Yaşamak

59 4 24
                                    

Hatırlatma...

Bir şey demeden iyice gaza bastığımda düşünme yetimi kaybetmiştim. Aras nedenini anlamadığım bir şekilde emniyet kemerimi taktı. Hemen peşine de kendininkini taktı. Ve sadece iki saniye sonra virajı dönmek yerine direksiyonu dümdüz tuttum. Kaldırıma çıkıp bir dükkanın içine girdiğimizde sonunda her şey bitmişti. Yavaş yavaş kendimi karanlığa bıraktım.

Hatırlatma bitti...

Gözlerimi açtığımda yoğun ışıkla geri kapattım. Işığa alıştığımda tekrar açmaya çalıştım. Hastane odası gibi bir yerdeydim. Yüzümde bir makine vardı. Vücudumun çeşitli yerlerinde de bir çok kablo vardı.

Koltukta oturur pozisyonda uyuyan Melis i gördüğümde hafızam yavaş yavaş yerine geldi. Ben intihar etmiştim. Aras, o iyi miydi!?

Konuşmaya çalıştığımda yüzümdeki makine buna engel olmuştu. Elimi hareket ettirmeye çalışsam da bu çok zordu. Az sonra panikle içeri giren Samet i gördüğümde yanıma gelip "uyandın mı, sonunda" diyip alnıma bir öpücük bıraktı. Melis i dürtüp doktoru çağırmaya gittiğini söyleyerek dışarı çıktı.

Melis şaşkınca bana bakıp "sonunda" diye çığlık atarak bana sarıldı. İçeriye doktor ve diğerleri girdi. Doktor yüzümdeki makineyi ve vücudumdaki kabloları çıkartıp "korkmayın iyisiniz" dedi. Bense onu umursamadan Ayaz a bakıp "özür dilerim" dedim.

Dünyanın en soğuk ve korkunç bakışları ile bana bakmaktan başka bir şey yapmadığında panikle "Aras iyi mi" dedim. Ama kimse cevap vermedi.

Doktor "şimdi başkalarını değil kendinizi düşünmeniz gerek" dedi.
"Hayır, Aras a bir şey mi oldu, nolur benim yüzümden bir kişi daha ölmesin, sıçtığımın kazalarında ben hariç herkesin zarar görmesinden çok sıkıldım!"

Doktor bir iğne çıkarıp bana yapmaya çalıştığında Kerim doktorun kolunu tuttu.
"Gerek yok, biz sakinleştiririz. Siz bana dışarıda durumunu anlatın"
Doktor başını sallayıp dışarı çıkarken Kerim bana korkunç bir bakış atıp doktorun peşinden çıktı.

"Ne olur cevap verin, o iyi mi"
"İkizim senin yüzünden konuşamıyor lan!"
Ayaz üstüme yürüdüğünde Samet onu durdurdu.
"Herhangi bir sorunu yok. Doktor psikolojik olarak konuşamadığını söyledi. Ayrıca kaza yapmışlar işte, kızın bir suçu yok"
"Aras durup dururken kimseye arabasını vermez, bunun öncesi de var"

Onlar tartışırken gizlice odadan çıktım. Birbirlerine o kadar odaklanmışlardı ki, etraftan haberleri bile yoktu. Biri kolumu tuttuğunda ona döndüm. Bu kişi Kerim den başkası değildi.

"Yatağında olman gerekiyor"
"Aras ı görmek istiyorum"
"Berfin... şu an sana anlayamayacağın bir boyutta sinirliyim. O yüzden uzatma ve söz dinle"
"Kendime sinirli olmadığımı mı sanıyorsun sen, sadece Aras ı görmek istiyorum"

Bir anda tuttuğu kolumdan beni sürüklemeye başladı. Bir odaya beni resmen fırlattığında yatakta yatan Aras ı gördüm, öylece uyuyordu.

Kerim i umursamadan yanına gittim. Onu biraz dürttüğümde uyandı. Şaşkınca yüzüme bakıyordu.
"İyi misin"
"Sen ne ara uyandın lan"
"Az önce"
"Uyandığın an beni mi görmeye geldin amk"
"Konuşamadığını söylediler"
"O vardı bir de dimi, lan senin yüzünden bir haftadır konuşmuyorum. Bu salaklarda kazanın etkisi sanıyorlar. Neler çektim haberin var mı"

Şaşkınlıktan cevap veremediğim sırada Kerim benden daha şaşkın bir halde araya girdi.
"Lan o ne demek"
"Abi kızma ama içimden konuşmak gelmedi işte"
"Olum... lan sadece bir kere konuşabiliyorum aptallar diye bağırman yeterliydi!"
Aras çok normal bir durummuş gibi omuz silktiğinde "bir şeyin var mı cidden" dedim.

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin