Efsaneye göre, Onibaba ve hamile olan kızı, Japonya Adachigahara'da küçük bir tepenin eteğinde bir evde yaşıyor- lar ve kendi hallerinde bir yaşam sürüyorlardı. Onibaba'nın yan komşusunun kızı da hamileydi. Onibaba kendi kızından daha güzel ve çekici olan komşu kızını içten içe kıskanıyor hatta bu- nunla yetinmeyip kız hakkında dedikodular uyduruyordu. Bu dedikodular çoğunlukla komşusunun kızının sakat bir çocuk doğuracağı çünkü kocasının başka bir ilişkisinin olduğu yönün- deydi. Fakat bununla ilgili bir kanıt yoktu ve köylüler de yaşlı ka- dına pek kulak asmıyorlardı. Herkes bunun kıskançlıktan fazlası olduğunu biliyor, komşu kızının çok daha güzel ve çekici olduğu için tüm dikkatleri üzerine topladığından kaynaklandığını anla-
yabiliyordu. Aradan aylar geçti ve kışın ortalarında Onibaba'nın kız karde- şi hasta çocuğu için kardeşini yardıma çağırdı. Kardeşi yakın bir kasabada yaşadığından Onibaba kendisine yardıma gitti. Ne ya- zık ki yapılacak pek bir şey yoktu. Küçük bebek ölmek üzereydi. Onibaba buna inanmayı reddetti ve küçük bebeği sağlığına ka- vuşturacak bildiği eski bir iyileştirme büyüsü olduğunu söyledi.
Bu korkunç bir yöntemdi ve hasta olan bebeğe doğmamış bir fetüs ciğeri yedirilmesiyle ilgiliydi, bu sayede bebek tamamen sağlığına kavuşabilirdi. Kız kardeşi dehşete düşse de çaresizce
ona nereden bir doğmamış çocuk ciğeri bulacağını sordu. Oni- baba ise nereden bulacağını gayet iyi biliyordu. Soğuğa ve fırtına- ya aldırmadan kendi köyüne doğru yola koyuldu. Tabii ki kendi evine değil komşunun evine gidiyordu.
Eve vardığında sessizce içeri girdi, yorgan altında huzurla uyuyan komşu kızının boğazını keserek onu oracıkta öldürdü ve karnını açıp doğmamış bebeğin ciğerinden bir parça alarak kazandığı bu korkunç zaferle usulca gülümsedi. Tam kalkmaya hazırlanırken gözü odanın köşesine kaydı, yerde, tatami minde- rinin üzerinde öylece duran tanıdık bir kolye gözüne ilişti. Kan- lar içinde bir tılsım. Onibaba komşu kızının boğazını keserken kolyenin ipini de kesmiş ve yere düşmesine neden olmuştu. Dik- katlice baktığında bunun kızına ait olduğunu fark etti ve sinir- den deliye dönerek komşu kızının bunu çaldığını düşündü. Bir hışımla önünde uzanan ve az önce katlettiği cansız bedeni yan çevirdi. O an fark etti ki aslında kolye çalınmamıştı ve öldürdüğü kişi de komşusunun kızı değildi. Gerçekler suratına bir tokat gibi çarptı, az önce boğazını kestiği kişi kendi kızı ve doğmamış to- runuydu.
Onibaba yoldayken fırtınada evlerinin çatısı uçmuş ve kom- şuları üşümesin diye Onibaba'nın kızını kendi evlerine davet etmiş, onunla ilgilenip yatacak bir yer vermişti, kendi kızlarının odasını.
Onibaba ne yapacağını bilmez halde bir hışımla evden çıktı ve tepedeki ormana yöneldi. Fırtına çok kuvvetliydi, soğuk çok sertti, ancak kadın umursamadı. Rivayete göre nefreti ve laneti kendisinin bir Yōkai'ye dönüşmesine neden olmuştu.
Onibaba hâlâ kızını kendi elleriyle katlettiği yerdeki o tepeler- de dolaşır ve kendisine yeni kurbanlar aradığına inanılır.
Nitekim Onibaba'yla karşılaştığını iddia eden ve ondan kur- tulan bir samuray olduğu da iddia edilir.
Adachigahara yakınlarındaki Mayumisan Kanze-ji tapınağı tarafından yayınlanan Öshū Adachigahara Kurozuka Engi isimli romana göre, Onibaba efsanesi şöyle anlatılır.
Ateş Kaplanı yılında (726), Kii eyaletinden bir keşiş olan Tōkōbō Yükei, Adachigahara tepelerinde seyahat ediyordu, gü- neş batmak üzereyken geceyi geçirmek için bir mağaraya girdi. O mağarada yaşlı bir kadın yaşıyordu. Kadın oldukça nazikti ve Yūkei'ye mağarada kendisiyle kalması için izin verdi ancak tek bir şartı vardı, mağaradaki gizli odaya kesinlikle yaklaşmayacak ve içeriye bakmayacaktı. Yükei kabul etti.
Kısa bir süre sonra yaşlı kadın genç adama, yeterli miktarda yakacak odun olmadığını ve biraz daha almak için dışarı çık- ması gerektiğini söyleyerek mağaradan ayrıldı, kadın ayrıldık- tan sonra, Yükei merakına yenik düştü ve örtüyü aralayıp içeri baktı. İçeride yığılmış bir dağ insan kemiği vardı. Bu manzara karşısında şaşkına dönen Yükei, Adachigahara'da yolcuları öldürerek, onların kanını içen ve etini yiyen bir Onibaba söylen- tisi olduğunu hatırladı ve bu yaşlı kadının rivayet edilen yökai olduğu hissine kapıldı, bu yüzden mağaradan kaçtı.
Bir süre sonra yaşlı kadın mağaraya döndü ve Yükei'nin ay- rıldığını fark etti, bunun üzerine adamın odaya baktığını anla- yıp Onibaba'ya dönüşerek hemen onu kovalamaya başladı ve Yükei'ye yetişti.
Çaresizlik içindeki Yükei, çantasından Nyoirin Kannon Bosatsu olarak geçen kutsal bir buddha heykeli çıkartıp umutsuzca sutra¹ söylemeye başladı. Bunun üzerine gökyüzünde vajra adı verilen saf beyaz bir şimsek oluşarak Onibaba'yı vurdu.
Efsane Yükei'nin Onibaba'yı ilahi güçler sayesinde öldürmesi ve gömmesiyle sona erer. Her ne kadar bu Japon ve Hint kültü- rüyle harmanlanmış fantastik bir efsane gibi gözükse de aslında Yükei gerçekten yaşamış ve 1163 yılında hayatını kaybetmiş bir gezgindir.
Japonya'nın en bilinen şehir efsanelerinden biridir, hatta 1960'lı yıllarda anlattığım hikâyelerden biraz daha farklı bir kurguyla bir filmi de çekilmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranormal hikayesi 2 ( ışıl ışık)
Korkubu kitap paranormal hikayesini 2 kitabı olmayan için wattpad te yazmaya başladım +18 korku, endişe, tedirgin hiss lere hissedersiniz