35 ⚜ Caspana, Fırtına Öncesi Sessizlik

51 5 15
                                    


Adya yine uykusundan korku içinde fırladı, son zamanlarda bu çok sık oluyordu. Nefes nefese kalmıştı ve sırılsıklam terdi her bir yanı. Bedeni titriyor, havanın sıcaklığına rağmen üşüyordu. Yataktan doğrulduğu gibi başında Gretalina'nın dikildiğini gördü ve kafası karıştı. Kadının burada ne işi vardı!

"Majesteleri uyandınız mı?"

"Evet," dedi Adya şüpheyle. Kadının bu kadar nazik olması artık ondan korkmasına neden oluyordu.

"İyi uyuyamıyor musunuz?"

"Bana siz şeklinde hitap etmene gerek yok." Adya üzerindeki çarşafı iterek yataktan kalktı. "Neden bana iyi davranıyorsun?"

"Çok değerlisiniz efendim."

Bu kadının derdi neydi böyle! "Bana efendim deme." diye konuştu Adya. Utançtan yerin dibine girecekti. "Lütfen."

"Leydi Adya,"

"Sadece Adya."

Kadın anlayışla başını salladı. Hayranlık dolu gözleri farklı bir şekilde parlıyordu. Şimdi de alçakgönüllülüğü ile onu etkilediğini fark etti Adya.

"Adya," diye tekrar denedi kadın. Bu defa tepki almayınca doğru yaptığına inandı ve konuşmaya devam etti. "Gece olduğunda karanlık göğün altında ateşinizi yakmamız gerekiyor."

Şimdi Adya, ondan daha çok korkuyordu. Ateşini yakmak, ne demekti? Kareyn neredeydi acaba? Kendini hiç güvende hissetmiyordu.

"Büyüyü bozmaktan bahsediyor." Tuomas kapı pervazına yaslanmış ikisini izliyordu. Gözlerindeki yorgunluk bir nebze geçmiş,  yüzü yediği dayakların etkisinden az biraz kurtulmuş olsa da hâlâ çok bitik duruyordu.

Gece olduğunda Gretalina, Adya'yı denizin kenarına götürdü. Karanlık göğün altında dikildiler. Adya, Kareyn'nin yanında gelmesini özellikle istemişti ve genç suikastçı kenardan o ikisini izliyordu.

"Gözlerini kapatır mısın?" Gretalina'nın bu isteğini yerine getirmeden önce Kareyn'e baktı Adya. Sorun yok diye düşündü, o burada.

Gözlerini kapattı. Kadının elindeki şamdanı kumların üzerine bıraktığını duydu ve etrafını saran iplerle hafifçe bağlandığını hissetti. Kendine Kareyn'nin yanında olduğunu hatırlatmasa korkudan ölebilirdi. İnce ipler önce ayaklarını, dizlerini, kollarını, boyunu ardından da en son bileklerini sardı. Kadın yaşından dolayı yavaş hareket ediyordu ve bu yavaşlık Adya'yı fazlasıyla geriyordu. Denizin sesine, kıyıya vuran dalgalara odaklanmaya çalıştı. Kadın fısıl fısıl bir şeyler söylüyordu. Büyü.

Adya'nın kalbi gümbürdedi. Çabuk bitsin!

Çabuk falan bitmedi. Kadın şamdanı aldı ve Adya'nın iki bileği arasında boşlukta sallanan ipi yine bir şeyler söyleyerek yakmaya koyuldu. Adya ipin sıcaklığını, yanarak tüm bedeninden geçmesini bir bir hissetti. Canı yanmıyordu ama sıcaktı. Valerian'da hissettiği soğukluğun zıddına bu his yakıcıydı.

Bu garip ritüel haftalarca devam etti. Caspana şehrinde yeşil solmaya başlamıştı. Artık sonbahar geliyordu. Kadın büyüyü bozmaya yakındı. Şimdilik onu koruması bile yetiyordu aslında. Ağaçlar yapraklarını dökerken Tuomas, Adya'ya kılıç talimi yaptırıyordu. Tüm gün her işe koşturdukları yetmiyor bir de eğitim veriyorlar, çoktan başlamış savaşa Adya'yı canı çıkana kadar zorlayarak hazırlıyorlardı.

Birkaç kişiden savaş hakkında bilgi aldıkları olmuştu. Yaratıklar, ateş püskürtüyor, önlerine gelen her şeyi yakıp geçerek içeriye doğru ilerliyorlardı. Sadece Lishey'de değil tüm kıtada durum aynıydı. Okyanus üzerinden Sheta, Nedam ve Nevyah'a saldırıyorlardı. Caspana, liman kenti artık sessiz bir şehirdi. Ticaret tamamen durmuştu. Düşman güçlü ve zekiydi. Tek bir noktadan saldırıp krallıkların birleşmesine imkân vermiyor, saldırıyı yayarak her krallığın kendi başına savunma yapmasını zorunlu kılıyordu.

Mevsim Krallıkları Kitap 1 Kan BağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin