Ceyda'dan;
-" Geç içeri bebeğim."
Serter böyle dediğinde içeriye girdim ve ardımdan kapıyı kapattı. Allahım bana yardım et lütfen. Sakin ol çakmamalı hiçbir şey, normal davran. Kendime böyle direktifler veriyordum ama heyecanlıydım. Serter yanıma geldi ve beni dudağımdan öpmeye başladı.
-"Demek beni özledim ha?" Sesi aşırı rahatsız ediciydi. Bunları Safa da duyuyor olmalıydı.
-" Sevgilimi özlemekten daha normal ne olabilir ki?" Diyerek gülümsedim, inandırıcı olmalıydı. Fark ettirmeden ondan uzaklaştım.
-" Ee hadi görelim evini! Kapıda kaldım resmen."
Elimden tuttu.
-" Gel."
Her şey tam da Alper'in dediği gibiydi biraz ilerden sağ yapınca direkt koskocaman bir salon vardı.
-" Ne içersin? Şarap?"
-" Olur."
- " Sen geç geliyorum bebeğim."
Bebeğimmiş! Gerçi bana hep bebeğim diye hitap eder Serter ama şimdi ondan tiksindiğim için göz perdem inmişti. Şerefsiz herif beni kızlarla aldatmış bir de bunu kayıt altına almıştı. Ayrıca arkamdan dediklerini de unutmamıştım. Beni kullanıyormuş! Ondan intikamımı ağır alacaktım, canı yanacaktı.
Koltuklardan birine oturdum. Allah bilir beni burada da o iğrenç kızlarla aldatmıştı. Gerçi Serter'e göre ben bir iş oyuncağıydım! O bana gülümseyip rol icabı aşıkmış gibi yapıyordu bende ona seve seve dosya çalıp getiriyordum. Ama artık salaklık yoktu!
-" Mükemmel yıllanmış bir şarap, hayran kalacaksın!"
-" Öyle mi?"
-" Yes bebek."
Bana ve kendine doldurdu ve yanıma geçti. Elini omzuma attı ve bana daha da çok yaklaştı.
-" Nasıl geçti günlerin yurtdışında?"
-" Biliyorsun her zamanki gibi. İş güç. Ne yaptın o yeni imzalanmış antlaşma dosyasını alabildin mi?"
-" Hayır, henüz değil."
-" Ne demek henüz değil? "
-" Çok fırsat aradım ama olmadı ama eminim ol bunu da getireceğim."
-" Biliyorum bebeğim ama elini çabuk tut." Dedi ve bana yaklaşarak sert sert öpmeye başladı, karşılık veremiyordum. Eğer kendimi çekersem bir terslik olduğunu anlardı. Elleri kalçama gitti, derin nefes sesleri ve öpüşme sesi karşıya hal ve hal gidiyordu. Sert davranıyordu Serter, canımı acıtacak kadar.
-" Serter dur, canımı acıtıyorsun."
Devam ediyordu.
-" Serter dur lütfen."
Hızlıca yaptıklarını sonlandırdı.
-" Hayırdır Ceyda, ne oluyor sana?"
- "Bana bir şey olduğu yok... Hastayım şu sıralar ve canım normalden daha fazla yanıyor."
- Umurumda değil canını yanması."
Göğsümde sadece benim anlayacağım şekilde hafif bir titreşim oldu.
İlk titreşim tuvalet içindi.
-" Tuvalete gidebilir miyim? Rahatsız hissediyorum da."
-" Yukarıda..."
Ona bir şey yapmalıydım durumu çakmamalıydı. Ve hiç yapmak istemediğim bir şey yaptım. Kucağına oturdum ve onu öpmeye başladım. O da karşılık verdi... Karşımdaki Serter değilmiş de başkasıymış gibi davrandım, günlerdir aklımda olan kişiymiş gibi.
Kendimi geri çektim.
-"Gideyim hemen geliyorum." Dedim yalandan bir gülümsemeyle.
-" Çabuk gel, bekletme beni." Yüzünde sapkın bir sırıtış vardı.
Hemen kalktım ve yukarı çıktım.
Alper'in dediği gibi soldan ikinci odanın önünde durdum ve cihazın tek olan düğmesine basılı tuttum.
-" Önündeyim.İşaret bekliyorum."
Endişeliydim ve kendimi gerçekten rahatsız hissediyordum, hızlı olmalılardı. Birden kapının sağındaki ekranda kilit açılma simgesi belirdi ayrıca cihaz yine titredi.
Ve artık içerideydim.
Duvarların 2 tarafında kitaplıklar vardı ve bir sürü de kitap vardı. Çalışma masasına gittim ancak buraya koyabilirdi çünkü oda aşırı sadeydi ve buradan başka koyacağı yer yoktu. Çekmeceleri açtım hızlıca baktım. Verdiğim doyaların nasıl olduğunun biliyordum. Renkli dosyalardı ama burada dosya falan yoktu. Sadece kağıt, defter gibi şeyler vardı. Zamanım doluyordu daha fazla oyalanırsam yakalanırdım.
-" Burada hiçbir şey yok."
7 dakikadır odadaydım, çıkmalıydım.
-" Çıkıyorum üzgünüm."
Çıktığımda ve kapıyı kapattığımda Alper'in dediği gibi şifre tekrar devreye girdi. Aşağı yavaş adımlarla indim.
- " Tamam hallet." Dediğini duydum Serter'in, beni görünce telefonu kapadı.
-" Nerede kaldın yavru kuş?"
-" Sana güzel görünmeye çalışıyorum." Dedim yalandan bir cilveyle.
