31 - Felç?

1.3K 89 39
                                    

Çok hoşuma giden bir kurguya hazırlanıyorum. Takip ederseniz onunda bildirimleri size ulaşır seviliyorsunuz...

-

Yakup'tan

Aldığım aramayla eve apar topar gelmiş doktor çağırmıştık. Karşımdaki doktora baktım. Yarı baygın Azra tavana bakarken doktor ise ayaklarını kaldırıp indirdi sonrasında ise kollarını kontrol etti.

"Durumu nedir?"

"Hastalığı oldukça ilerlemiş. İlaçları yeterli değil. " Kağıda ilaç isimleri yazarken gördüğüm isimlerle gözlerim büyüdü. "Bunları Azra kaldıramaz." dediğimde başını iki yana salladı.

"Eminim felç olmaktansa bir sürelik ağrılı geçirmesi daha iyidir. Bu ilaçları alması gerek. Bacaklarında olan hastalık bel üstüne yayılmaya başlamış ve gerekli ilaçları almazsa sadece felç olmaktan çıkmayacaktır." Yutkunarak Metehan abimle, Ekin abime bakıp geri doktora baktım.

"Birden fazla nedeni vardır. Dediğinize göre duygusal bir takım olaylar yaşamışsınız. Duygusal sebeplerin yanında ilaçlarını aksatmış olmalı. Aynı zamanda hastalığından dolayı günün çoğu zamanı ağrılı geçiyor olmalı. Hâliyle zaten gün içinde oldukça gerginken üzerine günlük hayatta yaşanan gerginliklerde olursa hastalığının yayılma hızı artar. Bu nedenle özellikle hastanın olduğu yerlerde kavga ve stresten uzak durmanız gerekiyor." Başımı gergince salladım. Kalabalık olmaması için odada ben, Metehan abim ve Ekin abim vardık sadece.

"Ekin abi annemlerle konuşmayı sen yapar mısın?" Başını sallayarak dışarı çıkarken doktorda ardından çıkmıştı. Metehan abim arkadaki koltuğa kendini bırakırken ben de Azra'nın serumunu değiştirmiştim.

"Ben yokken kim Azra'ya ilk yardım yaptı?" Üzerine örtülen battaniyeden, yastığı ayarlama şekline kadar genel bir ilk yardım yapıldığını anlamak zor değildi.

"Atakan." Bakışlarımı Metehan abime çevirdiğimde tebessüm etti.

"Herkes anın şokuyla ne yapacağını şaşırırken Atakan koşarak ilk nabzına baktı ardından kucağına alarak bu odaya taşıdı. İkizine herkesten çok değer veriyor. Hepimiz Azra'ya verdiğimiz değerden kendimizi kaybederken; Atakan, Azra'ya verdiği değerden dolayı onun kim olduğunu unuttu."

"Tıpkı gerçek bir doktor gibi. O an Atakan'ın gözünde Azra sıradan bir hastaydı. Atakan'ın doktor olmasına yardımcı olmak hayatımda verdiğim en iyi kararlardan."

Azra yerinde kıpırdandı. Yarı uykuluydu ve muhtemelen dediklerimizin çoğunu algılayamıyordu.

"A-anne." Mırıldanarak konuştu.

Başta annemi çağıracakken Metehan, "diğer annesinden bahsediyordur. Annemizi hiç böyle acı ve özlemle çağırmadı." O an Metehan abimin ne demek istediğimi bu anladım.

Azra'nın gözünden yaş süzüldü.

"Abi... Baba... Gitmeyin lütfen..." Küçük bir çocuk gibi mızmızlanıyordu.

Yavaşça yanına oturarak saçlarını okşadım.

"Beni. Beni de alın..." Yanına yaklaşarak anlından öptüm.

"Abi... Arda abi..." Yangında ölen üvey abisinin ismini sayıklarken irkikmiştim.

"Evet bizi kabul etti ancak asla diğer ailesinin yerini tutamayacağız." Konuşmamla Metehan abim sessiz kalmıştı.

Azra'nın gözlerinden tekrar yaşlar geldiğinde elimle yaşlarını sildim. "Metehan abi..." Azra hiç beklemediğimiz şekilde abimi mırıldandığında abim şaşırmıştı. Sanki beni çağırmış gibi sevinmiştim. Metehan abim onun yanına giderek elini tuttu.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin