-4.Kat

66 4 31
                                    

Hatırlatma...

Ama Melis "aptallar" diyip odadan çıktığında şaşkınca ona baktım. Ne oldu ki şimdi!?

Hatırlatma bitti...

Samet bir anda "Çıkışlarınızı yapıyorum" diyip dışarı çıktı. Aras arkasından "Olum mal mısın, iyileşmedik daha" diye seslense de umursamadı.

Kerim "ben sizi iyileştiririm korkma" dediğinde korkuyla ona baktım. Aras bir anda "Hepiniz dışarı çıkın!" diye bağırdığında şaşırarak ona baktım. Kerim bir anda "Sence senin yükselmeye hakkın mı var, susmanın sebebi buydu dimi, Berfin ile ağız birliği yapmadan konuşmak istemedin!Ama sana bir haberim var, planın tutmadı Aras!" diye bağırıp dışarı çıktı.

Aras derin bir nefes alıp vererek "sizde çıkar mısınız" dedi. Furkan ve Ayaz şaşkınca Aras a bakıp bir şey demeden dışarı çıktılar. Bende kalkmıştım ama "otur" demesi ile geri oturdum.

"Melis in neye sinirlendiğini öğren. Samet de sinirlendi, ağzına sıçabilir"
"Bunları bende biliyorum. Ama şu an başka bir şey dank etti. Sen az önce dört kişiyi öldürdüm dediğimde iki dedin. Başta çözemedim ve sorgulamadım. Ama sen sürekli kardeşlerim hakkında laf sokuyorsun. Derdin ne, adam gibi söyle... belki de hayatında ilk kez oyun oynama"

Aras yüzünde küçümseyici bir gülümseme ile "Ben sana arabada dedim. Bir daha yalvarsan da o konuyu açmam. Bir de o iki bile değil" dedi.
"Aras ne biliyorsun"
Gülmeye devam ettiğinde delirmek üzereydim.
"Aras konuş!"
"Berfin ben sözümün arkasında dururum"
"Kardeşlerim yaşıyor mu"

Bilmem der gibi dudak büzdüğünde "Aras konuş!" diye cırlayarak üstüne yürüdüm.
"Berfin yerine otur, bana bir şey yapabileceğini mi sanıyorsun"
"Sana bir şey yapmıyorum. Ama lütfen Aras, ne biliyorsan söyle"
"Halada sözümün arkasındayım"
"Ya o gün bu kadar iyi düşünemedim... nolur konuş"

Aras derin bir nefes alıp vererek oturmamı işaret ettiğinde sözünü ikiletmeden oturdum.
"Uzun süre oldu. Kaç yıl deme, hatırladığım söylenemez.(Kesinlikle yıl detaylarını unutan bir yazarınız yok)İki çocuk çıktı karşıma. 16 ve 14 yaşındalardı. 16 olan erkek, 14 olan kızdı. (Güncel yaşları 24-26 tarzı düşünebilirsiniz) Yaralılardı, bir şeyden kaçtıkları belliydi. Biraz sıkıştırdığımda sebebi ortaya çıktı. Trafik kazası geçirmişler. Kurtulmuşlar ama hastanede birileri onları öldürmeye kalkmış bunları. Sonra da eğer ölmek istemiyorsanız öldü gözükeceksiniz falan diyip öldürmemişler. Gözlerinin önünde anne babalarını öldürmüşler. Kimsenin ölmediği kazada herkesin ölmesini sağlamışlar. Bir ablaları olduğunu ve ona ne olduğunu bilmediklerini söylediler. O zamanlar ablaları çokta umurumda değildi"

"Bir dk sen şu an bana kardeşlerimi mi anlatıyorsun"
"Berfin o kadar zeki kızsın, şu an mı anladın bunu"
"Sen kardeşimi fahişe mi yaptın lan!?"
"Saçmalama! 14 yaşında bir çocuğa yapar mıyım öyle bir şey!?"
"Ne oldu o zaman"

"Kerim le konuştum bu konuyu. O zamanlar Samet in kardeşini arıyorduk. Erkek kardeşin işimize yarayabilirdi. Aynı yaştalardı. Biz de kullandık"
"Ayça ya ne oldu"
"Abisi bakıyor ona, işi yok"
"Nasıl yani"
"Bildiğin, evde duruyor işte"
"İnanmadım"
"Neye inanmadın"
"İşinize yaramayan birini öylesine yanınızda tutmazsınız"
"Kerim e kalsa tutmazdı zate-"

Samet in içeri girmesi ile bir anda sustu.
"Kalksanıza lan!"
"Samet o sesini ayarlamazsan-"
"Ne yaparsın lan, ben sana yalvardım! Konuş dedim, anlat dedim! Sen ne yaptın, sustun! Şimdi de sus abi, şimdi de sus!"

Aras bir şey demediğinde Samet koluma yapıştı. Ama Aras bir anda "Berfin, bir kişi bile öğrenmesin. Unutma, bana aitler" dedi.

Samet önce Aras a sonra bana baktı. Sonra da umursamadan dışarı çıkardı beni.
"Samet canım acıyor"
"İstediğin bu değil miydi!?"
"Ya be-"
"Sus!"

Son konuşmamızdan sonra ağzımı açmadım. O da sadece giymem için kıyafet verdi. Başka da bir şey demedi. Ama eve gitmek yerine Kerim in oturduğu apartmana girdiğimizde salak gibi kaldım. Kerim burada değil ki, neden buraya geldik!?

Ne kadar garipsesem de bir şey demedim. Asansöre bindiğimizde -4.kata bastı. Neden oraya gidiyoruz!? O katta Fatih e bir şeyler yapmıştı. Bana da mı... yok be saçmalama.

Kata geldiğimizde yine o derin kan kokusu burnuma çarptı. O bunu umursamadan içeri girdiğinde bende takip ettim. Samet eğlenceli ama bir o kadar da korkunç bir ses tonu ile birine seslenmeye başladı.

"Alp neredesin, gelmeyecek misin yanıma"
"Ya yeter, ne olur bırak beni"
"Hadi ama birkaç gün önce öyle demiyordun"
"Ya benim sana ne zararım olucak, bırak beni gidiyim. Kimseye bir şey demem, yemin ederim"
"Cık kabul etmiyorum. Beş saniye içinde karşıma çıkmazsan buradaki diğer insancıklar gibi olursun"

İlerledikçe kan kokusunun sebebini gördüm. Resmen her yerde insan cesetleri vardı. Onları gördükçe Samet in koluna yapışıyordum. Ama şu an o da çok korkunçtu. Bir de ışık diye bir şey yoktu. Gözüm karanlığa kolay alışıyor olmasa hiçbir şey göremeyeceğim.

"Samet korkuyorum"
"Şu canlı cesetimizi bulalım. Biraz oynayıp çıkacağız, korkma"
"Samet"
"Berfin sus"
"Ya bunu bana yapamazsın!"
"Berfin sus!"

"Sen sus be! Sürekli senin dediklerin mi olacak sanıyorsun, çok beklersin! Lan sinirlenmek yerine bir sor! Derdin neydi de, niye ölmek istedin de ama bir şey de be!"
"Derdin neydi, niye ölmek istedin, oldu mu!?"
"Olmadı!"
"Ne istiyorsun daha!?"
"Buradan çıkmak!"
"Bekleyeceksin, azıcık sakinleşip senle öyle konuşmam gerek! O alamadığın canını benim almamı istemiyorsan sus ve bekle!"

Sinirimin zıplaması ile ondan uzaklaştım. Burada neden ışık yok ki zaten!? Yolumu göremiyorum anasını satıyım.

Takıldığım cesetlere fazla alıştım. Şu an asansörü bulmak istesem bulamam. Gerçi bayadır asansörü bulmaya çalışıyorum ama neyse. Güvende hissetmemin tek sebebi Samet in Alp i arayan sesi.

Takıldığım bir cesete tekme atıp yoluma devam edecekken bir bedene daha çarptım. Ama bu beden ayakta duruyordu. Demek ki Samet salağı işini bitirdi.

"Gidelim artık buradan"
"Olur bebeğim, sen nasıl istersen"
Bu ses Samet in sesi değildi. Koluma dolanan eller beni bir yere çekiştirmeye başladı.

"Samet yardım et!"
Samet e çığlık attığımda hemen geri tepki aldım.
"Berfin... neredesin lan, sen benden niye bu kadar uzaklaşıyorsun ki!?"
"Ben bu Alp i buldum sanırım ama beni bir yere sürüklüyor!"
"Bekle, sakin kal, bulucağım seni!"

Samet e cevap vericekken Alp ağzımı kapattı.
"Kızım sussana, beş saattir boşuna mı saklanıyorum ben" elinden geldiğince sessiz konuşuyordu ama sesinin yankılanmasına engel olamıyordu.

Elini çekmesi için ses çıkardığımda anlayıp çekti.
"Ya kafayı mı yedin, bıraksana beni"
"Olmaz, Samet den kurtulmam için güzel bir kozsun"
"Öff bok gibi kan kokuyorsun"
"Lan yara bere içindeyim, olucak o kadar"

Tam cevap vericekken Samet bağırdı.
"Alp bırak kızı, öldürmeyecektim ama yemin ederim öldürürüm seni!"
"Valla bende sadece koz olarak kullanacaktım da biraz düşününce uzun süredir kız yokluğundaydım, çok güzel gelicek bu bebek!"
"Lan ona dokunursan kırılmadık kemiğini bırakmam!"
"Salak mı var karşında, zaten bırakmayacaksın!"

...




















Aras ın anlattıkları hakkında ne düşünüyorsunuz!?

Samet o saçma yere Berfin i neden soktu!?

Alp salağı bir şey yapabilecek mi!?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar😋

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin