ertesi gün, Umut'a bakmak için Yaren eve gitmiş Caner hastaneye gelmişti.

Caner'in Gözünden

Olanları duymamla kendimi kaybetmem bir olmuştu. Hastaneye gitmek istesem de Umut'u yalnız bırakamadım. Hastaneye geldiğimde gördüğüm manzara benim daha çok endişe etmeme sebep vermişti. Tıpkı Umut'ta olduğu gibi herkes cenazede gibi suratları asıktı.

Gözlerim hemen Yakup'u aradı. Bir kenarda oturmuş ellerinde olan tıp kitaplarına tek tek bakıyordu. Yanına gittiğimde kafasını kaldırmadı. "Neyi var kardeşimin?" dediğimde Yakup irkildi. Kafasını iki yana salladı "bilmiyorum. Doktorlar kesin bir şey söylemedi bu akşam çıkacak tahlil sonuçlarını bekliyoruz." dediğinde yutkundum.

Anneme kaydı gözlerim. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Babam sessiz olsa da hareketlerine bakacak olursam zor ayakta duruyordu. Metehan abim ortalıklarda yoktu büyük ihtimalle bir köşede sigara içiyordu. İkizlerden Mert öylece otururken Murat yoktu kesin abim ve Murat beraberdi. Mert'in yanına giderek oturdum. "Diğerleri nerede." dedim ona bakmadan.

"Atakan sinir krizi geçirdi. Metehan abim, Murat, Serhat, Ekin abim ve Giray'ın ekibi onu dışarı çıkardı. " Başımı salladım. Atakan kendini kaybettiğinde onu kimse durduramazdı. Bu yüzden bu kadar kişinin onun başında durması daha güvenilir. "Onu görebilir miyiz?" dediğimde Mert başını iki yana salladı.

"Hastalığı tespit edilene kadar görülmemesi en sağlıklısı dediler."

Saatler, asırlara dönüşürken sonunda test sonuçlarıyla doktorlar gelmişti. Dışarı çıkanlar içeri geçmişti. Atakan'ın gözleri anneminkiler gibi kan çanağına dönüşmüştü. İç çekerek gözlerimi ovaladım ve dikkatimi doktora verdim.

"Hastalığı romatoid artrit, testlere bakacak olursam hastalık oldukça ilerlemiş." Yakup araya girdi. "Ama bu hastalığın belirtileri çok şiddetli olabilir. Neden hiç belirtilerini göstermedi?" dediğinde doktor ona baktı. "İmkansız göstermemesi. Vücudunun çoğu yerinde şu an bile şişlikler var. Üstelik hareket kısıtlılığı başlamış durumda. Dedigine göre birkaç haftadır doğru dürüst bacaklarını oynatamadığı zamanlar oluyormuş. Ağrıları zaten hastalığın başından beri var."

"Peki şu anlık durumu nedir?" dediğimde doktor iç çekerek baktı.

-

Bütün kardeşler odaya girdiğinde annem doğruca öylece oturan Azra'ya sarıldı. "Kızım neden bize söylemedin?" diye annem ağlayan ses tonuyla konuştu. "Sorun değil Esma Hanım şu an iyiyim." dediğinde Yakup doğruca konuştu.

"Değilsin." dediğinde herkes ona baktı. "İyi falan değilsin belden aşağın felç, kollarını zar zor kaldırıyorsun." dediğinde gözlerini büyüterek ona baktı Azra. "Felç mi?" dediğinde Yakup umutsuzca yanına yaklaştı.

Annem sarılmayı bırakırken Yakup onu kolları arasına almış sarılmaya başlamıştı. "Neden bize kendini açmıyorsun Azra? " Azra öylece dururken gözlerini kapattı.

"Sorun değil elbet iyi olacağım." Odada en sakinimiz hastalığı olduğunu öğrenen Azra'ydı.

"Azra bu çok ciddi bir hastalık. Eğer bize daha önce söyleseydin erken tanı katabilirdik." Azra yavaşcana bir kolunu kaldırarak Yakup'un sırtına kattı.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin