Furkan

666 13 7
                                    

Bir haftadır yanımdan ayrılmıyor. Ama bu sefer her zamankinden de farklı, ciddi anlamda kuyruk oldu resmen. Bi kaç kere işe gitmesini söyledim ama evden hallettiğini söyledi. Aslında bu konuda işime gelen tek kısım, telefondan birileriyle konuşması. Ne işine yarıyacak bu derseniz, telefonunu bi yerde unutursa polisi arayabilirim.

Aslında bir kaç kez unuttu da. Ama ben almaya cesaret edemedim. Cesaret ettiğimde de tam alıcağım sırada yanımda bitti. Yani bu sadece bir kere oldu. Ama olsun o da bişey. Son yaşananlardan sonra cesaretim kalmadı. Beni bağladığı anlarda ki boşluğa düştüm yine. Tek düşündüğüm şey yaşamak.

Aslında son olayda beni öldüremediğini fark ettim. Bu bana cesaret verdi. Ama düşününce ikinci kez şans vermeyebileceğini fark ettim. Ve bu da tüm cesaretimi yok etti.

Bunları düşünürken içerden bana bağırdı.
"Gelsene kahvaltı yapalım"
"Sen ye" hayret her gün aynı diyaloğu yaşıyoruz. Ama normalde hep ısrar edip getirirdi bu sefer bişey demedi.

Bişey dememe sebebini anladım. Odaya girip kucağına aldı beni.
"Bırak tamam gelirim ben"
"Her gün aynı olayı yaşamaktan sıkılmadın mı, ben sıkıldım. O yüzden artık olumsuz cümle duyduğum an bunu yapıcam" neden bilmiyorum ama bu sözü ona laf sokma isteği doğurdu bende.
"Unuttun mu, ben tam bir sene bir yatakta bağlı halde her gün aynı şeyi yaşadım. Hemde sıkılma hakkım olmadan, bir haftada sıkılmam yani korkma"

Durup yüzüme baktı. Kırılmış gibi bakıyor ama bi yandan da bi sinsilik var. Beni yere bırakıp duvarla arasına aldı. Kafamı kaldırıp dudaklarımı öptü.
"Bu cümlelerinden o günleri özlediğini mi çıkartmalıyım"
Bu sözüyle onu hemen ittim. "UZAK DUR BENDEN" diye bağırmayı da ihmal etmedim. Onunsa tek tepkisi pis pis sırıtmak oldu. Bişey demeden mutfağa gittim. Oturup yemek yemeye başladım.

O da yanıma gelip yemeye başlayınca düşünmeye başladım. Sanırım taktik değiştirdi. Çünkü bu eve geldiğimizden beri yaptığı şey bana alan tanımaktı. Ama şu an sürekli dibimde duruyor ve durmadan bana yürüyor. Nereye varıcağını sanıyor ki, bu şekilde hiç bir yere varamaz.

Kahvaltıdan sonra beni salona getirdi. Film izlemek istiyormuş beyfendi. Ama film seçmesine izin vermiyorum. İki saattir çok güzel şeyler açıyor. Hepsini beğenmemiş gibi davranıyorum. O da her defasında değişiyor. Pes etmesini istiyorum ama etmiyor.

Kapının çalmasıyla ara vermemiz gerekti.
"Aaa kesin Sena dır. Uzun süredir gelmemişti. Dur, ben bir selam verip içeri davet ediyim" dedim ama beni oturtup "kovup geliyorum, bekle" dedi ve gitti.

Ama kapıyı açtığında o daha bişey demeden bi erkek sesi çekil diyip içeri daldı. Salona girdiği an beni gördü. Bu kim ki!? Nasıl Samet e karşı çıkıyor!? Aslında burda oturan herkesi tanıyorum nerdeyse, onlardan birine benzemiyor, kim bu!?

"Samet bu niye yaşıyor"
Adamın sorusu Samet i gerdi. Ama sadece "öyle gerekti" dedi.
Adam Samet e dönüp "olum Kerim bişeyler saçmaladı. Doğru mu değil mi senden öğrenmek istedim ama eğer doğruysa bu kızı öldürmen gerektiğini de biliyorum" dedi.
Samet derin bir nefes alıp "abi öldürmeyeceğim onu... yani gerekirse tabiki öldürürüm ama şu an gerekmiyor. İkinci bir şansı var. Zamanında o da bana verdi. Şimdi de ben ona veriyorum. Eğer şansını kaybederse gerekeni yaparım ama şu an değil" dedi.

Adam pek tatmin olmadı. Ama bana elini uzattı.
"Ben Furkan, senin anlayacağın şekilde Samet in abisi diyebiliriz"
Elini sıkıp sıkmamak konusunda emin olamadım. Samet e baktığımda gözleriyle onay verdi. Ama umursamadım. Televizyona dönüp "sen bişey bulamadın ben bulurum" dedim ve kumandayı aldım. Ama adam bi anda kumandayı elimden alıp yere fırlattı.

"SEN KİMSİN LAN BENİ GÖRMEZDEN GELİCEKSİN" diye bağırınca yerimden biraz geri çekildim. Tam bişey dicekken Samet araya girdi.
"Abi sakin ol. Gel otur konuşalım" dedi.
Ama adam pek sakinleşmiş gibi durmuyordu. "Samet bana bak aşık olduğun kız demem öldürürüm, kimse saygısızlık yapamaz bana!"
Az önceki kadar bağırmasa da halada sesi yüksekti. Ama çok abartıyor bence. Ne yani alt tarafı tanışmak istemedim diye saygısız mı oldum. Ayrıca o kim de ona saygı duyucam.

Samet bana bakıp kalkmamı işaret etti. Tamam cesuruz da deli de değiliz. Kalktım hemen. Adama bakıp elimi uzattım.
"Berfin, senin anlayacağın şekilde Samet in... aşık olduğu kız" son kısmı biraz sessiz söyledim. Ama bu Samet in hoşuna gitti. Hafif bir şekilde tebessüm etti. Adamsa gözünü devirip uzaklaştı sadece.

Az sonra masaya oturup "konuşalım madem" dedi kısaca. Samet ellerini masaya doğru uzatıp geçmemi işaret etti. Bende geçip adama en uzak köşeye oturdum. Samet de karşısına oturdu. Yani benim de yanıma oturmuş oldu.

Adam lafa girdi.
"Olum ben anlamıyorum ne buldun sen bu kızda"
"Abi sen sevdiğin kızda ne bulduysan onu buldum"
"Samet benim sevdiğim kız öldü yalnız" adamın dediğiyle başımdan aşağı kaynar su döküldü resmen. Ne yani birini sevmesine rağmen öldüren biri mi var karşımda.

"Benim ki ölmeyecek ama. Abi bak ters gitmek istemiyorum. Ama beni sen yetiştirdin. En salak halimde senden yardım istedim ben. Beni alıp en baştan yetiştiren sensin. Sana saygım sonsuz. Ama beni kendine benzetemediğin tek bir nokta var, ben kadınımı öldürmem. Ve bu huyumu asla kendine benzetemeyeceksin. Yapmam gerekeni biliyorum. Öldürmem gerek onu. Ama yapamam... daha doğrusu yapmam. Bak ben zaten onu yanlış kararlar aldığım zamanlarda yeterince zedeledim. Şimdi o zedeler yüzünden bana yanlış yapıyor diye onu öldürmem. Gerekirse... bugüne kadar yaptığım her şeyi alt üst etsin, onu öldürmeyeceğim"

Son cümleden sonra Furkan masaya vurarak ayağa kalktı. "SAMET ABARTMA" diye bağırmayı da eksik etmedi. Ama Samet durmadı, aynı şekilde o da ayağa kalkıp "abartmıyorum" dedi.

Furkan silahını çıkarıp bana doğrulttu. Samet çekmeceyi açıp içinden silah aldı. Ve o da Furkan a doğrulttu.
"Abi sakın"
"Ne o, bir kız için beni mi vurucaksın"
Samet hiç bişey demedi. Furkan da "bende öyle tahmin etmiştim" diyip ateş etti.

Ben iyiyim, Samet de iyi ama Furkan ortalığı yıkacak şekilde bağırdı. Samet ilk beni kontrol etti. Sonra Furkan ın yanına gidip sessizce özür diledi. Kolundan vurmuş onu. Furkan ateş etti sanmıştım ama Samet ateş etmiş. Beni öldüremesin diye kolundan vurmuş onu. Bir saniye gecikseydi ölücektim. Resmen bir saniye sayesinde yaşıyorum.

Aradan iki saat geçti. Eve doktor geldi. Furkan ın kolunu pansuman etti. Bir kaç şey de dedi. Ama ben kendime odaklanmış durumdayım. Bir saniye sayesinde hayatta kalmayı kaldıramıyorum sanırım.

İyi de şimdi ne olucak!? Furkan bu kadar tehlikeli biriyse şu olaydan sonra beni yaşatır mı!?





















Berfin yaşayacak mı!?

Samet iyice sevgisini belli etmeye başladı. Ama herkes onun karşısında, Samet e ne olucak!?

Furkan ne yapıcak!?

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin