38 Final - Evlilik

1.6K 87 57
                                    

Yıllar, günlere dönüştü. Zaman hızla akıp, geçti ve Azra yıllar sonra bulduğu ailesiyle 3. Yılını geçiriyordu.

Azra'nın isteği üzerine geçmişte hayatını zindana çeviren Kadir öldürülmüştü. Elektrik verilerek acı içinde öldürüldü.

Yıllarca Azra'ya kötü davranan üvey teyzesi ise Kadir'in eski sevgilisi olduğu ortaya çıkmıştı. Üvey teyzesi çocukları karıştırmasına yardımcı olması, çocuk istismarı ve büyük bir fuhuş çetesine desteklerinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yedi. Tabii Azra'nın annesi geri durmadı. İçeriden birine para verip, şişleterek öldürmüştü. Bunlar elbette asla doğru şeyler değildi. Ancak o kadının yaptığı kötülükler sadece Azra'yı kaplamıyordu...

Azra'nın hastalığı ise kalıcı bir hastalık olsa da belirtileri oldukça aza inmişti. Artık rahatça yürüyebiliyor, hatta koşabiliyordu.

Abileri, kardeşleri ve abi gibi gördüğü kuzenleri. Koca bir aileydiler. Hem anne, hem baba tarafı birbirleriyle asla kopmayan bir bağ ile kutsanmış gibiydiler. Baba tarafı da Mardin'e taşınmış beraber yaşamaya başlamışlardı. 

Zamanında hastalıkla cebelleşen Umut ve Azra sağlıklı insanlar olmuşlardı. Umut ilkokul 2. Sınıf olmuşken Azra ise hedefindeki Hukuk bölümünden vazgeçip psikolog olmak için tıp seçmişti.

Yaren ile üniversite sınavına aynı anda girdiler. Yaren de tıp okuyarak genel cerrah olmayı hedefliyordu.

Bu esnada nişanlısı Yakup ona sonsuz desteğini sunuyordu.

Günler geçti sonunda yaz tatiline girildi. Yakup ne yapıp edip, Yaren'in babasını içeri tıkmıştı. Madde satıcılığından içerideydi.


-

25.07.2026

Azra'dan

Kuaför saçımı düzgünce sabitledikten sonra aynada kendime baktım. Benim gibi Dicle de beni süzüp gülerek, "şu güzelliğe bak! Kuzenim diye demiyorum, su gibisin." tebessümle ona baktım.

"Sağol güzelim! Sen kendine bak ilk. Elmas gibi parlıyorsun." Uzanıp yanağımdan öperken makyajımı yapan abla, ters bakışlarını Dicle'ye attı.

Makyajım tamamlandığında ayağa kalkıp boy aynasından kendime baktım.

Elbisem, saten kumaşının doğal ışığıyla parlıyor, her adımımda hareket ediyordu.

Derin V yaka, dekoltesi vardı. Yaka çevresindeki dikiş detaylar, elbisemin zarifliğini pekiştirirken, derin dekolte kendime güvenen bir hava veriyordu. Doğrusu abimlerin kıskanması oldukça hoşuma gidiyordu ve sırf onun için böyle iddialı bir elbise seçmiştim.

Renk olarak zümrüt yeşili kumaş, sarı saçlarımın altında oldukça güzel duruyordu. Belimdeki ince metalik altın kemeri annem zorla taktırsa da oldukça zarif, elbisenin bir parçası gibi duruyordu. Altın kemeri. Üzerinde minik zümrüt parçaları vardı. Her hareket ettiğimde tipli kumaş gibi zümrüt parçaları da parlıyordu.

Etek kısmı ise bileklerimde bitiyordu. Göğüs dekoltesine eteği kıyasla sadeydi ve bu elbiseyi ne çok gösterişli ne de çok sade yapıyordu.

Diğer yandan Dicle'nin elbisesi; İnce, mat saten kumaşı, zarif bir şekilde vücudu sarmalamıştı. Üst kısmı, straplez bir kesimle tasarlanırken; omuzları tamamen serbest bırakıp, göğüs kısmını zarifçe sunuyordu.

Belindeki ince, metalik gümüş kemer, elbiseye modern bir dokunuş katıyordu. Kemerin üzerinde dikkat çekici beyaz inciler bulunuyordum

Elbisenin etek kısmı, yere kadar uzanan tam boyda ve hafif A-line kesimle tasarlanmıştı. Etek, her adımda akıcı bir şekilde hareket ederken, zarifçe dalgalanıyordu. Renk olarak, hafif pudra pembe tonlarındaydı.

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin