paranormal hikayesi 2 ( ışıl ışık)

SNEDEKER AİLESİ

Snedeker ailesi anne Carmen ve baba Alan, üç oğulları Phillip Bradley ve AJ, kızları Jennifer'la birlikte yaşayan mutlu bir ailey di. Ailenin büyük oğlu Phillip kötü bir hastalığa yakalandı, genç çocuk kan kanseriydi. Hodgkin lenfoma olarak geçen bu hastalık direkt olarak bağışıklık sistemini etkileyen tedavisi uğraştırıcı bir kanser türüdür.

Aile 1986 yılında Connecticut'ta bir eve taşındı. Aslında bu raya taşınmalarındaki en büyük etken oğullarının tedavi olduğu hastaneye yakın bir yerde olmak istemeleriydi, çünkü çoğunlukla anne Carmen, oğlunu tedavi için haftada birkaç kez hastaneye götürmek zorunda kalıyordu. Phillip'in geçirdiği bazı ataklar ne- deniyle de yine aile hastaneye hesapta olmayan ziyaretler yapmak zorundaydı.

Bilinene göre aile maddi sorunlar yaşıyordu ve kendilerine uygun bir ev bulmakta da oldukça zorlanmışlardı, çünkü hem paraları yoktu hem de pek çok ev sahibi dört çocuklu bir aileye ev vermek istemiyordu. Buldukları bu ev onlar için biçilmiş kaftandı hem ucuzdu hem de büyüktü, üstelik hastaneye de çok yakındı. Ancak taşındıkları bu muhit ve yuva diyecekleri bu ev aslında hiç tahmin edilemeyen pek çok ürkütücü olayın da başlangıcına neden oldu.

Ev sahiplerinin bu evi aileye vermesinin ardında pek de iyi nedenler yatmıyordu, çünkü evin oldukça karanlık bir geçmişi vardı. Phillip yani hasta olan çocuk eve adımını atar atmaz bunu hissetmiş ve evde şeytani kötü bir şeyler olduğunu annesine sõy- leyerek evde kalmak istemediğini belirtmişti, ancak ailenin ne yazık ki pek de fazla seçeneği yoktu.

Burası, aslında bir cenaze eviydi. Öldükten sonra kişiler bu evlere getirilir ve orada yıkama, makyaj, kıyafet giydirme gibi iş- lemler yapıldıktan sonra cenaze merasimi için hazırlanırdı. Evin bodrum katı da aslında morgdu, daha doğrusu bodrum katının
bir kısmı. Aile tabii ki bunu bilmiyordu ve eve ilk taşındıklarında bodrum katında buldukları bazı araç gereçler, dolaplar lar, onlara ufak çapta bir şok yaşatmıştı. ve eşya-

Evle ilgili ailenin dikkatini çeken tek konu bu değildi, evin birçok yerinde ters duran haçlar asılıydı, evin bazı yerlerinde es- kiden bu eve getirilmiş insanlara ait isim etiketleri bulunuyordu.

Carmen ve Alan tarafından ev biraz düzenlenmiş ve bodrum katta bulunan morg bölümü kapatılmıştı, Phillip'in odası da bodrum kata alınmıştı, aslında bu odayı çocuk kendisi seçmişti. Alt katta bulunan tuvalete en yakın yer bodrumdu, üstelik Phil- lip aldığı ilaçlar ve kemoterapilerden dolayı aile üyelerini rahatsız etmeden lavaboyu hızlıca kullanabilirdi, aynı zamanda biraz da uzakta kalmayı tercih etmişti.

Bu arada evin babası Alan eve taşındıktan kısa bir süre sonra, çalışmak için New York'a gitmiş ve anne Carmen'i dört çocukla birlikte burada yalnız bırakmak zorunda kalmıştı.

Phillip ve ailesi bu evde asla açıklamayacakları bazı doğaüstü deneyimler yaşayacaklarından habersizlerdi. Evde kaldıkları ilk gece Phillip kendi isminin defalarca tekrarlandığını duymuş- tu. Bu olay ilerleyen zamanlarda da devam etti, ancak ilk gece kendisi için oldukça ürkütücü bir deneyimdi. Olayı annesine anlattığında annesi o sırada babasıyla telefonda konuştuğundan bahsetmiş ve onun sesini duyduğunu savunmuştu, ancak Phillip

böyle olmadığını biliyordu. Evdeki biri ya da bir şey kendi ismi- ni defalarca tekrar etmiş ve bu, ev içinde yankılanmıştı. Kısa bir süre sonra aile evin arka tarafında ufak bir mezarlık olduğunu da keşfetmişti. Philllip'in evde yaşadığı tek deneyim kendi ismini duymak olmamıştı, genç çocuk evde uzun boylu bir adamın dolandığı- na da defalarca şahit olmuştu. Söylediğine göre adam gerçekten

ürkütücüydü, uzun siyah bir manto giyiyordu ve çok koyu renk

saçları ve gözleri vardı, arada bir kendisini izliyor, bazen de adını
sesleniyordu. Phillip yaşadığı bu deneyimleri annesine söyledi ğünde Carmen oğlunun kullandığı ilaçların halüsinasyonlara se bep olabileceğini düşündü. Doktoru aynı fikirde değildi, çünku bu tip ilaçlar sanrılara ya da halüsinasyonlara sebep olmuyordu.