32 - Çaresizlik

1.2K 80 26
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm...

Daha bir bölüm önce 18k okunma vardı... Hepinize çok teşekkür ediyorum. Final bölümüne az kaldı. Ve finalden sonra muhtemelen özel bölümler atma ihtimalim var. 

Çok hoşuma giden bir kurguya hazırlanıyorum. Onun bildirimleri için lütfen hesabımı takip edin.

Yazım hatalarım varsa affola!

-
Yaren'den

Yakup'un çıkmasıyla peşinden gitmiştim. Hızla mutfağa girerek eline geçen ilk bardağı yere attığında ağzımdan refleks olarak bir çığlık çıkmıştı.

"Yakup! Kendine gel." dediğimde bana çevirdi sinirli gözlerini. Sürekli yumuşak bakan gözleri bana nefretle bakmayalı uzun zaman olmuştu. İlk tanıştığımız zaman da böyle bakardı.

"NASIL KENDİME GELEBİLİRİM YAREN! HANIMEFENDİ İÇİN GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATALIM KENDİSİ BİZDEN HASTALIĞINI GİZLESİN!" Bana bağırmasıyla birkaç adım geriledim. Ondan bir gram korkmuyordum. Korktuğum şey şu an benzettiğim adamdı. Babamda bu şekilde bağırırdı...

Gözlerim dolduğunda yüzündeki sinir saniyeler içinde yok oldu. Yanıma gelip bana sarıldığında titrediğimi yeni fark ediyordum. "Özür dilerim... Yemin ederim korkutmak istemedim." Yumuşak sesiyle bana doğru konuştuğunda gergince nefes alıp verdim.

"Sorun değil." dedi titreyen sesim. Sarılmayı bırakarak göz yaşımı sildi.

"Azra'ya yüklenme. Sen değil miydin Azra'nın olduğu ortamda kavga çıkarmayın diyen. Şimdi ise onunla tartışan sen oldun." Gözleri benim gibi dolmuştu. Parmaklarımın ucuyla yükselerek dudaklarını öptüm.

"Sinirin ona değildi biliyorum. Ama ondan çıkarma. Sen harika bir doktorsun kendine yüklenme sakın." Doğrudan gözlerine baktığımda dudağımı ısırdı.

"Oha! Aile var, aile!" Kapıda konuşan kişiye baktığımız da Yakup'un kuzenlerinden İbrahim ve Deniz olduğunu farkettik. Utanarak Yakup'tan ayrılırken Yakup homurdandı.

"Sanki hiç görmediğiniz şey." dediğinde Yakup'u cimciklemiştim.

Yakup gergince yere oturup sırtını arkasındaki dolaba dayadı.

"Azra nasıl?" dediğinde İbrahim, "kızı dövmediğin kaldı hâlâ durumunu mu soruyorsun?" Yakup ona sinirle baktığında ağzına görünmez bir fermuar çekti.

"Uyuyakaldı Serhat onu odasına taşıdı."

"Çok kırdın onu gönlünü alsan iyi olur." dedi Deniz.

Yakup gözlerini ovalarken mutfak kapısı sertçe açıldı. İçeri giren Metehan Bey'di. O içeri girdiğinde Yakup ayağa kalkmıştı. Metehan Bey'in içeri gitmesiyle Yakup'un yüzüne yumruk inmesi bir olmuştu. Refleksle çığlık atıp geriye gittiğimde Metehan Bey, Yakup'un boğazını sıktı.

"BANA BAK YAKUP. BİR DAHA KARDEŞİME BAĞIRIRSAN SENİ BU ZEMİNE GÖMERİM." Yakup'un yüzü kızarırken diğerleri araya girmiş Metehan Bey'i, Yakup'tan ayırmışlardı. Yakup yere düştüğünde hemen onun yanına gidip elimle yüzünü yokladım.

"İyi misin?" Dertle iç çekip başını eğdi.

Ekin Bey, Emir Bey ve Serkan Bey içeri girdi.

Emir, "kendinize gelin! Biriniz hasta kıza bağırır, diğeriniz kardeşini döver. Bu şekilde mi örnek oluyorsunuz kardeşlerinize!" Emir Bey sabah ki dayağından sonra kendine gelmiş gibiydi.

Ekin Bey, "evet toparlayın kendinizi. "

Yakup şu an darmadağın gözüküyordu. Onun bu hâliyle içim yangın alanına dönerken Yakup yüzünü sıvazladı.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin