Sinirliydim. Öfkeme yenik düşersem neler olacağını herkes az çok tahmin edebilirdi. İçimde mi tutmalıydım yoksa yüzüne sertçe vurmalımıydım bu doğruyu??
"Sevgilim?"
"Ben-"
Ne demeliydim? Yaptıklarını biliyorum mu demeliydim yoksa nefret ediyorum senden mi? Tüm olanların hıncını mı çıkarsaydım sözlerimle.
"Ben gitmek istiyorum."
"Neden minho?"
Konuşmadan evden çıkmıştım. Eve gitmek isterken sadece yolu takip ettim.
Nereye gittiğimden bir fikrim dahi yoktu? Ayağımda ayakkabı var mı? Hava soğuk mu?Derin nefes alışlarım eşliğinde ellerimi saçımda gezdirmiş hala neden yaptığını düşünüyordum. Biz çok aşıktık. Aşırı seviyordu hani beni? İnsan sevdiği insana bu acıyı ve göz yaşlarını verir miydi peki?
Arkamdan gelen ayak sesleriyle kendimi kaldırıma bıraktım. Denizi izlerken yanımdaki bedene baktım.
"Neden hep yanımdasın hyunjin?"
"Biz kardeşiz."
Derin bir nefes alıp yüzümü onun olduğu tarafın tam tersi yönüne çevirmiştim. Ellerimle akan iki üç damla yaşı silmiştim.
"Minho. Boşanacak mısın?"
"Kızıma ne diyeceğim?"
Tek korkum buydu. Neden yaptığını sorgulamadan önce çocuğumuzu düşünmek zorundaydım çünkü o daha hayatının başındaydı.
"O çok küçük.."
"Olması gereken buymuş lee"
"Ona yetersiz geldim.."
"Bazen insanlar yanlış kişilere aşık olurlar minho."
"Ben tekrar nasıl güveneceğimi bilmiyorum?"
"Kendini parçalıyorsun."
"Hayır eskisi gibi olmak zorundayım."
"Minho yapma.."
"Karışma bunu yapmak zorundayım."
Ayağa kalkıp arabama doğru gittiğimde arabanın önümde beni bekleyen meg'e tiksinerek değil umutla bakmaya çalıştım. İçimde ona çığlık atıp hesap sormak vardı ama eskisi gibi olacaktım.
Hayatıma girmeden önce olduğum gibi. Ona aşık olmadan önce olduğu gibi. Sert, sinirli, öfke problemleri olan, krizlerle boğuşan.
"Arabaya bineceksen bin.:
Ön koltuğa oturup yanıma oturmasınj bekledim. Gelip yanıma oturduğunda bana sorular soruyordu ama ben asla umursamıyordum. Gerçi umursasam da yalanlarını dinlemek zorunda kalacaktım.
"Neden ağlıyordun?"
"Annemi hatırladım meg!"
"Tekrar mafya olayları olamayacak değil mi minho? Bak zor çıktın içeriden."
"Ben buyum meg! Beğenemedin mi?"
"Ne alakası var? Ben seni o halinle sevdim!"
"Bağırma çocuk uyuyor."
Aynadan koltuğunda oturan kızıma baktım. Onun velayetini almak zorumdaydım. Meg. O adamla ilişkisi olursa ona babalık yapmasını istemezdim. Yeonjun. Hayatımızda olacaktı belli ki?
Düşmanım ve karım. Mükemmel bir ikili.
Evin önünde indiğimizde kızımı kucağıma alıp evden içeriye girmiştim. Onun odasına doğru çıkıyordum. Saat ne zaman bu kadar geçmişti?