Her Şey Mümkün

BÖLÜM 51 'melek'

Selamlar herkese! Yeni bölüme hoş geldiniz ve umarım seversiniz. Bundan sonra burada aktif olmaya çalışacağım.

LÜTFEN BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ, OY VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN!

Melek'ten:

Arabadaydık. Safa ile ben siyah Mercedes minibüsün arkasında yan yana oturuyorduk. Necati dediği adam ise şoför ile birlikte öndeydi. Arka ve ön arasındaki cam ve perde ise kapalıydı. Gözüm dışarıdaydı. Düşüncelerim beni öldürecek kadar sessiz şekilde sesliydiler. Bir yanım Devini öyle bırakmanın acısını çekiyordu. Daha yeni tanışmıştım Devin ile. O benim uzun zamandır tanıştığım ilk arkadaştı. 

Önceden benim de bir hayatım vardı. Arkadaşlarım vardı, annem vardı ve şimdiye göre aile diyebileceğim bir ailem vardı ama hepsi yok oldu, ben tek başıma kaldım o karanlıkta. Çıkmak istediğim her an geri tıkıldım. Şimdiyse özgürlüğümün belki 8 belki 9'uncu saatindeydim ama o karanlığa geri gidiyordum, kendi hür irademle... 

Zordu ama ne kolaydı ki benim için? Hayat hep engebeliydi bana karşı. Belki dışarıdan naif, kırılgan görünüyordum ama öyle değildim. Bana yapılan her zulüm her kötülük beni daha da güçlendirmişti. Ben artık güçlü bir kadındım, her kadın gibi ve bunu bugün daha çok anlamıştım. 

Kucağımın üzerindeki omzuma bir el dokundu, hemen soluma çevirdim kafamı.

-' İyi olacaksın, sana söz veriyorum Melek. Sen, ben ve Ceyda bu gece bu yolu hep beraber geri döneceğiz.'

Yanımdaki adama güveniyordum, hiçbir sebep yoktu güvenmem için çünkü onu tanımıyordum bile ama içimden bir ses bu adamın güvenilir olduğunu söylüyordu. Hem gözlerine baktığımda bu bir çift  gözün parlaması, gözünün tam içinde benim için olan umut verici bakışları bana bu denli dokunuyorsa bu adam şu anda gerçekten güvenmem gereken tek kişiydi.

Düşüncelerimin aksine bir cevap vermeye karar verdim.

-' Sen yine de o kadar emin olma Safa. Beni daha tanımıyorsun bile, karşında aylardır öldü bildiğin sevgilini görünce belki fikrin değişir.'

Kafasını iki yana salladı.

-' Ben sana evimde bir söz verdim Melek. Zarar görmeyeceksin, sağ salim geri döneceksin... Bizimle birlikte..'

-' Beni tanımıyorsun bile. Neden bunu yapıyorsun? Neden bana bu iyiliği yapıyorsun Safa?'

Gözlerim bir cevap aramaktaydı.

-' Çünkü ben verdiğim sözleri tutarım Melek ve bunun için seni tanımama gerek yok. Hem sana hem de Devin'e bir söz verdim ve tutacağım. Ayrıca suçsuz, günahsız birini o şerefsiz Serter' e verecek kadar zalim değilim ben.'

Acı bir gülümsemeyle tam gözlerinin içine baktım.

-' Ben o şerefsizin öz kardeşiyim.'

-' Olabilir, fark etmez. Sonuç olarak günahsız, acı çekmiş bir kadınsın ve bir daha asla bunu yaşamayacaksın.'

İşte bu son cümlesinin ardından gözyaşlarım istemsizce boşaldı ve ona sarıldım. Kokusunu içime çektim, işte huzurun tadını yıllar sonra almış gibiydim. Öylece kaldı, ne bana sarıldı ne de kendini geri çekti.

-'Teşekkür ederim...' 

Sadece bu iki kelime çıkabildi ağzımdan.

-' Melek...' Sustu.