Sessiz bir tonda balkonda sigara içerken hyunjin böldü sessizliği.
"Saçlar?"
Hiç bir cevap veremeden ciğerlerimin derinlerine kadar çektim sigaranın dumanını. Asla solumayı bırakmadan içine çekti.Sonrasında kafasını yere eğdi ve alakası, bir şey söyledi.
"Ben ölsem. Kızıma nasıl bakardın?"
"O benim de kızım."
İki parmağımın arasındaki sigarayı çektikten sonra biraz daha sakinleştim. Sanki bazı şeyleri yok etmeye çalışıyordum.
Çalan telefonla göğsümü şişirip üfledikten sonra arayanın meg olduğunu gördüm. Ama açmak istemedim. Neden açmalıyım? Daha da kırılmak için mi?
"Aç minho."
"Asla."
Birkaç dakika sonra tekrar telefon çaldığında bu sefer hyunjin baktı.
"Bak aç. Bence önemli."
Sigarayı söndürüp içeriye girdi hyunjin. Elime aldım telefonu ve sadece açıp dinledim.
"Minho. Yanıma gelmene ihtiyacım var."
"Meg. Biz ay-"
Ağlıyor gibiydi sesi. Minhonun yüzünü küçük bir telaş kaplamıştı. O ela gözleri ağlarken hayal etmek korkunçtu.
"Meg? Sen iyi misin?"
"Minho. Kızımız için gel."
Sesi uzaktan geldi ve sonra telefon kapandı. Sanki başka bir şey vardı? Minho hızlıca odadan çıkarken silahını da almayı unuttu. O koca beden asla ayrılmadığı silahı yanına almadı.
"Ben çıkıyorum-"
Kafasını çevirdiğinde üyelerin kalkmaya çalıştığını gördü ve eliyle onlara gelmemeleri gerektiğini söyledi. Arabasına biner binmez hemen gaza bastı. Birkaç dakika sonra oraya ulaşmıştı bile. Kapıyı açar açmaz elleri ve kolları bağlı meg'in yanına gitmişti.
"Meg!?"
Tedirgince yanına gittiğinde ensesindeki demiri hisetti. Hayır. Silah.
"Özür dilerim."
Kafasını çevirdiğinde yeonjunu görmüştü. İçinde korku vardı ama yüzünde mimik oynamamıştı bile.Minho sırıttıktan sonra duvarın en sonuna doğru itildi yeonjun tarafından.
"Bak. Zaman ne kadar önemli?"
"Sikerim zamanını. Vur hadi."
"Hayır.Hayır"
Yeonjun adamlarını minhonun kollarını tutması için emirde bulunduktan sonra bağlı olan meg'in yanına gidip elindeki küçük çakıyı açtı.
"Yeonjun! Senin derdin benim!!"
Sinsice sırıtıp meg'in yüzünde gezdirdi o çakıyı. Kesmiyordu ama korkusu kesik acısından çoktu. Minho ne kadar çırpınsa da yanına gidemiyordu.
"Yapmasana!!"
Yeonjun önce sadece yüzüne baktı. Ve sonrasında meg'in üzerinde bulunan gömleği çıkarttı.
Çıplak sırtına göz gezdirdiğinde izlerin üzerine işaret parmaklarıyla dokundu.
"Bak onun kılına zarar gelsin. Gebertirim seni!"
"Yaa öyle mi."
Yavaşça çakıyı sırtına sürttü kadının. Kadın sadece göz yaşı döktü. Adam içinden kadın ise ikisi için dışından ağlıyordu.