-" Benim işim çıktı yavrum şimdi. Çok güvendiğim bir adamım satmış beni, tuzak kurmuş bana. Onun fişini çekeceğim.Hem sende rahatsızmışsın, başka zaman artık." Sesi değişikti, garipti. Adamım derken sanki bir değişik demişti, bastırarak.
-" Ama Serter..."
-" Aması yok Ceyda! Ben ne dersem o, biliyorsun." Sesi sertti, kendisi gibi.
-" İyi, öyle olsun."
-" Sen çık şimdi. Kendin gidersin di mi?"
-"Giderim sıkıntı yok."
-" İyi görüşürüz o zaman."
-" Tamam."
Çantamı ve kabanımı da alıp dışarı çıktım. Özgürdüm ve bu güzeldi. Önüme odaklanarak bu lanet evden uzaklaştım, kurtulmuştum.
Alper'in arabası öteki sokaktaydı, çıkmadan bana söylemişti. Oraya doğru gittim ve siyah araba oradaydı, önünde ise üçü birden bekliyordu.
Kardeşim, patronum ve o...
•••
Devin'denCeyda bize doğru hızlı adımlarla ilerliyordu ve sürekli etrafına bakıyordu. Belli ki korkuyordu. Yanımıza ulaştığında Alper arabayı işaret ederek,
-" Burada konuşmayacağız. Güvenli değil, gidelim."
Safa ve Alper önde ben ve Ceyda arkadaydık. Herkes sessizdi. Alper'in evine gidiyorduk. Şarkı bile çalmıyordu radyoda. Alper arabayı sürüyor, Safanın yüzü cama dönük ve ifadesiz, Ceyda ise bir hayli stresli duruyordu. İçeride ne olmuştu? Gerçi bendeki de soru!
Her şeyi çok iyi şekilde duymuştuk. Ceyda'nın hiçbir şey bulamaması Safa ve Alper'i çok sinirlendirmişti. Tüm plan suya düşmüştü. Bir ara Ceyda ve Serter öpüşürken Safa minibüsten inip kendine bir sigara yakmıştı. Dikkatimi en çok çeken buydu.
Ama daha sonra geldiğinde ve Ceyda'nın rahatsız olup canım acıyor demesine şahit olmuştu. Aynı benin gibi onda da bir acı ifadesi vardı. Allah bilir o sapık şerefsiz ne kadar iğrençti. Utanmasa zorla devam edecekti... Ederdi de ama, vakit olmadı işi çıktı.
Alper'in evine geldiğimizde huzurluydum, kendimi güvende hissediyordum. Bu sefer Sultan abla evde yoktu. Hepimiz mahşerin dört atlısı gibi koltuklara oturduk. Ceyda ayağı kalkıp Safanın yanına gitti ve cebinden bir şey çıkardı.
-" Bunu sana geri vereyim."
Safa bir şey demeden aldı. Ceyda ise eski yerine geri döndü.
Alper eline birleştirerek konuşmaya başladı.
-" Demek bir şey bulamadın Ceyda."
-" Bulamadım Alper bey."
-" Orada olduğunu düşünüyordun hatta emindin."
-" Evet emindim ama yanılmışım. Her yeri aradım zaten çalışma odasında görünür çok az eşya vardı.Sadece büyük iki kitaplık bir çalışma masası ve koltuk vardı. Çalışma masasının tüm çekmecelerine baktım ama dosya yoktu."
-" Görünür..."Safa düşünceliydi. Alper'e döndü. " Ya odanın görünmeyen kısmındaysa. Adam eşeğini sağlam kazığa bağlamayı seviyor. Olabilir mi Alper?"
Benim de aklıma yatmıştı. Ben de olsam önemli belgeleri gidip bir çekmeceye doldurmazdım.
-" Doğru düşünüyorsun Safa, mantıklı ve tam Serterlik bir hareket."
Safa Ceyda'ya döndü.
-" Seni apar topar kovar gibi oldu?"
-"Bir adamının onu sattığını ve fişini çekeceğini söyledi ama imalıydı sesi garipti..."
Safa kaşının birini kaldırarak,
-" Kendin mi olduğunu düşünüyorsun?"
-"Bilmiyorum... "
Safa Alper'e döndü.
-"Alper adam işi çaktıysa planlar suya düşer. Kimseyi tehlikeye atamayız."
Buradaki kimse Ceyda'ydı, sadece Ceyda...
-" İşler planladığımız gibi olmadı Safa. Adam nasıl oldu bilmiyorum ama şüphelenmiş gibiydi. Bu oyuna yeni başlamışken hiç ihtimal vermediğim bişeydi bu. Üzerine tekrar çalışmalıyız, yeni bir plan...O zamana kadar sen Ceyda, sen normal sevgililiğine devam edeceksin ama dikkatli ol, onunla tek kalmamaya çalış. Sana uzaktan seni koruyacak bir koruma tahsis edeceğim."
-" Tamam Alper bey."Biraz sonra biz konuşmaya dalarken Safa ve Ceyda öylece sessiz oturuyorlardı. Ceyda ayağı kalkarak,
-" Safa dışarıya gelebilir misin? Lütfen."
O sırada ben Alper'i kolundan tuttum ve mutfağa götürdüm. Çay yapmalıydık, şu an karar vermiştim buna."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Mümkün
RomanceYeni mezun iş aramakta olan Devin ve Ünlü iş insanı Alper Yücesoy, Yücesoy holdingin verdiği bir davette kötü bir şekilde tanışırlar. Daha sonra Devinin ummadığı bir şekilde bir antlaşma çıkar ortaya... Bu hem bir arkadaşlığın sonuna hem de büyük bi...