Bu da Benim Bir Tarafım

46 4 11
                                    

Birkaç gündür çok yoğunum ve kitabımda ilgi görmüyor. Üstüne bir de beni ciddiye almıyorsunuz. Bu yüzden bölüm biraz gecikti. Öyle işte... iyi okumalar😶

Hatırlatma...

Kerim bir anda onların arasına girdi.
"Yeter lan! Kime ne olduğu ile gram ilgilenmiyorum. Ama Açelya çok mu merak ediyorsun, o zaman gel sana biraz gerçekleri anlatalım. Çünkü ben bu durumdan çok sıkıldım"

Hatırlatma bitti...

Kerim in cümlesi ile herkes garipçe ona baktı. O da onu beklediğimizi anlayarak konuşmaya başladı.

"Bak bizim dostluğumuz da, kardeşliğimiz de yada sen ne dersen onda, hiçbir zaman mükemmellik olmadı. Hep birbirimize zarar verdik. Mesela ben Furkan ı kaç kere ölümün sınırına getirdim sayamam bile. Sen sadece son olanları biliyorsun ama onlar haricinde bile neler oldu. Samet mesela, kaç kere beni çiğnedi sayamam. Ama ne zaman birimize bir şey olsa bizden başka kimse yanında bitmez"

Kerim susup Ayça nın tepki vermesini bekledi. Ama tepki alamadığında devam etti.
"Sen böyle anlamayacaksın, ben sana örnek ile anlatıyım. Mesela Aras ve Ayaz içimize girdiğinde Furkan da bende onlara mükemmel davrandık. Ama Samet içimize girdiğinde Aras ın çok da umurumda olmasa da Ayaz aşırı zıtlanmıştı. Bunun sebebi biraz Furkan olsa da olmuştu işte bir kıskançlık. Peki o kıskançlık Samet e ne mi yaptı, yanmasını sağladı. Evet doğru duydun, eğer Furkan yetişmemiş olsaydı Samet şu an yaşamıyordu. Peki sonra nasıl bu kadar yakın oldular dersen tamamen zaman ve davranışlarının düzelmesi ile oldu. Furkan aralarındaki kıskançlığı yok etti. Bende biraz gaz verince ikisi de kendine geldi. Sonra da birbirleri için mükemmel bir abi kardeş oldular. Hatta Rümeysa sırf aralarındaki güzel ilişki sayesinde içimizden en çok Ayaz ı sever"

Ayça en sonunda dayanamayıp lafa girdi.
"İyi de bunlar benim için hiçbir şey ifade etmiyor"
"Aptal, diyorum ki herkesin arasında sorunlar olur ama birbirimizi affedersek en mükemmel ilişki o zaman kurulur!"
"Tecavüz basit bir sorun değil!"
"Sence yanarak ölmek basit bir sorun mu!?"
"Sizin enayi olmanız umurumda değil!"

"Karşında Samet yok, o sesini kıs ve sözlerini dikkatli seç!"
"Kısmıyorum lan!"
Kerim ona hiçbir cevap vermeden sadece baktığında korkuyla Ayça ya dirsek attım.
"Ne var abla ya, takmışlar bir bağırmaya gidiyor! Sanarsın bağırmak dünyanın en büyük suçu! Adam bana diyor ki tecavüzü affet, bak onlar da yanarak ölmeyi affetti! Ama bağırmayı affedemiyorlar!"

Ayça ya cevap vereceğim sırada Kerim kahkaha atınca şaşkınca ona döndüm.
"Haklısın aslında ama bağırmak pek hoş değil"
"Yanarak ölmek hoş mu!?"
"Kızım bağırmasana lan!"
"Ben acıktım, nerede kaldı diğer aptallar!?"
"Sen bu bağırma işini oyun yaptın sanki"

Ayça güldüğünde o da gülerek başına vurdu. Bu sırada kapı çaldı. Cihan a dönüp kapıyı açmasını söylediğimde ne kadar ırın mıkın etse de kapıyı açtı.

Aras, Ayaz, Rümeysa ve Burcu içeri girdiğinde Melis in aralarında olmamasına üzülsem de tepki vermedim. Ama Ayaz bunu fark etmiş gibi açıklama yaptı.

"Melis i de getirecektim ama bir süre kimse ile görüşmek istemediğini biraz kendine gelip yeni düzenine alışmak istediğini söyledi"

Anladığımı belli ederek masaya oturmalarını söylediğimde onlarda oturdular. Burcu nun halada oturmadığını fark ettiğimde "Neden oturmuyorsun" dedim. Bana bakıp bir şey demeden yere oturdu.

"Burcu deli misin, masaya gelsene"
"İstemiyorum"
"İyi de neden"
"Buraya gelmek bile istemiyordum, zorla getirdiler. Şimdi de oturacağım yere mi karışacaksınız"
Benim cevap vermeme izin vermeden Aras aramıza girdi. Ve bunu hiç sakin bir şekilde yapmadı.

"Burcu derhal bir sandalyeye otur ve yemeye başla!"
"Aras is-"
"Otur dedim!"
Burcu korkuyla yanımıza oturduğunda garipçe ikisine baktım. O uçurum olayı Burcu yu cidden etkilemişti anlaşılan.

"Burcu"
"Efendim"
"Sakin ol"
"O dediğine izin veren yok"
Kızı yatıştırmak için bir şeyler demek istesem de Aras tekrar aramıza girdi.

"Kes sesini, sitem edeceğin bir şey olmadı!"
"Ağzıma sıçmaktan vazgeç!"
"Sen bana bağırdın mı lan!?"
"Aynen öyle yaptım! Yeter be, sabahtan beri höt höt her dediğini yaptırıyorsun! Ama her şeyin bir sınırı var! Bir kez daha bana emir verirsen o uçurumda söylediğin bilgileri herkese yayarım!"

Burcu nun sözleri ile korkuyla Aras a baktım. Hiçbir şey demeden Burcu ya kitlenmiş durumdaydı. Ama dikkatimi çeken şey Aras ın bakışlarının aynısının Kerim de de olmasıydı. Ve Kerim in baktığı yer Burcu değil Aras tı.

Aras bir anda ayağa kalktı. Burcu yu kolundan tutup yere fırlattı. Rümeysa ayağa kalkmayı denediğinde Samet onu oturttu. O da korksada onlara bakmakla yetinmek zorunda kaldı.

"Anlaşılan sende beni tehdit edecek cesaret kalmış. Onu senden acil almamız gerek"
"Aras öyle demek istemedim"
"Ne oldu, niye korktun bir anda"
"Ya bir an sinirle dedim onu. Yemin ederim başka bir şey değil. Çok özür dilerim. Ne olur bırak beni"

Burcu da yerden kalkacak cesaret bile kalmamıştı. Şu an Aras ın benimle oynadığı ilk oyunda olduğum gibiydi. Korkuyordu, hemde haddinden fazla.

Aras yere çökerek Burcu nun saçını tuttu. Çekmedi ama yeterince sıkı tuttu.
"Saçların sence de çok uzun değil mi"
Burcu korkudan cevap veremediğinde Aras saçını çekerek onu uyardı.
"Ne duymak istiyorsun"
Aras gülerek "hızlı öğreniyorsun ama uygulamada sorun var" dedi.

Ayça kalkıp Aras ın kolunu tuttu. Aras ona bakmakla yetindiğinde o da konuşmaya başladı.
"Bu işi de bir oyuna çevirme... senden bir kere daha nefret etmemi sağlama... kızı rahat bırak"
Aras ona cevap vermeden Burcu ya döndü. Burcu ya biraz baktıktan sonra tekrar Ayça ya döndü.

"Üzgünüm Açelya. Ablanın terimlerini kullanmak gerekirse, bu da benim bir tarafım. Kabul etmen yada etmemen ilgimi çekmiyor. Benden nefret ettiğini yeterince açık belli ettin zaten. Bir kere daha nefret etmen bir şey değiştirmez. Ama sakın unutma, ben seni seviyorum ve artık gözümün önündesin. Eskisi kadar rahat hareket edebileceğini sanma"

"Aras bana bunu yapma. Sana bağlanmaya çalışan tarafımı yok etme. Bugüne kadar hep salağı oynayan tarafımı devreye sokma. Sana karşı gerçek olmaya çalışan tarafımı yok etme. Yalan yok, senden nefret etmek istedim. Ama o konuda kendimden de nefret ediyordum ben. O gün ablamla konuştuğumda biraz olsun rahatladım. Abim bunu hiç başaramamıştı. Yani gerçekçi olmak gerekirse işe bile yaradın. Ama şu an farklı bir şey yapıyorsun. Bana olan sinirini masum birinden çıkarıyorsun. Masum bir insanın zarar görmesini kaldıramam. Musa konusunda ağzımı bile açmadım. Çünkü masum değildi, belki hak ettiğinin üstünde bir sonuç oldu ama sence doğru olan sonuç oydu. Bende karışmadım ama masum birinden hıncını çıkarmana karışırım"

Aras bir süre sessizce ona baktıktan sonra Burcu yu bırakıp ona sarıldı. Dudaklarını birkaç kez öptükten sonra Cihan ın öksürmesi ile gülerek geri çekildi.

Cihan a dönüp hafif sinirli bir ses tonu ile sitem etti.
"Halada sinirlerimi zorluyorsun ama bu abicilik oyunun hoşuma gitti"
Cümlesinin sonunda gülmüştü. Cihan da aynı tavır ile ona karşılık verdi.
"Halada sana güvenmiyorum ama bu iyi sevgililik oyunun hoşuma gitti"
İkiside güldüğünde Kerim sinirle ayağa kalktı.

Aras ın yanına gidip ona yumruk attığında şaşkınca kalakaldık. Aslında Ayaz ve Samet bunu bekliyormuş gibiydi. Yani şaşırdıkları söylenemez.

...















Aras neden Burcu ya bu kadar kötü davranıyor!?

Ayça nın sözleri Aras ı ikna edebildi mi!?

Kerim niye Aras a yumruk attı!?

Kerim in konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz!?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar😋

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin