Kök

40 3 8
                                    

Bölüm biraz gecikti. Çünkü ben bu kitabı taslaklarda bitirdim. Sadece yayınlama kısmı kaldı. Ve bu durum bundan sonra gelecek hikayeye odaklanmamı sağladı. Anlayacağınız biraz unutmuş olabilirim. Bana yorumlarınız ile hikayeyi hatırlatıp durursanız çok sevinirim🫠

Hatırlatma...

Aras ın sinirlendiğini anladığımda kendimi ona yamadım.
"Yanına gidelim mi"
"Ne alaka lan"
"Ya benim de Melis i göresim var. Sende Ayaz ı görmüş olursun"
"Ben oraya gidersem sorunu kökünden çözerim"
"O kök Melis mi oluyor"
"Evet"
"O zaman gitmeyelim"

Aras sinirle bana bakıp ayağa kalktı.

Hatırlatma bitti...

"Vazgeçtim, kalk gidiyoruz"
"Ya Aras yapma"
"Berfin ben o sorunu her türlü çözeceğim. Sana da diyorum ki son kez görmek ister misin"

Bir süre Aras ın yüzüne baktıktan sonra ne kadar ciddi olduğunu anlayınca ellerimi teslim oluyorum der gibi kaldırıp ayaklandım.

Ayça bir anda "Bende geliyorum, bugün bir masumu daha öldürmeyeceksin" diyerek ayağa kalktığında Aras onu kolundan tutup Samet e vererek "Sevgilin elimde, sevgilimi benden uzak tut" diyip beni aldı.

Ayça tam peşimizden gelecekken Samet onu tutup "Tehdit edildim, hiçbir yere gidemezsin" dedi. O da "Ya bırak beni, ne tehditi!" diyerek çığlık attı. Ama Samet ne cevap verdi duyamadan evden çıktığımız için devamını bilmiyorum.

"Aras"
"Ne var"
"Melis i öldürmeyeceksin dimi"
"Hayır"
"Oha ciddi misin!?"
"Kızım neye şaşırdın, öldürmemi mi istersin"
"Ya hayır da, ne dersem diyim öldüreceksin sanıyordum"
"Onu öldürürsem katliam çıkar"

"Nasıl yani"
"İkizim o benim, her türlü affeder beni. Ama Ayça yı öldürmeyi ihmal etmez. Tabi Ayça öldükten sonra sen yıkılacaksın. Ayrıca Cihan a da hiç güvenmiyorum, kesin o da bir bokluk çıkarır. O bokluk yüzünden ölürse de... ki azıcık tanıdıysam kesin öldürtür kendini, Rümeysa delirir. Ohoo bu böyle baya uzar. Yok, Melis i öldüremem. Ama biraz canını yakacağım"

"Bu yüzden Ayça nın gelmesine izin vermedin yani"
"Berfin valla bu aralar zekandan şüphe ediyorum. Sen eskiden leb demeden leblebiyi anlardın. Şimdi leblebi diyorum yine zor anlıyorsun"

Aras a dirsek attığımda "Kaza yaparım bak" dedi. Bende gülmekle yetindim. Evet bu arada arabaya bindik ve yola çıktık. Konuşmaktan bu detayı vermeyi unuttum.

Aras arabayı park ettiğinde bir süre arabadan inmedi ve benim de inmeme izin vermedi. Başta bunun sebebini anlamasam da sonradan kendini sakinleştirmeye çalıştığını anladım.

Eve geldiğimizde Aras kapıyı çalıp beklemeye başladı. Tabi bende ona uyum sağladım. Kapıyı Melis açtığında düşünmeden ona sarıldım. Aynı benim gibi Aras da düşünmeden içeri girip Ayaz ı aramaya koyuldu.

"Sen niye bununla geldin"
"Ya Melis bir özledim falan der insan. Ben seni çok özledim mesela. Aras mı şu an konumuz"
"Ya bende çok özledim" diyerek tekrar sarıldığında bende gülerek sarıldım.

"Ayaz nerede!?"
Aras ın bağırması ile şaşkınca içeri baktık. Melis gülerek "Bu salak ortalığı yıkmadan içeri girelim" diyip kapıyı kapattı ve salona geçtik. Tabiki Aras da buradaydı. Ama hiç sakin değil.

"Aras bir sakin mi olsan"
"Kes sesini, ikizim nerede!?"
Melis ona cevap vermek yerine oturduğunda korkuyla Aras a baktım. Sonra da deli misin diyen bakışlarımı Melis e gönderdim.

"Ya ne var, kes sesini demedi mi"
Ben cevap veremeden Aras sinirle tepki verdi.
"Dalga mı geçiyorsun lan sen benimle!?"
Melis i yakasından tutup yere fırlattığında korkuyla aralarına girdim.

Yaşamak İçin Ne Gerekiyorsa OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin