Herkese selamlar. Lütfen oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Çoğu okuyucu bunu yapmıyor çünkü... İyi okumalar.
-" Devin kalk Devin!"
Gözlerimi açmaya zorluyordum kendimi ve zorla da olsa açtım.
-" Noluyor Alper?!"
-" Safa aradı..."
Safa deyince yemen yataktan sıyrıldım.
-" Ne diyor?"
-" İstanbul'a dönememizi istiyor."
-" Neden?"
-" Söylemedi."
-" Ne demek söylemedi?"
-" Söylemedi bilmiyorum işte! Hazırlanalım hemen."
-" Ama ailen..."
-" İşim olduğunu açıklarız."
-" Peki bavulları hazırlayayım o zaman."Zaten geleli iki gün olmuştu ve biz bu iki günü evde geçirmiştik. Eşyaları dolaba yerleştirdiğim gibi geri koymam yarım saatimi aldı, odayı topladım sanki hiç kalmamışız gibi.
Daha sonra beraber eve ilerledik, evde sadece kadınlar ve artı olarak Boran vardı.
Gittiğimizde hepsi bir arada kahvaltıyı bekliyorlardı.
-" Uşağum! Günaydun da!"
Alper babaannesinin yanına oturdu, ben ise büyük halanın.
-" Günaydın babaannem... Sana bir şey demem gerek ama alınmak yok."
-" Hıh, orasuna ben karar verirum uşak! Ama hele söyle bakalum sen!"
-" Bizim İstanbul'a dönmemiz gerekiyor babaanne... İşler, aksilikler bir sürü şey çıkmış yokluğumda..."
-" Senun bu çaluşanlar sensiz bir şey yapamiyorlar mu uşağum? Tövbe estağfirullah!"
-" Öyle babaanne napayım işte!"
-" Ama böyle acelecik olmadu da!"
-" Babaannem bir saate çıkmamız gerekiyor, uçağı hazırlattım. Darılma bana... Yine geleceğim ben en yakın zamanda."
-" Ha bu güzel kiz da olacak mu yanunda?"
-" Olur babaannem olur."
-" İyi o zaman ama bana söz ver Alper'um en az bir hafta..."
-" Tamam, en az bir hafta..."
-" Emine kizum bak bakalum kahvaltiyi hâlâ hazur edememuşlar mi?"
-" Baktım az önce hazır anne kahvaltı, bahçede."
-" Heh tamam haydi basiyi buralar benu."
Emine hala, Fadime hala, Fahriye babaanne bahçeye doğru geçtiler. Çiğdem ve Zeynep ise okula hazırlanıyorlardı. Boranla baş başa kalmıştık.
-" Abi? Annemle konuştun mu?"
-" Yok konuşmadım, noldu?"
-" Benim de dönmemi istiyor seninle... Biliyorsun işle alakalı."
-" Sen de gel o zaman Boran. Annem haklı, nereye kadar yurtdışında yediğin önünde yemediğin arkanda yaşayacaksın?"
-" Haklısınız o yüzden başlamak istiyorum..."
-" Hazırlan o zaman hemen hadi, vakit dar."
-" Tamam." Diyerek kalktı ve yukarı kata odasına çıktı.
-"Sevgilim..."
Başımı hemen ona çevirdim.
-" Efendim?"
-" Bu Safa konusunu açmayalım Boran'ın yanında, bilmiyor bilmesin."
-" Tamam, konuşmam."
-" Güzell... Hadi geçelim bahçeye."
Bahçeye geçtiğimizde ekstradan Çiğdem ve Zeynep de oradalardı.
Hemen Alper Zeyneb'in alnından öptü.
-" Günaydın fıstığım!"
-" Günaydın Dayı!"
Yine aynı yerlere oturduk ve yemeğe başladık. Fahriye hanım sessizdi, bence bu üzgünlüğünden kaynaklanıyordu. Nasıl olsa Alper'e olan sevgisini ilk günden hemen anlamıştım.
Yemek faslı hızlı geçti, şimdi ise herkes kapının önünde bizse arabanın yanında onların karşısındaydık. İlk önce Alper babaannesiyle vedalaşırken ben Çiğdem ile vedalaşmaya başladım.
-" Çiğdem iyi ki seni tanıdım... Umarım en yakın zamanda görüşürüz."
-" Ben de öyle Devin! Şans her konuda seninle olsun."
-" Teşekkür ederim..."
Sıra küçük kızı Zeyneb'e gelmişti.
-" Güzelimm, tekrar görüşelim seninle olur mu?"
-" Buraya tekrar gel Devin! Oyun oynarız..."
Gülümsedim.
-"Oyyy! Tamam geleceğim yanına söz." Diyerek onu öpüp sarıldım. Hâlâ bebek gibi kokuyordu.
Emine ve Fadime halalarla da görüştükten sonra sıra Babaannedeydi.
Elini öperek;
-" Tanıştığıma çok memnun oldu Fahriye babaanne..."
-" Ben de kizum ben de..."Evet bir küçük Trabzon macerasının da sonuna gelmiştik... Aslında biraz buraya alışmış gibi hissediyordum. Arabaya bindiğimizde Boran önde ben ve Alper arkadaydık ve Trabzon merkeze gidiyorduk. Yaklaşık 45 dakikalık bir mesafe vardı. Safa konusunda canım sıkkındı. O fotoğrafları alarak gitmişti ve bunu çok apar topar yapmıştı. Onun için tedirgin hissediyordum, zor da olsa Ceyda'yı atlatmalı ve yoluna devam etmeliydi.
Biraz sonra öylece uçağı beklemeye başladık, bu hazırlık amacıylaydı. Alper'in kolunu tutarak,
-"Benim bi Duruyla konuşmam lazım..."
-" Peki aşkım ben buradayım."
Biraz mesafe açtıktan sonra Duru'yu aradım.
-"Alo Devin abla?"
-" Canım! Nasılsın?"
-" İyiyim ablacım sen?"
-" İyiyim ben de güzelim, biliyorsun şehir dışındayım...Ne kadar sürer bilmiyorum Duru, her şeyde sana kaldı biliyorum ama..."
-" Sorun değil abla."
-" Tamam bunu söylemek için aramıştım, teşekkür ederim. Görüşürüz."
-" Görüşürüz!"
Ohh bunu da kurtarmıştım, kafe burada olduğum süre zarfında beni çok tedirgin ediyordu. Yücesoy kardeşlerin yanına gittiğimde beni bekliyorlardı.
-" Hazır mı?
-" Hazır."
-" Hadi o zaman binelim!" Boran bize nazaran sesinden anlaşılacağı gibi neşeliydi.
•••••••••••••••

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Mümkün
RomanceYeni mezun iş aramakta olan Devin ve Ünlü iş insanı Alper Yücesoy, Yücesoy holdingin verdiği bir davette kötü bir şekilde tanışırlar. Daha sonra Devinin ummadığı bir şekilde bir antlaşma çıkar ortaya... Bu hem bir arkadaşlığın sonuna hem de büyük bi...