Cihan Öldü!?

57 4 4
                                    

Satır arası yorumlarınız için can atıyorum🫀

Bu sefer hatırlatma Aras ın Berfin i nefessiz bırakarak bayılttığı son an. Çünkü zaman akımı biraz farklı işleyecek...

Uyandığımda çevremde kimse yoktu. Evin her yerine baksamda kimseyi bulamadım. Aras ın Ayça yı alıp gittiği çok belliydi. Ama aralarında geçen olayı bile bilmiyordum ve Aras ın son hatırladığım sinirli gözleri haddinden fazla korkunçtu.

Hemen panikle telefonumu alıp Samet i aradım.
"Efendim güzelim"
"Samet acilen Aras ve Ayça nın yerini öğrenmemiz gerek. Geçen sefer GPS den falan bulmuştun. Şu anda da bulma ihtimalin var mı"
"Yani bakarım da, bir şey mi oldu"
"Samet sorgulama, sadece bul!"

Yüzüne kapattığımda panikle Cihan ı aradım.
"Neredesin sabahtan beri!?"
"Abla Rümeysa ile geziyoruz, iyi misin sen"
"Değilim iyi falan! Çabuk eve gel, Ayça yok!"

Cihan ın da yüzüne kapattıktan sonra birkaç kez Aras ı ve Ayça yı arayarak şansımı denedim. Ama ikiside asla açmadı.

Kapı çaldığında bir ümit hemen açtım. Ama gelen kişiler arasında ne Ayça ne de Aras yoktu. Samet, Rümeysa ve Cihan gelmişti sadece.

"Samet buldun mu"
"Açelya nın telefonu evde. Abimin arabası ise depoda. Ama o depoya kolay kolay gitmeyiz"
"Neden gitmezsiniz"
"O depoya gidersek bu ya katliam yapacağımızı yada daha da boktan bir şey yapacağımızı ve kimsenin bizi bulmasını istemediğimizi gösterir"

"Samet çok sinirliydi, kardeşime zarar vermeden oraya gitmemiz gerek!"
"Yapamam Berfin, oraya gidersek takip edildiğini anlar. Böyle bir riske giremem"
"Ya aklıma geldi dersin"
"Orası aklıma gelecek son yer ve bunu herkes çok iyi biliyor"

Cihan bir anda Samet e yumruk attığında şok olmuş bir şekilde ona döndüm.
"Bana bak, abin ile aranda olacaklar gram umurumda değil! Kardeşimin yerini biliyorsun ve şu an o kız orada acı çekiyor! Yani eğer bizi oraya getirmezse-"

Samet yumruğu ile Cihan ın sözünü kesti. Aldığı darbenin etkisiyle Cihan yere yapıştı.
"Devam et lan! Sizi oraya getirmezsem ne yaparsın!? Söyle hadi, söyle de o isteğini üstünde gerçekleştiriyim!"

Rümeysa bir anda araya girip "Abi sakin ol. Sadece bir abi olarak kardeşini korumak istiyor. Aras abinin kızdığı ve o depoya getirdiği kişi ben olsaydım bir abi olarak ne yapardın" dediğinde Samet ona garipçe bakarak "Aynı şey değil" dedi.

"Abi aynı şey"
"Sen onu o noktaya asla getirmezsin"
"Abi normal şartlar altında Açelya da getirmez. Hiç mi tanımadın kızı, belli ki kontrol dışı bir şey olmuş. Ne olur sorun çıkarmasan"

Samet bir anda evden çıktığında bizi götürmeye karar verdiği belliydi. Biz de hemen peşine takıldık. Arabaya geldiğimizde Samet kısaca bize baktı.

"Yol tam bir buçuk saat... ve yolu öğrenemezsiniz"
Samet in demek istediği şeyi anladığımda elimi uzattım. O da gülümseyip arabadan bir tablet ve üç su çıkartarak ilkini bana verdi.

"Sadece 1 buçuk saat etkili dimi"
"Hayır 1 saat etkili ama son yarım saat biraz orman yolu olduğu için görseniz de bir şey olmaz"
"Emin misin, sonra sorun çıkarma"
"Berfin ben abim değilim. Sana burada iki dakika da bir buçuk saatlik ilaç yapamam. Benim elimde bir, iki ve üç var. Ya son yarım saati göreceksiniz yada ilk yarım saati görmeyeceksiniz. Karar sizin"

Cevap vermeden içecekken Cihan bir anda beni durdurdu.
"Kimse bir şey içmeyecek. Her şeyi görerek oraya gideceğiz"
"Cenk kaşınıyorsun"
"Senden korkmuyorum. O verdiğin hapları kimse içmeyecek"

Samet ona sinirle baktığında Rümeysa bir anda tepki verdi. Zaten o tepkiyi vermeseydi Cihan ın cenazesi kalkardı.

"Cenk iç şu boku. Konu sadece sen değilsin, Berfin ve bende içiyoruz. Abim bize asla zarar vermez. O yüzden sende iç. Ayrıca yolu tek bilen kişiyi sinirlendirmen sadece gitmemizi riske atıyor"

Ardından ben ve Rümeysa aynanda hapı içtiğimizde Cihan da şaşkınca bize bakıp içti. Hepimiz arabaya oturup halsizliğimizin uykuya geçmesini bekledik.

Uyandığımda Samet in dediği gibi ormanlık bir alandaydık. Samet e kısaca baktığımda gülümseyerek "Günaydın sevgilim" dedi. Bende gülümsedim ama Ayça yı düşünmek tepki vermemi engelledi.

Arkama baktığımda Rümeysa nın yavaş yavaş kendine geldiğini fark ettim. Ama Cihan ın olmayışı dikkatimi çekince korkuyla Samet e döndüm. Bakışlarımın sebebini anlamış gibi "Bagajda, sinirlerimi çok zorladı. Ufak bir cezayı hak etti" dedi.

Bende sessiz kalmayı tercih ettim. Zaten çok geçmeden Cihan bagaja yumruk atarak kurtulmak için bağırmaya başladı. Ama Samet en umursamaz tavrı ile yola devam etti. Aynı umursamazlığı Rümeysa da da görünce bende çıtımı çıkarmadım.

Az sonra depo dedikleri yere geldiğimizde Samet arabadan indi.
"Bakın eğer bir sorun çıkarsa ben uyardım"
Rümeysa da bende başımızı tamam anlamında salladığımızda o da gidip bagajı açtı.

"Ne bağırdın be sabahtan beri. Geldik işte, in"
"Niye bagajdayım ben"
"Sinirlerimi bozdun ve devam ediyorsun. Yemin ederim burada bırakırım seni. Arabayı da kilitlerim nefessizlikten ölmeyi beklersin"

Cihan bir an korkuyla aşağı indiğinde yüzümde hafif bir gülümseme ile ona baktım. O ise anında içeri daldığında korkuyla Samet e baktım. Böyle değil en azından ufak bir plan yapmamız gerekiyordu. Samet ise gözleri ile bana onay vererek benim de Cihan ın peşinden içeri girmemi sağladı.

Gördüğümüz manzara ile şok olmuşken Samet gülerek dışarı çıktı. Ardından elinde bir tişörtle yanımızda belirdi. Aras a tişörtü fırlattığında Aras hemen Ayça ya tişörtü giydirdi.

Ayça da rahatlayarak ayağa kalktı. Ama Cihan bir anda Ayça ya tokat atmaya kalktığında Aras onu anında tuttu. Cihan birkaç kez elini kurtarmaya çalışsa da Aras buna izin vermedi. En sonunda Ayça sakinleşmesi için Aras ın eline elini sardığında o da Cihan ı bıraktı.

Cihan sinirle "Bu muydu, bizim meraktan öldüğümüz şey, sizin cinayet eşliğinde seks yapmanız mıydı!?" diye bağırdığında Ayça kafasını kaşıyarak "Pekte öyle olmadı aslında" dedi.

Cihan tekrar bağırarak anlatmasını söylediğinde Ayça her şeyi anlattı. İşte o an Cihan ın ipleri koptu. Ayça ya attığı tokat ile onu yere serdi.

"Lan sen seni öldürmek üzere olan adamın altına mı girdin!? Ölmeyi ne zamandır bu kadar istiyorsun!?"
"Abi ne alakası var, sakin ol"
"Ayça soruma cevap ver!"
"Abi bu halinden nefret ettiğimi biliyorsun"
"Bende senin bu aciz halinden nefret ediyorum"

Bir anda aralarına girip Cihan a yumruk attım.
"Kendine gel ve sözlerine dikkat et!"
"Sana ne lan!?"
"Cihan karşında ablan var!"
"Ablam var öyle mi, Cihan öyle mi"

Cihan kendini tekrarlayarak gülmeye başladığında bir an delirdiğini sandım. Ama bana dönüp kükremeye başlaması ile bu düşüncem uzun sürmedi.

"Ne Cihan ı lan, sen Cihan mı görüyorsun etrafta!? Hani sürekli diyorsun ya, kardeşlerim hiç değişmedi diye! Belki küçük kız kardeşin değişmedi ama bu yolda erkek kardeşin öldü. O küçük kız kardeşin değişmesin, yaşadığı o boktan anlardan sonra karakterini kaybetmesin diye erkek kardeşin kendini feda etti! Cihan falan yok senin karşında. Sen o gittiğin cenazede Cihan ı toprağa koydun. Ben Cihan değilim. Cenk ile tanış artık. Bana Cihan demekten vazgeç. Öldürdüğüm kişiyi tekrar canlandıramazsın"

...



















Rümeysa olmasa Cihan ın Samet tarafından öldürülmesi an meselesiydi. Cihan kaç milyar yürek yedi sizce!?

Cihan ın Ayça ya verdiği tepki hakkında ne düşünüyorsunuz!?

Cihan ın Berfin e Cihan öldü diyişi hakkında ne düşünüyorsunuz!?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar😋

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin