Kurye

107 4 2
                                    

O olayın ardından bir ay geçti. Peki bu bir ayda ne mi oldu, hiçbir şey. Sıradan günlük yaşamımıza döndük. Ben okul, ev döngüsünde, Melis ise ehliyet kursu, okul ve ev döngüsünde takıldı.

Melis sürekli Samet i sakinleştirmek için planlar kuruyor. Ama şakasız bir aydır ne Samet ne de Ayaz eve uğramadı bile. Aslında geçen gece su içmeye kalktığımda kapının kapanma sesini duydum.

Büyük ihtimal Samet sessizce uğrayıp nasıl olduğumuza bakıp gidiyor. Beni her kendi halime bıraktığında bunu yaptığı için artık bu durumu sorgulamıyorum.

Hayatınızda hiç mi gelişme yok derseniz, aslında var. Buket ile ciddi bir komşuculuk oyununa girdik. Her gün olmasa da haftada en az üç gün birbirimizi ağırlıyoruz.

Bu durum başlarda bana Meltem hanımı hatırlattığı için yapmak istemiyordum. Ama sonrasında hayatıma devam etmem gerektiğini bildiğim için bu durumu umursamamaya başladım.

Açıkçası yaşanan olay yüzünden Melis de Buket e biraz tepkiliydi. Ama kadının bir suçu olmadığı için o da kendine gelmeyi başardı.

Şu an mı ne yapıyoruz, şu an pizza sipariş ettik. Ve onun gelmesini bekliyoruz, film gecesi yapıcağız. Aslında bu durumu Buket oluşturdu. İstisnasız her hafta bir gün film gecesi yapıyoruz. Her defasında da pizza sipariş ediyoruz. Ama nasıl oluyorsa sürekli aynı kişi teslim ediyor. Hatta bu sefer aynı kişi mi yoksa başka kişi mi getirecek diye iddiaya bile girdik.

Kapı çaldığında bakışlar kapıya döndü.
"Ben açarım" diyip kapıya yöneldim. Ve açtığımda yine aynı kişi gelmişti. Adamı gram umursamadan "ben kazandım" diye çığlık attım. Onlar da hemen "nasıl ya" diyerek yanıma geldiler.

Bir ay boyunca hep aynı gün ve aynı saatlerde sipariş ediyorduk. Bugün gün ve saat değişmişti. Bir de ay dönünce kesin başka biri gelir düşüncesi ile ikisi de başkası gelir demişti. Ama ben aynı kişi geleceğine fazla emindim. Ve aynı kişi geldi.

"Abicim sen niye hep bize geliyorsun ya"
Melis in sözü ile adam gülmeye başladı.
"Pardon biraz tatlı dediniz de ondan güldüm. Ama ne biliyim sıra bana denk geliyor hep"
Buket "senin yüzünden param gitti" diyip pizzaları aldı. Ve mutfağa yöneldi.

Evet kaybeden hem pizzaları öder hemde kuryeye bin lira bahşiş verir diye anlaşmıştık. O para benden çıkmadığı için çok mutluyum.

Buket geri döndüğünde Melis e bakarak "Pizzaları ben kartla ödüyorum. Sen sadece 500 lira ver" dedi. Melis de "öff be ben niye sana güvendim ki" diye söylenerek odaya gitti. Buket arkasından "söylenme" diye çığlık atınca benim sabır taşı patladı ve kahkaha atmaya başladım.

Kendimi yere atarak gülüyordum. Beni halada sakinleştirememişlerdi. Kuryeye de bu durumu açıklamışlardı. Ve o da gitmek yerine bir süre benle güldü. Sonra kendine geldiğinde ise kapıda durup beni sakinleştirmeye çalışmaya başladı.

Kurye bir anda "çok güzel gülüyorsun" diyip dudağıma yapıştığında şok oldum. Ama ensesinden tutup kafasını duvara vuran kişiyi gördüğümde ise titremeye başladım.

Evet o kişi Samet den başkası değildi. Benim korkudan titrediğimi fark eden Buket bir anda Samet ve kuryenin arasına girdi.

"Ayy sakin ol"
Buket hemen kargocuyu yerden kaldırıp "olum insana öyle yapışılır mı, bir sor sevgilin var mı diye" dedi. Adamın burnu kanıyordu. Ama bunu umursamadan Samet e "Abi ben sevgilisi olduğunu bilmiyordum. Bu kızlar her hafta buluşup pizza sipariş ediyorlar. Her geldiğimde de sadece üçü oluyor. Ben sevgilileri olduğunu bilsem yapar mıydım böyle bir şey" dedi. Korktuğu her halinden belliydi. Ama bende korkuyordum. Nolur benim yüzümden bir masum insan daha ölmesin.

"Lan sen her gördüğün sevgilisi olmayan kızı öpüyor musun, bu nasıl bir açıklama!"
"Abi öyle değil, bu kız çok güzel. Ben zaten o yüzden sürekli siparişlerini getiriyordum. Bugün de öyle gülünce tutamadım kendimi"

Samet bir şey demeden Buket lafa girdi.
"Lan bu planlı geliyormuş, hile var!"
Sonra bir anda bana yaklaşıp "Sen biliyordun dimi, o yüzden biz gelmez derken sen gelir dedin" diyince ben korkuyla Samet e baktım.

Ne güzel konunun benden bağımsız olduğunu anlamıştı. Buket niye böyle bir şey dedi ki!? Off çok korkuyorum.

Samet in gözünden alevler çıkıyordu resmen. Ama bana bir şey demeden kuryenin yakasına yapıştı.
"Eğer seni bir daha bu evin... siktir et evi bu binanın yakınlarında görürsem yemin ederim düşünmeden öldürürüm seni. Nasıl bu eve gelmek için birileriyle anlaşıyorsan şimdi de gelmemek için anlaşacaksın. Anladın mı lan beni!"

Adam "Anladım abi, izin ver gidiyim. Bir daha asla gelmem" dediğinde Samet de yakasını bıraktı. Adam resmen koşarak uzaklaştı.

Samet, Buket e bakıp "evine git" dediğinde Buket çoktan benim ne kadar korktuğumu fark etmişti.
"Hayır sen şu an hiç güven vermiyorsun. Hiç bir güç beni buradan uzaklaştıramaz"

Samet ona hiçbir şey demeden içeri girdi. Kapıyı kapattığı an bana odayı işaret etti. Açıkçası bende düşünmeden dediğini yaptım. Aslında Buket de peşimden geliyordu ama Melis engel oldu.

Samet de arkamdan gelip kapıyı kilitlediğinde korkuyla ona bakmaktan başka bir şey yapamadım. Kahretsin ki çok korkuyordum. Selim ile olanlardan sonra kim bilir bu olayda ne olurdu!?

"Tek bir soru soracağım. O adamın ne yaptığının bilincinde miydin"
"Hayır, yemin ederim bilmiyordum"
"Buket in dediği şey ne"
"Biz... biz pizza alıyorduk oradan. Sürekli de... o geliyordu. Onlar da... iddiaya girelim dediler. Melis ve Buket o gelmez dedi ama ben gelir dedim. Yemin ederim bildiğimden yada başka bir şeyden değil. Sadece içimden o gelicek gibi geçti"

Hiçbir şey demeden aramızdaki mesafeyi kapattı. Dudaklarıma odaklanmış durumdaydı. Avuçları yanağımı sardığında korkum arttı. Baş parmağı ile dudaklarımı okşamaya başladı.

"Öpüyordu, durdurmasam geri çekilmeyecektin" kafamı hayır anlamında sallamaya çalıştım. Ama bir milim bile hareket ettiremedim. Kollarına ellerimi sardım. Ama o bunu bir an bile umursamadı. Transa girmiş gibi dudaklarıma bakıp onları okşuyordu.

Okşaması gittikçe sertleşmişti. Artık canımı yakmaya başlamıştı. Ama ona bir şey diyemeyecek kadar korkuyordum. Bir anda beni kolumdan tutup banyoya soktuğunda ne yaptığına anlam veremedim.

Banyodaki dolabı açıp içinden diş fırçamı ve macunu aldı. Diş fırçasının üstüne macun sıkıp beni de tuvaletin üstüne oturttu. Çenemi kavrayıp kafamı havaya doğru kaldırdığında düşünmeden dudaklarımı fırçalamaya başladı.

Canım acıyordu. Dudaklarım kanamaya başlamıştı. Kanadıkça macun yaraları yakıyordu ve daha çok canım acıyordu. Çenemi tutan eli çenemi o kadar sıkıyordu ki, canım haddinden fazla acıyordu. Ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Ne onu itebiliyordum ne de başka bir şey yapabiliyordum.

Sonunda bu işkence bittiğinde beni kaldırıp ağzımı yıkadı. Macundan arındığına emin olduğunda dudaklarımı okşadı. Sonra da "bunlar benim" diyerek öpmeye başladı.

Karşı gelemiyordum, çekilemiyordum, istemiyordum ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Gözümden gelen yaşlar yaptıklarına engel olamıyordu. Onu itmeye çalıştıkça vücudumu kendine yapıştırıyordu. Mümkünmüş gibi beni içine çekiyordu.

...














Şimdi ne olacak!?

Samet haddinden fazla sinirlendi, Berfin e yanlış bir şey yapar mı!?

Buket hakkında ne düşünüyorsunuz!?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar😋

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin