Bölüm 37 'geçmişten kalan birkaç anıdan biri."

31 2 0
                                    

Safa'dan:

Saçları çok güzeldi, hayatımda gördüğüm en güzel saça sahipti benim Ceyda'm. Saçlarını örmeye çalışırken aklımdan tek geçen buydu, bana döndü ve gülmeye başladı.
-" Hadi ama aşkım! Boynum tutuldu."
-" Dön aşkım önüne, bozacaksın bak! Güzel olacak güven bana."
-" Sana güveniyorum da boynuma güvenmiyorum sevgilim."
Boynuna bir öpücük koydum.
-"Nasıl iyi geldi mi?"
Gülümsediğini göremesem bile biliyordum.
-" İyi geldi gibi..."
Saçını yamuk yumuk bir şekilde örmeyi becermiştim. Tokayla bağladıktan sonra,
-" Evet Ceyda hanım, bitti."
Hemen masadaki aynayı aldı ve saçına bakmaya başladı.
-" Waoww! İlk denemeye göre fena değilsin Çaylak!"
Dudağına bir öpücük kondurdum ve arkama yaslandım.
-"Öyle mi diyorsun? Işık var mı?"
Gülümsedi ve sanki onun gülümsemesi beni onun olduğundan daha mutlu ediyordu. Gülümsemesi için bütün saçmalıkları yapabilirdim, onun gülümsemesi benim hayatımdaki en iyi manzaraydı.
Göğsüme yaslandı ve bir elini göğsüme koydu, gözleri tavandaydı.
-" Safa sence biz kısa bir süreliğine de olsa Londra'da yaşar mıyız? Demiştin ya..."
-" Bilmem. Alper ısrar ediyor ama onu bırakamam. Benim düşüncem benim yerime rütbeli ve güvendiğimiz birinin Londradaki işleri halletmesi."
-" Niye ki? Çok güzel olmaz mıydı? Düşünsene sen, ben el ele Londra sokaklarında. Yeni bir heyecan..."
-"Sevgilim, daha uzun uzun yıllarımız var. Şimdi gidemesek de gelecekte gideriz."
-" Ama beraber gideceğiz söz mü? Bensiz gidemezsin."
Güldüm ve başını öptüm.
-" Peki sevgilim beraber gideriz tamam mı?"
Kafasını bana doğru kaldırdı.
-" TAMAMM!"
-" Senin bu hallerini napacağız biz ya?"
Sorduğum soruyu ne için sorduğumu anlamamıştı.
-"Nasılmış benim hallerim?"
Meraklandırmıştım onu.
-" Bu çocuksu heyecanından bahsediyorum."
-" Öyle miyim ki ben?"
-" Evet, öylesin... Ama çok güzelsin biliyor musun?"
-" Yapma ya! Utandırıyorsun beni. Alışık değilim ben böyle şeylere."
-" Alış çünkü çok güzelsin ve ben bunu her aklıma geldiğinde söyleyeceğim."
-" Safa... Ben seni çok seviyorum. Öyle çok seviyorum ki! Hiç kimse benim kalbimi böyle attırmadı biliyor musun? Senin bana uzaktan bir bakışın bile beni heyecanlandırıyor,kalbim öyle hızlı atıyor ki sesini duyabiliyorum... Sen benim içimdeki kelebekleri şu ana kadar mutluluktan uçurabilen tek adamsın... Bana bu kelebeklerin varlığını hissettirdiğin için teşekkür ederim."
-" Ben sana teşekkür ederim asıl..."
Birbirimize öylece sarılı kaldık dakikalarca. O benim kalbimin atışlarını dinledi, ben ise onun güzel güneş sarısı ipek saçlarını okşadım hiç sıkılmadan.

Her Şey MümkünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin