Tamam sakinim,sakinim... Mekanın içerisine girdik etraf loştu ama güzel bi dizaynı vardı, fazlaca para harcandığı belliydi. Ceyda'yı takip ediyordum.
-" Heh, işte orada..." dediği sırada dediği noktaya baktım. Evet etraf ne kadar loş da olsa oydu, resimdeki adam. Üzerinde açık mavi tonlarında bir gömlek altında ise Alper'in giydiği tarzda bir kumaş pantolon vardı. Oraya doğru gittiğimizde ayağa kalktı ve Ceyda'yı dudağından öptü.
-" Hoş geldin güzelim." Dedi bakışlarıyla Ceyda'yı yerken.
-" Hoş bulduk aşkım, bu sana bahsettiğim bir tanecik arkadaşım Devin. Devin, sevgilim Serter."
Elimi uzatarak,
-" Merhaba, memnun oldum." Yapmacık bir gülümseyle. Gergindim ama çaktırmıyordum.
-" Merhaba, ben de memnun oldum. Buyrun, oturalım hanımlar." Dedi ve yerine geri oturdu.
Ceyda'nın yanına oturdum, Serter ise Ceyda'nın karşısındaydı. Gözlerim Alper'i arıyordu fakat görmek biraz zordu. Koskocaman güzelim mekana iki lambayı çok görmüşlerdi resmen. Etrafa biraz daha dikkatli bakınca bana bakan iki çift parlayan göz gördüm... Alper'in gözleri. Gözleri benimle kesişince gülümseyerek gözlerini kapattı. Bana güven vermeye çalışıyordu farkındaydım. Gülümsedim ve masadakilere döndüm.
-" Ne yersiniz? Ceyda bilir Devin, makarnaları fena güzel." Dedi Serter normal bir tavırla. Şu ana kadar normal bir insan gibiydi Serter... Tabii gizli bir psikopat değilse.
-" Olur, ben size uyarım." Dedim parmaklarımla oynarken.
-" Ortaya da şarap açtıralım o halde." Diyerek birini yanımıza çağırdı. Adam gülümseyerek geliyordu. Sapsarı saçları, mavi açık gözleri ta öteden görünebiliyordu.
-" Oooo, kardeşim hoş geldiniz." Diyerek Serterle tokalaştı.
-" Hoş bulduk Sezgin, bugün misafiriniz ona göre." Dedi ciddi bir sesle.
-" Tamam abicim, çocukları gönderiyorum yanına." Derken gözledi bana takıldı ve sonra Ceyda'ya...
-" Hoş geldin Ceyda, naber?" Dedi gülümseyerek.
-" İyidir Sezgin, sen?" Dedi samimiyetsiz bir gülüşle.
-" İyidir benden de. Arkadaş kim?" Diyerek beni gösterdi.
-" Arkadaşım Devin." Dedi Ceyda isteksizce, bir taraftan da menüye bakıyordu.
Adam birden yanıma geldi ve elimi masadan alıp dudaklarına götürdü. Kaşlarım o anda her ne kadar çatılsa da hemen normale döndü. Bu gece agresiflik yoktu.
-" Merhaba güzel hanım, ben Sezgin." Dedi güven vermeyen bir gülüşle. Elimi ondan alarak,
-" Devin ben de, memnun oldum," dedim gülümseme gereği bile duymadan.
Sezgin, Serter'e geri dönerek,
-" İyi eğlenceler." Dedi ve gitti.
Ceyda bana eğilerek,
-" Bakma sen bu zamparaya, yılışığın teki." Dedi ondan haz etmediği onu anlatırkenki sesinden belliydi.
-" Belli zaten." Demekle yetindim. O sırada telefonuma bildirim geldi, kesin Alperdendi.
"Bir bu eksikti. Bir daha öpsün bakalım o eli ben onu... La havle!"
Onun olduğu yöne bakarak ellerimle 'sakin ol' işareti yaptım. Bana bakmakla yetindi, olsun bu da bir tepkiydi. Yemeklerimiz geldi, ortam çok sessizdi ama bir şeyler öğrenmeliydim.
-" Ee Serter, ne işle uğraşıyorsun?"dedim ama o sanırım onunla konuşmamı beklemiyordu.
-" Zincir mekan işletmesiyle uğraşıyorum." Dedi ama sesi baya isteksizdi.
-" Nerede mekanların?" Diye sordum aşırı merak etmiyormuş bir sesle, zaten etmiyordum da...
-" İstanbul'da, İzmir'de ve birçok tatil beldesinde işletmelerim var." Dedi şarabını yudumlarken.
Yalancıktan hoşuma gitmiş gibi,
-" Ne kadar güzel! Büyük bir başarı tebrik ederim. Aileden kalma bir iş mi yoksa kendi emeğinle mi kurdun?" Diye sorduğumda yüzüme sanki iğrenircesine baktı, o sırada Ceyda boğazını temizleyerek koluma dokundu,
- "Boş verelim Devinciğim şimdi iş falan... Hiç gerek yok." Dedi tatlı bir dille.
-" Katılıyorum." Demekle yetindi Serter sadece. Yemek boyunca kimse konuşmadı. Hadi ben neyse de ikisi neden konuşmuyordu orasını anlamamıştım. Masanın her köşesinden kötü kötü elektrik çıkıyordu ve neredeyse gözle görülecekti bu. Yemeklerimiz bittiğinde yavaş yavaş masalar kaldırılırken eğlence mekanına dönüştü bulunduğum yer. Masalar kaldırılınca ortalık açılmış ve insanlar pist gibi olan alana gelmişti. Mini kıyafetli kızlar ve güven vermeyen tipli erkekler açılan müzikle hafif dans figürlerine başlamışlardı. Ceyda'nın zoruyla Serter de kalktı ve onlarda piste geçtiler. Bense öylece kalmıştım ama daha sonrasında susadığımı fark ederek bar kısmına yöneldim. Barın arkasındaki genç çocuğa,
-" Bir su alabilir miyim?" Dediğim sırada Alper geldi yanıma ve belimden tuttu.
-" Ya napıyosun, bir gören olacak bak!" Dediğim sırada kulağımın olduğu yere küçük bir öpücük bıraktı.
-" Hiç kimseler görmez burada... Kapkaranlık her yer." Dedi sessizce. " Ayrıca çok güzel olmuşsun..."
Çocuğun getirdiği suyu alırken,
-" Öyle mi? Beğendin mi beni?" Dedim gülümseyerek.
-" Ben seni her halinle beğeniyorum." Dedi ciddiyetle.
- "Yapma..." dedim kendimle savaşırken.
-" Neyi yapmayayım?" Dedi merakla sorarak.
-" Temas etme, güzel söz söyleme,yaklaşma... Alışırım." Dedim gözlerimi kapatarak.
-" Alış o zaman Devin... Çünkü karşı koyulamayacak kadar nadir bir güzelliksin."
-" Gitmeliyim..." dediğim sırada kolumdan tuttu.
-" Gitme..." diyerek beni kendine doğru çekti. Gözlerinde arzu vardı.
Tam bir şey söyleyeceğim sırada müzik kesildi ve bağırışlar duyulmaya başladı.
-" SERTER YAPMA NOLURSUN LÜTFEN! DUR LÜTFEN!" Ceyda bağırıyordu hem de avaz avaz. Hızlıca Alper'i arkamda bıraktım ve oraya doğru koşmaya başladım. Ceyda hüngür hüngür ağlıyordu. Serter ise... Elindeki silahı bir adama doğrultmuş onu tehdit ediyordu.
-" SÖYLESENE LAN O DEDİĞİNİ BİR DAHA! ŞEREFSİZ." Diyerek yerde olan adama bir tekme attı.
-" SERTER, BİR ŞEY YAPMADI ADAM SADECE TUVALETİ SORDU YEMİN EDERİM." diyerek kolundan tuttu Serter'in Ceyda. Serter onu sertçe iterek sinirli bakışlarını Ceyda'ya çevirdi.
-" SEN HİÇ KONUŞMA OR*SPU! BENİ EN SONUNDA KATİL EDECEKSİN." diye bağırdı. Ceyda yerdeydi ve kolu kanıyordu. Yanına gittim ve eğildim,
-" Ceyda... Kalk hadi." Diyerek kolundan tutup kalkmasına yardım ettim. O sırada mekanın güvenlikleri geldi ve yerde yatan adamı aldılar. Kimse Serter'e hiçbir şey yapmıyordu, silah doğrulttuğu halde... Serter yandan sinirli bir bakış fırlatarak gitti.
Ceyda hala ağlıyordu ve bir şeyler söylüyordu.
-" Ben bunu hak etmedim..." diye sessiz bir figan koptu dudaklarından.
-" Gel Ceyda, evimize gidelim." Diyerek onu sarmaladım. Tam masaya gidip çantalarımızı alacakken biri Ceyda diye seslendi. Arkama döndüğümde bu kişinin Safa olduğunu gördüm. Anlaşılan Alper bu gece tek gelmemişti.
-" Safa!" Diyerek boynuna sarıldı Ceyda. Bunlar bu kadar yakın mıydı?
-" İyi misin?" Diye sordu Safa ilgilendiği her halinden belliydi.
- "İyi değilim Safa... Hiç iyi değilim." Diyerek omzunda ağlamaya başladı.
-" Ben bırakayım sizi, hadi gel Ceyda." Diyerek bana kısa bir bakış attı ve kafasını salladı. Anlaşılan tanımamazlık oyunumuza devamdı.
Alper'e baktım ama onu göremedim. Hemen kısa bir mesaj yolladım.
" Teşekkür ederim."
Safa'nın arabası geldiğinde ben arkaya Ceyda öne bindi. Araba bizi fazla sarsmadan ilerliyordu, Ceydada az da olsa biraz alkol vardı. Ceyda'ya merakla sordum.
-" Ne oldu Ceyda? Neden Serter bu kadar sinirlendi?"
-" Oradaki adam bana yaklaşıp tuvaletin yerini sordu ben de bilmediğimi söyledim ve geri çekildim sonra... Sonra Serter geldi adama yumruk attı..." Hala hıçkırıklarla ağlıyordu.
" Silah doğrulttu önce ona sonra bana... Bana demediğini bırakmadı, oro..."
Safa birden Ceyda'ya dönerek,
-" Sus, devam etme. Sakın." Diye uyarıda bulundu. Safa bir değişikti, Ceyda'yla arasında önceden bir şey mi olmuştu.
-" Yaran acıyor mu?" Diye sordum koluna bakmaya çalışırken. Safa yine hızlıca dönerek,
-" O piç bir de sana el mi kaldırdı Ceyda!?" Diye hiddetlendi.
-" Yok... Kolumu iterken yere düştüm..." dedi Ceyda sakince.
-" Ben onun anasını avradını..." diye hayıflanmaya başladığında Ceyda araya girerek,
- " Yapma, Safa deme..."
-" O piçi mi koruyorsun hala?" Diye sordu Safa merakla.
Ceyda'dan cevap gelmedi, Safa'dan ise başka bir ses... Eve geldiğimizde hızlıca durdurdu Safa arabayı.
-" İn arabadan." Dedi sert bir şekilde.
-" Hâlâ aynı boksun Safa!"
-" Evet ,öyleyim. Koş git biricik sevgiline."
Ceyda arabadan hızlıca inip arabayı sertçe kapattı ve beni beklemeden eve doğru ilerledi. Safa'nın omzuna dokunarak,
-" Sağ ol Safa..." demekle yetindim sadece.
-" Sorun değil." Dediğinde arabadan indim ve Ceyda'nın yanına doğru ilerlemeye başladım.
Sağ kısma döndüğümde Ceyda dış kapının eşiğinde oturmuş ağlıyordu. Önünde durarak kolunu tuttum.
-" Kalk Ceyda, evde konuşacağız." Diyerek onu kaldırdım ve kapıyı açtım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Mümkün
RomanceYeni mezun iş aramakta olan Devin ve Ünlü iş insanı Alper Yücesoy, Yücesoy holdingin verdiği bir davette kötü bir şekilde tanışırlar. Daha sonra Devinin ummadığı bir şekilde bir antlaşma çıkar ortaya... Bu hem bir arkadaşlığın sonuna hem de büyük bi...