Eve gittiğimiz gibi minho yaka paça meg'i salona savurmuştu..
" hesap sormayacaksın!"
" NEDEN!? ONU NEDEN HIRPALADINIZ?
" meg uzatma işte o sinirli"
"Seungmin kes sesini! Neden onun yüzü darmadağın!"
"Bak meg! Sus yoksa seni de parçalarım yohan gibi!"
" HADİ BANA BİR VURSANA MİNHO!"
Minho sanki karşısındaki bir kız değilmiş gibi kollarından tutup sarsmış ve yüzüne yüzüne bağırmıştı. Sonrasında onu sertçe duvara itip odaya çıkmıştı.
" iyi misin? Acıd-"
Jisungun omuzuna koyduğu elini bir anda itmiş ve kırmızı gözleriyle ona bakmıştı. Sadece bakışlarıyla küfretmişti ona ve jisung bunu anlamıştı. En başından minhoya çok iyi bir şekilde karşı koyuyordu. Yıllardır hiçbirimiz o manyağa karşı koyamıyorken ondan 3 yaş küçük ve genç bir kız ona karşı koyuyordu. Herkes şaşkındı. Meg kalktıktan sonra
" dokunma bana jisung."
" tamam sung onu rahat bırak."
Sert adımlarla odasına çıkmış ve bütün gece ağlamıştı. Minhonun onu hırpalarken dedikleri sözler ağır mıydı yoksa çok kırıcı mıydı??
*"bana bak meg! O pis çocuğu da seni de bir kaşık suda boğarım! Şımarma! Öldürtme bana kendini!
"Sen kimsin bana emir veriyorsun ha!"
" eğer bir ailen olsaydı belki seni o iğrenç heriften korurdu"*
Peki ya gerçekten yohana zarar verirler miydi? Korkuyordu meg. Ölesiye sevdiği kişiyi kaybetmekten. Ne istiyordu peki minho. Meg üzerini değiştikten sonra gece yarısı minhonun odasına gitti. Kapıyı sessizce açıp minhoya baktı. Önceden ona grupta umut veren kişinin şu anda onu ölümle tehdit etmesi acıtıyordu belki de canını. Uyuyordu ve uyurken gerçekten onun sevdiği idolünğ görmüştü. Lee knowu görmüştü. Uyuyan minhoyla konuşmaya başlamıştı. Uyuduğuna emin olduktan sonra konuşmaya başladı.
" çok garip biliyor musun? Yanında olması için can attığın birinin seni böyle iğrenç bir hisse sokması. Belki duymuyorsun ama yohana zarar verme. O benim tem güvencem minho.."
Minho anında kalkıp megin boğazını sıktığında meg kalakalımş ve nefesini tutmuştu.
" benden sana yem çıkmaz. Odama bi-"
"Ya bırak beni.."
"Hayır."
"Orospu çocuğu!"
" bunların bedeliydi işte meg. Bana yapılan herşeyin bir cezası var."
Meg elleriyle o iri bedeni itmeye çalışıyordu yavaş yavaş nefesi daralıyor ve yüzü kızarmaya başlıyordu.
" öldürürüm seni. Şuracıkta parçalanmak ister misin?!"
Meg minhonun yüzüne doğru tükürdükten sonra minho onu iterek yüzünü silmeye başlamıştı. Meg yerde nefes almaya devam etmiş ve hayatta olduğu için şükür ediyordu. Minho megi saçından tutup çektikten sonra
" bu iğrenç şeyin de bir bedeli olacak meg! Her hareketinin bedeli vardır."
Onu evin karanlık ve asla ışık almayan bir odasına sürükledikten sonra odasını kilitlemiş ve onun yalvarışlarını dinlemişti. Bütün üyeler oraya toplanmış minhoya bakıyordu. Tam chan konuşacakken meg'in sesleri o yalıtıma rağmen duyulduğunda herkes canı acıyarak onu dinledi.
" Ben karanlıktan korkarım! Lütfen çıkart beni! Gerçekten özür dilerim!!"
Chan minhonun elindeki anahtarı almaya çalışırken minho anahtarı bir anda açık olan pencereden yan evin bahçesine fırlatmıştı.
" bu kadar kalpsiz olamazsın! O bir kız!"
" bu onu üstün yapmaz."
Seungmin bu cevabı almayı beklemiyordu ve gerçekten onu ilk defa bu kadar acımasız görmüştü. Minho ellerini cebine atmış odasına gidip uyumak için yol almıştı.
"Ha bu arada, erkeklik yapasınız tutar da onu oradan çıkartırsanız. Sizin de korkularınızı biliyorum. Size de aynılarını yapabilirim. DAĞILIN!!"
" KORKAKSIN!"
Jisung ve seungmin aynı anda bunu dediklerinde minho sırıtmıştı ve adamlarına onları işaret etmişti.
"Ya siz ne kadar amcı insanlarsınız?"
"Olayın alakası yok. Ya o bizden daha narin."
"Gerçekten ikiniz de piçsiniz."
"Sensin piç!"
"Laflarına dikkat et!"
Gerçekten ikisi de sinir küpüydü. İsteseler birbirlerine girebilirlerdi. Minho asla umursamadı. Odasına çıktı ve saatlerde oturdu saat 5 olduğunda ise inip yedek anahtarla birlikte açmıştı kapıyı. Ağlayan kız koşarak oradan çıkmak istedi.
"Özür dilerim! Gerçekten lütfen çıkart beni!!"
"Yaptıklarımı unut."
Bu bir idol fan kurgusu değildir. Mafya ağırlıklı bir kurgudur.
