Gözlerimi oturduğum koltuktan ona dikmiştim. Güzeldi hala. Hemde çok güzeldi. Yüzünün her detayı belki bir deri bir kemikti ama saf ve temiz güzelliğini kaybetmemişti.
"Çok mu çirkinim?"
Sesi ironi olduğunu belli ediyordu. Ama o eski sesini özlemiştim.
"Hayır. Çok güzelsin.."
Yüzü gülmüştü. Güzel gözlüm.
"Doktor ne dedi? Çıkabilecek miyim?"
"Raporlar birazdan çıkar dedi."
Biraz gözlerimi kapattıktan sonra sadece düşündüm. Gözlerimi kapatıp sığındığım karanlıkta sadece ikimizi düşündüm. Ona doya doya sarılabildiğim evimizi, ela gözlü siyah saçlı oğlumuzu, aynı annesine benzeyen kızımızı, onu gelinlikle düşündüm.
"Ne hayal ediyorsun?"
Saçları uzamış kalçasına değiyordu. Hala güzel fiziğiyle düşündüm. Karım olduğunu düşündüm.
"Seni."
Doktorun sesini duymamla kapıya doğru ilerlemiştim. Bana bakıyordu. Ve yüzü o kadar gülüyordu ki. Güller açıyordu adeta.
"O çıkış yapabilir.."
Yanlış duymadım değil mi? O yenmiş miydi kanseri?
"Siz-"
"Gerçekten ciddiyim. Ama yıllardır yattığı için bacak eklemlerini biraz çalıştırması gerek."
Doktora sarılmıştım. Bu sadece benim mutluluğum değildi. Bizim kurtuluşumuzdu. Sevinçle odaya girdiğimde meg bana o kadar güzel bakıyordu ki. Yatağına oturtmuş elini tutmuştum. İğneden dolayı bazı yerleri morarmış olsa da asla çekinmiyordum.
"Minho? Bana iyi bir haber ver.."
"Taburcu oluyorsun."
"ne?"
"Taburcu oluyorsun sevgilim!!"
Ona sarılmıştım. Yıllardır yaşaması ve ölümü korkusu bitmişti. İçindeki her hayali gerçekleştirecektim. Güzelim benim. Yenmişti kanseri. Doktor girip yarın Taburcu olacağımızı söylemiş odadan çıkmıştı.
Omzumda ağlıyordu. Ama sevinçtendi. Gözlerinin içi gülüyordu.
"Başardım."
"Başardın sevgilim.."
"Başardım..."
Hayatından üç yıl çalınmıştı. Ama yenmişti. Bu güzeldi ilk defa birbirimize bu kadar muhtaçtık. Sonrasında çocukları görüntülü bir şekilde aramıştım. Bu haberi onlara meg vermeliydi.
"Hey! Çocuklar!"
"Ooo bu kız iyileşmiş ya."
"Katılıyorum changbin! Nas-"
"Yarın Taburcu oluyorum!!!"
Hepsi ilk başta inanmamıştı. Sonrasında sevinçle birbirimize haykırmıştık. Chan yemek yapacağını söylemişti. Diğerleri de hediyeler alacaklarını. Ama benim sürprizim farklıydı.
Sabah erkenden bütün ödemeleri yapmış odasında beni bekleyen meg'in yanına gitmiştim. Hala inanamıyordum. O yürüyemediği için kucağıma almış ve hastaneden çıkmıştık.
Çıktığımızda yıllardır görmediği gökyüzüne baktı. Sonra ise bana. Ona gülümseyip arabama oturtmuştum. Çantasını da arkaya koymuş eve doğru gitmiştim. Arabada o etrafı izliyordu. Bende onun mutluluğunu.