Vücudun farklı yerlerinde, farklı renk ve şekillerde görü- lebilen doğum lekeleri aslında deri üzerinde bulunan birtakım lekelerdir. Neden oluştuğu tam olarak bilinmese de bazıları ge- netiktir. Birçok kültürde ve ülkede geçmişten günümüze doğum lekeleri ve benlerle ilgili pek çok farklı inanış ve mit vardır. Çoğu tabii ki batıl inançlardan oluşur, ancak insanların hayal gücünün oldukça geniş olduğunu da belirtmekte fayda var, özellikle de geçmiş yıllarda.
Doğum lekeleriyle ilgili en yaygın olan inanışlardan biri, do- ğum lekelerinin aslında bir önceki hayatınızda öldüğünüz yeri gösterdiği şeklindedir. Geçmiş hayatlarla doğum lekelerini bağ- daştıran tek şey aslında ölüm şekilleri değildir, bazı ülkelerde in- sanların vücutlarındaki doğum lekelerinin şekillerinin de geçmiş hayatlarına yön veren işaretler olduğu düşünülür.
Mesela vücudunda şarap lekesi benzer bir doğum lekesi
olanların önceki hayatlarında bir yangında hayatlarını kaybet-
tiklerine inanılır. Bu durum aynı şekilde yanık izlerine benzer
kahverengimsi işaretleri olanlar için de geçerli olabilir. Buna ek
olarak, yangın fobisi olan birçok insan vardır. Tabii ki herhangi
bir bilimsel açıklaması olmasa da, insanların belirli korkularının
veya fobilerinin olmasının geçmiş yaşamlarındaki deneyimleriy-
le bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Bıçak ya da kılıç şeklinde olan daha uzun doğum lekelerinin ise kişinin geçmiş hayatında çok cesur biri olduğuna işaret ettiği düşünülür. Yuvarlak şekillerdeki doğum lekelerine sahip insan. larım ise geçmiş hayatlarında okla öldüğüne inanılır.Bazı kişilerin doğum lekeleri ise bir hayvana benzer, bunların o kişilerin ruh eşi olan hayvan olduğu iddia edilir; bazı insanların doğum lekesiyse kuşa, kurda ya da kedi ve köpeğe benzer. Sadece hayvanlar da değil, hayvanları anımsatan bir kanat, gaga, pençe ya da pati izlerinin de yine "spirit animal" denilen ruh hayvanı ya da ruh eşi hayvanı olduğu düşünülür.
Bizim kültürümüzde ise halk arasında doğum lekelerinin neden oluştuğuna dair, benim de çocukluktan beri duyduğum birçok yanlış inanış vardır. Genel kanı hamile olan kadınların gebelik sırasında bebekteki doğum lekesinin oluşmasına neden olduğu düşüncesidir. Hamileyken izin alınmadan yenen yiyecek- ler ya da anne adayının giderilmeyen aşermelerinin bebeklerde doğum lekesi oluşturabileceği düşünülür. Ancak doğum lekeleri asla hamilelerin yedikleri ya da yemedikleri, yaptıkları ya da yap- madıkları herhangi bir şeyden oluşmaz.
Kuzey Avrupa'da yer alan bazı efsanelere göre ise at nalı, dört yapraklı yonca, uğur böceği, nar gibi gerçek hayatta da uğur ge- tirdiğine inanılan şeylere benzer şekilleri vücutlarında taşıyan kişilerin de aslında tüm hayatları boyunca şanslı ve mutlu ola- cakları anlatılır.
Geometrik şekillere benzer doğum lekesi olanların analitik ve sorgulayıcı insanlar olduğu, kalp şeklindeki doğum lekesi taşı- yanlarınsa sevgi dolu insanlar olduğu tahmin edilir. Avrupa ge- nelinde bazı ülkelerde insanların doğum lekelerine dokunmanın da şans getireceği tahmin edilir.
Yine bizim kültürümüzden tanıdık gelen bir konu da, elinde doğum lekeleri ve özellikle benleri olan insanların güzel yemek yapabildiğine inanılır, benzer bir durum Çin'de de mevcuttur.
sağ ayağında bir doğum lekesi veya ben olanların maceraperest, sol ayağında ben olanların ise zeki ve pratik zekâlı insanlar oldu ğu düşünülür.
Biraz daha geriye gidecek olursak, yüzde bulunan benlerin ya da fark edilir düzeydeki lekelerin geçmiş yıllarda insanların, özellikle de kadınların cadı olarak anılmasına neden olduğunu biliyor muydunuz? Belki bazı filmlerde ya da yapımlarda denk gelmiş olabilirsiniz, genellikle tasvir edilen cadı karakterlerinin çoğunun yüzünde büyük bir ben olduğunu görürsünüz, bunun aslında bir nedeni var. 1600'lü yıllarda tarihin yüz karası bir olay olarak anılan Salem cadı mahkemelerinde yüzünde ben veya leke olan kadınlar cadı olarak anılır ve bunların şeytanın işareti oldu- ğuna inanılırdı.
16. yüzyıl cadı mahkemelerinden sonra ise 17. yüzyılda ya- pılan portrelere denk geldiğinizde kadın ya da erkek fark et meksiniz birçok kişinin yüzünde benlerin veya farklı şekillerde lekelerin olduğunu görmüşsünüzdür. Peki insanlar 16. yüzyılda yüzlerindeki benler ve lekeler yüzünden cadılıkla suçlanırken ne oldu da 50-60 sene kadar kısa bir süre içinde benler birden popü- lerleşti. 1600'lü yılların başında korkunç bir salgın dünyayı esir aldı. Çiçek hastalığı yüzbinlerce kişinin ölümüne sebep olurken iyileşenlerin de vücutlarında ve yüzlerinde kalıcı lekeler oluştu. Bu sebeple insanlar dışarı çıkarken veya portelerini yaptırırken bu izleri benlerle kapatmanın uygun olacağını düşündüler ve bu fikir zaman içinde popülerleşerek tarihin bir parçası halini aldı. Son yıllarda popüler olan bir teori daha mevcut. Sağ kolunu- zun üst kısmında (bilek ile dirsek arasındaki bölgede) bulunan benlerin güzellik işareti olduğu ve bu tarz bir bene sahip olanla- rın cadıların soyundan geldiği tarzında bir söylenti var, bunun bir pagan inanışı olduğuna inanılıyor. Benim bileğimden dört
parmak yukarıda iki küçük benim var, peki sizin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranormal hikayesi 2 ( ışıl ışık)
Horrorbu kitap paranormal hikayesini 2 kitabı olmayan için wattpad te yazmaya başladım +18 korku, endişe, tedirgin hiss lere hissedersiniz