33 - Geçmiş

1.1K 78 20
                                    

Oy ve yorumları unutmayınnn ❤️

Hesabımı takip ederek hazırladığım kurgu geldiğinde bölüm bildirimlerini alabilirsiniz.

Dün gece benim için harikaydı Gençkurgu etiketinde 67k kurgu arasında 2. sıradaydık ve dün geceden bu yana +6k civari bir okunma, yorum ve oylar geldi. Bugün düşsek bile o bir gecenin keyfi kesinlikle paha biçilemezdi. Her bölümde yazılan her bir yoruma bakıyorum cevap vermesem bile mutlaka beğenirim. Lütfen yorumları benden esirgemeyin. Keyifli okumalar. 

Birde Kürtçe kelimelerde yapay zekadan yardım aldım hatam varsa affola.

-

34 yıl önce

"Keça min, kerema xwe li samanên manan binêre. (Kızım ineklerin samanlarına bak.)" Genç Esma, annesinin talimatıyla ahıra girip ineklerin zamanlarını kontrol etti. Tam çıkacağı sırada duyduğu kalın sesle duraksadı.

Bu ne bir ineğe ne de bir koyuna aitti.

Arkasını dönüp ahıra doğru seslendi, "orada biri mi var?" Esma bozuk Türkçesiyle konuşurken o ses tekrar geldi.

Korkarak sesi takip ettiğinde kanlar içinde yerde yatan o çocuğu gördü.

Muhtemelen kendinden birkaç yaş büyük olduğu belliydi. Karnında bıçak ile yerde kıvranırken Esma koşarak ahırdan çıktı ve kendinden birkaç yaş büyük ablasını çağırdı telaşla. Ablası onunla ahıra girdiğinde hızla dizlerinin üzerine çöküp adamın nabzını kontrol etti.

Zehra, "Git babamları çağır!"  Esma gideceği sırada yerde acıyla yatan çocuk, "hayır... Lütfen." Esma onun konuşmasıyla durup çocuğa baktı.

"Ne saçmalıyorsun sen? Geberip gideceksin!" Zehra acıyla kıvranan çocuğa kızarken başını iki yana salladı çocuk.

"Lütfen... Düşman aşirettenim... Sizinkiler öldürür." Öldürmezdi. Ne Polat ne de Ahmet, yaralı bir çocuğu öldürürdü ama kızları o an çocuğa inanmıştı. Çünkü Ahmet kızlarına hep sertti. Polat ise babasının yolundan gidiyordu.

"Ne yapacağız?" Esma üzgünce konuşurken Zehra toparladı kendini. Abla olmak bunu gerektirirdi.

"Eşîrê we li ku derê ye? (Aşiretiniz nerede)" Zehra ona sorduğunda çocuk acıyla gözlerini kapattı ve adresi verdi.

"Tamam ayağa kalkabilecek misin? Arka kapıdan çıkıp seni hastaneye kadar bırakalım. Esma da aileni çağırır." Zehra sakinliğini koruyarak konuştuğunda Esma da başını salladı. Genç adam onların bu yardımsever hallerine şaşırırken kabul etmişti.

Yavaşça ayağa kaldırdılar genç adamı. Esma beyaz yeleğini çıkartarak genç adama uzattığında genç adam gözlerini Esma'yla buluşturup geri yeleğe baktı.

"Sağol." Elinden yeleği alıp karnındaki bıçak yarasına bastırırken yürümeye başladılar. Zehra onunla hastaneye eşlik ederken Esma düşman aşiretin başındakilerin konağına yol aldı.

Esma konağın önüne geldiğinde kalbi hızla atıyordu. Düşman aşiretin bölgesinde tek başına olmak oldukça tehlikeliydi, ancak yaralı genç adamın sözleri ve Zehra'nın kararlılığı ona cesaret vermişti. Kapıyı çaldı ve beklemeye başladı. Kapıyı açan yaşlı bir kadın, Esma'yı baştan aşağı süzdü.

"Ne istiyorsun?" dedi kadın sert bir sesle.

"Ben... Ben yaralı bir genç için geldim. Ailesini çağırmam gerektiğini söyledi," diye cevapladı Esma, sesinin titremesine engel olamadan.

Kadın bir an duraksadı ve sonra içeriye seslendi. "Rıza! Buraya gel!"

Kısa bir süre sonra, Rıza adında iri yarı bir adam kapıda belirdi. Esma'ya bakarak kaşlarını çattı. "Sen kimsin? Ne işin var burada?"

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin