34 - İlk adımlar

1.1K 80 15
                                    

Oy ve yorumları unutmayınnn ❤️

Hesabımı takip ederek hazırladığım kurgu geldiğinde bölüm bildirimlerini alabilirsiniz.

Her bölümde yazılan her bir yoruma bakıyorum cevap vermesem bile mutlaka beğenirim. Lütfen yorumları benden esirgemeyin. Keyifli okumalar. 


-

Yarın o adamı öldürmeye gidecektim...

Heyecanlıydım, oldukça heyecanlı.

Akşam yemeği geldiğinde herkes sofraya oturmuştu. Önümdeki yemekle oynarken yanımda oturan Atakan, "şundan yesene biraz."  Bana cevap verme ya da uzattığı şeye bakma fırsatı vermeden ağzıma soktuğu yemekle Atakan'a sinirle baktım.

Hıyar katmıştı ağzıma.

Ağzımdakini çiğneyip, "sal beni Atakan." diyerek önüme döndüm.

"Azra." Yakup'un seslenmesiyle ona baktım.

Bir süre bana tavır katmıştı Yakup. Yine yemekle ilgili bir şey söyleyeceğini düşünürken konuştu, "bu sene sınava girmen mantıklı olmaz. Zaten gergin bir sene geçirdin. Üzerine sınavla moralini bozma ve strese girme. Gelecek sene düzgün bir koç tutar onunla çalışırsın olur mu?" Dediği mantıklıydı ama gerçekten de yaşayacak bir senem olacak mıydı?

"Tamam abi." diyerek yemeğimi karıştırmaya devam ettim. Bacaklarım güçten kesilmişti. Fizyoterapi olumlu cevap vermiyordu ve kollarımı oynatmak gün geçtikçe zorlaşıyordu. Vücudumda olan ağrılardan bahsetmeme bile gerek yok.

Gün geçtikçe çöktüğümü herhangi bir teste bakmadan da anlayabilirdim. Gözüm Umut'a kaydı. Bu aileye alışmıştı. Bensiz de dayanabilirdi eminim...

Gözüm dolarken ellerimde bir şey hissettim. Atakan elimi sıkıca tutuyordu.

"Şu yemeğinle oynayıp durma." Çorbaya bandığı ekmeği ağzıma tıkayıp, beni azarlıyordu.

"Fizyoterapistinle konuştum tatlım, tedavinin büyük kısmı sende bitiyor. Olumsuz düşüncelerini kafandan uzaklaştır." Serap yenge benimle konuşurken tebessüm ettim.

"Yarın her torunum adına kurban kestirme kararı aldım. 22 koyun, 1 adet de inek kesilecektir. İnek torunumun iyileşmesi için olacak. Eğer bildiğiniz durumu olmayan aileler varsa şimdiden söyleyin." Masadaki bütün torunları saydım. 22... Umutla beraber 23 oluyordu.

Umut'u torunu olarak kabul etti demek oluyordu, Ahmet Bey.

"Baba biz ayarlarız durumu olmayan aileler için. " Poyraz Bey konuştuğunda başını salladı Ahmet Bey.

"Azra'cım pek zamanı mı bilmiyorum, iki gün sonra arkadaşlarla dışarı çıkacağız. Sende gelmek ister misin? Açılırsın biraz." Dicle ablanın konuşmasıyla ona baktım. Kararsızdım şu sıralar her şey o kadar üst üste geldi ki kafam patlamak üzereydi.

Üstüne bu bacaklarla... "Hadi ama lütfen!" Dicle abla ısrar ederken bu ısrarına tebessüm ettim.

"Şey olabilir Mardin'i gezdirirsin bana." dediğimde sevinçle başını salladı.

O gün yemek yedikten sonra kendi odam yerine Dicle'nin odasında kalmıştım. Benim odamın sabahtan kalma kırık camı vardı ve yarın yapılacaktı. Üzerine bir süre yalnız başıma uzun süre bir odada kalabileceğim konusunda emin değildim.

Sabah olduğunda üzerime siyah tişört ve pantolon giymiştim. Bugün büyük gündü. Salona girdiğimde genç kesim toplanmış kendi hallerinde takılıyordu.

Benim girmemle Caner abim ayağa kalkıp yanıma geldi ve anlımdan öpüp. Onun bu hâline tebessüm ederken çömelip ellerimi tuttu.

"Metehan abim... Onu senin öldürmek istediğini söyledi. Bu doğru mu?" Caner abimin bu konuşmasına abimler şaşırmazken kuzenlerin hepsi şaşkınca bana bakıyordu.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin