Her Şey Mümkün

Bölüm 18 " itiraf"

📌📌📌: Herkese selamm. Yeni bölümümüze hoş geldiniz sizden ricam oy atmanız ve bolca yorum yapmanız♥️. Sizin okuduğunuzu görmek ve bilmek beni daha çok motive ediyor.İyi okumalar💌. Eğer isterseniz karakterle ilgili ve kitapla ilgili paylaşım yaptığım bir tiktok hesabım var, takibe alabilirsiniz☺️.
Tiktok: user.melodyy

Birkaç dakika sonra Ceyda kafasında havluyla banyodan çıkmıştı. Beni salonda öylece otururken gördüğünde,
-" Ee Devin hani çay yapıyordun bize?"
-" Ceyda, benim seninle bir şey konuşmam gerek. Yani bir şeyi merak ediyorum."
Bu ciddi ses tonum onu biraz kaygılandırmış gibiydi. Yanıma oturdu ve yüzüme dikkatlice bakmaya başladı.
-" Ne oldu Devin? Bir şey mi oldu?"Dedi sorgulayıcı bir şekilde, sanki bir konuda çekinceli gibiydi.
-" Sen bu yaz gerçekten İzmir'de miydin?" Dedim yüzünü incelerken, yalan söylediği anda anlardım ve öyle olacak gibi de duruyordu.
-" Ne alaka şimdi Devin? Evet İzmirdeydim." Dediği sırada dudağını yalamaya başladı. Ve evet, yalan söylüyordu.
- "Emin misin? Full İzmir'de miydin?" Dedim ellerimi koynumda birleştirirken, gözlerini benden kaçırmaya başladı.
-" Sen... Bir şey mi gördün?" Dedi bana bakarak.
-" Evet Ceyda. Bir fotoğraf gördüm odanda. Çanakkale'de olduğun bir fotoğraf... Hem de bir adamla."
-" Özür dilerim Devin. Ama sana doğruyu söyleyemezdim, gerçekten..." derken sözünü kestim.
-" Sen kaç aydır bana yalan mı söylüyorsun? Hani sürekli iş arkadaşlarımla falan görüşüyorumların bu adam yüzünden miydi?"
-" Bak Devin, yemin ederim senden saklamak istemedim ama o istedi..." gözleri yavaştan dolmaya başlamıştı.
-" Neyi o istedi?" Dedim öfkeli bir sesle.
-" İlişkimizi kimse bilmiyor... İlk defa sen öğrendin. "
- Niye saklamak istiyor ki?" Dedim sorgularcasına.
- "Bilmiyorum o bu konuda çok ciddi... Ben onu seviyorum Devin. Kimsenin yanında olmadığım kadar huzurlu hissediyorum. Bana küçük bir kız çocuğu gibi hissettiriyor..." Gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Ellerini tuttum ve her zamanki gibi desteğimi ona gösterdim. " En iyi sen biliyorsun Devin, benim ailem yıllardır paramparça... Ve ben onun yanında küçük Ceyda'yı görüyorum..."
-" Tamam Ceyda ağlama lütfen." Diyerek ona sımsıkı sarıldım. Biliyordum, ailesiyle çok büyük zorluklar çekmişti. Daha 11 yaşında küçük bir kız çocuğuyken evin tüm işlerini o yapar hem ders çalışır hem de kardeşlerine bakardı. Ceyda'nın annesi alkol bağımlısıydı, eline ne kadar para geçerse varını yoğunu içkiye harcardı babası ise onları daha küçükken terk edip başka biriyle evlenmiş ve aile kurmuştu. Annesi yıllar geçse de hiç değişmedi... Ceyda her şeye rağmen en iyi üniversitelerden birinden mezun olmuştu ve kardeşlerine maddi destek vermeyi hiç kesmemişti. Ceyda'ya kızamıyordum, o küçücük bir ilgiye bile muhtaçtı. Ne anne sevgisi ne de baba sevgisi almıştı.
-" Ceyda, sana kızmadım yemin ederim..." Derken sırtını sıvazlıyordum. " Sadece merak ettim, biliyorsun meraklıyım."
Burnunu çekerken, " Kızmadın mı Devin? Gerçekten mi?" Diye sordu. Sorusu değil ama deme tarzı beni güldürdü.
-" Gerçekten." Sarılmamız sona ermişti. Omzuna dokunarak, " Ne yapalım biliyor musun? Ben sana şöyle güzel bir çay demleyeyim sen de bana şöyle baştan anlat. Kimmiş ne değilmiş eniştem, öğreneyim. Ne dersin?"
-" Olur, ben saçlarımı kurutayım." dedi gözyaşlarını silerken.
O saçlarını kurutmaya giderken ben de çay koydum. Bu Serter'i bir de Ceyda'nın ağzından dinleyecektim. Kafamda taşlar yerine teker teker oturuyordu fakat umarım Ceydayla bir alakası yoktur diye umut ediyordum. Objektif bir şekilde dinleyecektim Ceyda'yı yargılamadan ve en önemlisi de kalbini kırmadan.
Ceyda saçlarını kurutup geldiği sırada ben de masaya çayları ve atıştırmalıkları koydum.
- "İyisin değil mi?" Dedim şefkatli bir sesle. Onu üzmüştüm, bilmeden yapsam da suçlu hissediyordum.
-" İyiyim... Sana anlatmalıydım Devin ama bunu bugün yapacağım. Serter bana ne kadar kızacak olsa da içimde daha fazla tutmak istemiyorum. Şu ana kadar her şeyimi bilen sen bunu da bilmelisin. Sen bana her şeyini anlatırken ben sana anlatmazsam olmaz." Yüzüm kızarmaya başladı. Aslına bakarsak ben de ona son bir haftada başıma gelen hiçbir şeyi anlatmamıştım... Ama anlatacaktım er ya da geç.
Ceyda devam etti,
-" Serterle arkadaşlarımla gittiğim bir mekanda tanıştık. Onu uzaktan gördüğüm ilk anda ona çekildim. Bar masasının orada öylece durup telefonuyla ilgileniyordu. Gururuma yenik düştüm ve bar masasının oraya içki almaya gittim. İçki alırken ona yavaşça döndüğümde bana benden önce baktığını gördüm. Tam o sırada o benim işimi kolaylaştırdı ve benimle konuşmaya başladı. Meğerse o güzel mekan onunmuş. Konu konuyu açtı... Tüm gece onunla konuştuk. Birbirimizle konuşmaktan keyif aldık. Ve aylardır sevgiliyiz. Evet, İzmir'e gittim ama sadece 2 gün geçirdim orada... Diğer kalan tüm zamanı onunla geçirdim, Çanakkale'de." Ceyda bana dökülmüştü dökülmesine ama her şeyi anlatmadığı barizdi. Onun anlatmadığı es geçtiği yerleri zamanla öğrenecektim, eğer şimdi bu konuyu deşersem dikkat çekerdim. Ceyda bunu anlardı, biliyordum.
Çayımdan bir yudum alırken,
-" Kim peki bu Serter, kimlerden yani? Sana iyi davranıyor mu? Birbirinizi çok mu seviyorsunuz?"
-" Zincir eğlence mekanları var, eğlence sektöründe yani. Neredeyse 7 aydır beraberiz ama sık sık görüşemiyoruz. Yurt dışına çok çıkıyor, İstanbul'a geldiği zamanlarda vakit geçirmeye çalışıyoruz."
Yurt dışı mı? Alper'in dediği gibi.
-" Yurt dışında da mı işleri var yani?" Dedim sesimi öylesine meraktan ve umursamıyormuş gibi çıkarmaya çalıştım.
-" Evet var."
-" Ee, peki ben ne zaman tanışacağım Serter eniştemle?"
-" Tanışmak mı? Olmaz Devin, bilmesin sana söylediğimi."
-" Ay Ceyda! Ne bu böyle sanki adam CIA ajanı... Gören de gizliniz saklınız var sanacak." Bu cümleyle bakışlarını benden çekti.
-" Öyle olmasına öyle de... Özel hayatıyla çok ön plana çıkmak istemiyor."
-" Sen tatlı bir dille konuş onunla, güzel bir akşam yemeğine çıkalım. Nerede şu an Türkiye'de mi?"
-" Evet,öyle."
-" Heh, güzel o zaman. Konuşursun, anlatırsın beni... Yabancı değilim nasıl olsa."
-" O zaten seni tanıyor, seni anlatıyorum ona."
-" Ne kadar güzel! Bana onu anlatma sen, git ona beni anlat."
- " Ya Devin valla söylemek istedim ama ne yapayım huyu böyle."
-" Tamam Ceyda. Konuş sen onunla bana haber ver sonra."
-" Ben zaten bu akşam onun yanına gideceğim, söylerim orada."
-" Tamam,iyi."

Ceyda bana şu gizli dosya çalma işlerini falan anlatmamıştı, bence Serter'den bu konuda da baskı görüyordu. Serter onu gerçekten seviyor muydu bilmiyorum ama tek bildiğim şey Ceyda onu çok ama çok önemsiyordu, benden bile çok. Umarım akşam yemeği konusu hallolurdu, böylece ben de bir fikir edinebilirdim. Arkadaşım için en iyisini istiyordum, belki de
Serter Ceyda'yı intikam için kullanıyordu. Ah saf arkadaşım! Bunlardan Alper'in haberi olmalıydı, Ceyda gidince onu aramalıydım...