Temizlikçi Kız

466 8 8
                                    

Samet in çıktığını anladığım an Meltem hanıma yaklaştım. Kafasını kucağıma alıp uyanması için sarstım. Nolur ölmüş olma diyerek ağlamaktan başka bişey yapamazken içeri birileri girdi.

İçlerinden biri resmen gözükmüyordu. Üstünde bir sweat altında bir eşofman vardı. Saçları gözükmeyecek şekilde bir bere takmıştı. Ellerinde eldiven ayaklarında ise galoş vardı. Bir de ağzında maske vardı. Onun haricinde ki adamlar ise normaldi. Bir tanesinin elinde çuval vardı. Diğerinde ise bir kaç temizlik malzemesi.

Biraz bana baktıktan sonra sanki ne yapacaklarını ezberlemiş gibi adamlar üstüme geldi. Kendimi hemen geri attım ama beni umursamadan Meltem hanımı çuvala koymaya başladılar. Hemen atıldım. Ama adamlardan biri beni tutup "lütfen yerinde dur" dedi ve beni sandalyeye oturttu.

Meltem hanımı çuvala koyduktan sonra her yeri kapalı olana gerisi sende diyip gittiler. O ise sadece başını sallamakla yetindi.

Çamaşır suyu ve çeşitli materyallerle mutfağı temizledi. Ben bu sırada öylece ağlamaktan başka bişey yapamadım. İşi bitince yanıma gelip "seni de yıkıyacağız üstün başın kan olmuş" dedi. Sesini duyduğum an kadın olduğunu anladım. Yüzüne bakıp sessizce "kadınsın" dedim. Başını sallayıp beni ayağa kaldırdı.

Onu hemen kendimden uzaklaştırdım. Tezgahtan destek alarak "uzak dur benden!" diye bağırdım. O ise sadece tezgaha bakıp "hadi ama işimi uzatma işte" dedi. Sonra koluma girip beni banyoya getirdi.

Banyoda üstümdekileri çıkarıp bir poşete koydu. Sonra beni banyonun içine sokup yere oturttu.
"Neden yapıyorsun bunu" soruma rağmen beni yıkamaya odaklanmıştı. Bana hiç cevap vermedi.

"Benim yüzümden biri öldü" diyerek tekrar ağlamaya başladığımda az önce ki soruma cevap verdi.
"Herkes senin gibi sevilmiyor. Ölmemem gerekiyordu. Bende ölmedim" bu cevabı ile şok olmuş bir halde yüzüne baktım.
"Sence bu sevgi mi, şu yaşadığım şey sevgi mi" başını evet anlamında sallamakla yetindi.

Tamamen temizlendiğime inandığında beni yatağıma yatırdı.
"Şimdi evin geri kalanında herhangi bişey var mı diye bakıp bişey varsa temizleyip gidicem. Sende sakın kalkma burdan"

Dediğini yaptım. Sessizce yatakta ağladım. Onun ne yaptığını umursamadan ağladım.

Aradan bir süre geçtikten sonra yanıma bir kadın geldi. Elinde yemek tepsisi vardı.
"Açsındır, otur da yediriyim" dediğinde umursamadım. Ama tepsiyi yanıma koyup beni kaldırdı. Sonra da yedirmeye başladı. Karşı gelicek gücüm kalmamıştı, öylece yedirmesine izin verdim.

Yemeğim bittiğinde gitmeye hazırlandı. Ama ona "senin yüzünden biri ölse ne yapardın" dediğimde olduğu yerde kaldı. Sonra bana dönüp gülümsedi. "Ben ölü temizliği yapıyorum. Sence bu bana koyar mı" dediğinde az önce ki kadının o olduğunu anladım.

"Neden yapıyorsun" dediğimde banyo yaptırırken kurduğu cümleyi tekrarladı. Bende şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım.
"Benim yüzümden biri öldü. Ben bunu kaldıramam. Dedim, ona da dedim. Bunu kaldıramam, yapma dedim. Ama dinlemedi, öldürdü onu"

Bir anda yüzüme attığı tokatla kendime geldim. Şaşkınca yüzüne baktığımda gülümsedi.
"Biliyor musun, Samet şu yaptığımı öğrense beni de öldürür. Ama kendine gelmen gerekiyordu. Tokat her zaman işe yarar" dedi.

"Biliyor musun, bazen keşke o gün elini sıksaydım diyorum. Belki bugün bunları yaşamazdım" dediğimde yanıma oturdu.
"Sanmam, bizimkilerin aramızda o hikaye baya meşhur. Ama ben Samet i azıcık tanıyorsam konu o değil. O kısım sadece bahane. Samet seni zaten gördüğü an elde etmek istemiş. Bu yüzden basitçe yürümüş. Sende karşılık vermemişsin. Ama versende sonu aynı olabilirdi. Samet o zamanlar kendinde değildi. Ne yaptığı belli değildi yani. Bu durumda suçta senin olmuyor" diye anlattığında ona öylece baktım. O da devam etti.

"Anlaşıldı, senin sakinleşmeye ihtiyacın var. Dur ben sana kendi hikayemi anlatıyım. Belki biraz rahatlarsın. Ellerine düştüğümde senden bile daha aciz durumdayım" diyip gülümsedi. Sonra da devam etti. "On yaşındaydım ben. Babamla abim sürekli abimin borçları yüzünden kavga ederdi. Bir gün abim ağzı burnu kırık geldi eve. Anahtarı yok tabi. Aradı beni aç kapıyı diye. Gittim açtım hemen. Onu öyle görünce pansuman yaptım. Tabi o zaman abimle geçirdiğim son anlar olduğunun farkında değildim"

Yutkunup derin bir nefes aldı.
"Güzelce uyudu abim. Bana sarılarak hemde. Beni çok sevdiğini ve hiç bırakmak istemediğini söyledi. Sabah olduğunda kapının yumruklanması ile uyandık. Kapıyı babam açtı. Abim açma desede dinlemedi. Borçlu olduğu kişilermiş. Bi bildiği olduğu için açma demiş ama babam her zaman ki gibi dinlememeyi tercih etti. Bunun sonucunda da kapı açıldığı an öldü. Sonra eve girdiler, abim beni arkasına aldı. Annem korkuyla yapmayın dedi. Ama dinlemediler, onu da öldürdüler. Sonra silahı abime doğrultup parayı buldun mu dediler" bir anda sesi titremeye başladı. Daha fazla cümle kuramayıp ağlamaya başladı.

Kısa sürede kendine geldi. Sonra da devam etti.
"Abim hemen kardeşime dokunmayın, işinize yarar, küçük olduğuna bakmayın, dün beni o adam etti diyip yüzünü gösterdi... sonra bana döndü, dizlerinin üstüne çöktü, ne derlerse yap... sakın borçlanma... sakın ölme... dedi. Sonra da adama dönüp bulamadım dedi. Ve o an" susup ağzını tuttu. Ağlamaya başladı tekrar. Dayanamadım daha fazla sarıldım ona.

Beni itip devam etti.
"Kimsenin acımasına ihtiyacım yok benim. Ben bunları sana bana acı diye değil, yaşadığın şeylerin o kadar da korkunç olmadığını fark et diye anlattım. Abimin borçlu olduğu kişi Furkan dan başkası değildi. Senin borçlu olduğun kişiyse Samet. Sakın şimdi bana ben borçlu değilim falan deme. Onlar için borçlusun. Bende borçluyum, hiç bişey yapmamama rağmen hayatım boyunca ödemem gerek hemde. Sende borcunu düzgünce öde, her şey bitsin. Boş yere canının yanmasını sağlama. Eğer işin sonunda ölüceksen duygular önemli değildir. Tüm duygularını kapat, biri hariç. Korku, korkuyu sakın kapatma. Korku seni ayakta tutan tek duygun olucak. Sakın unutma. Şimdi istediğini yap. Benim işim bitti, gidiyorum"

Tam kapıdan çıkarken "ailene ne oldu" dedim. Gülerek bana dönüp "temizlediğim ilk ölülerdi" diyip gitti. Gerçekten de duygularını kapatmış anlaşılan.

...

Kaldıramam diyordum ama bir hafta sonra kendime geldim. Bu sürede Meltem hanımı kimse sormadı. Zaten bildiğim kadarıyla bir ailesi yoktu. Bir kaç arkadaşı hariç kimse de ona girip çıkmazdı. O ne kadar tüm merakıyla her şeyimi öğrenmeye çalışsada ben ona hiç bişey sormamıştım. Aslında bir kaç kez sorduğumda da bana sanki sorumu duymamış gibi başka bir soru sormuştu. Belki de bu yüzden sormuyordum.

Neyse bilmiyorum işte, tekrar bunları düşünüp kendimi yıkamam. Ne demişti o kadın. Duygularını kapat.

...

















Berfin duygularını kapatacak mı dersiniz!?

Şu temizlikçi kızı sevdiniz mi, hikayeye dahil olmasını ister misiniz!?

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin