Gece geç saatlerde araba kullanıyorsunuz ve aniden frene bas- mak zorunda kaldınız, çünkü beyaz kefene sarılmış ve iple bağ- lanmış bir cesedin zıplayarak önünüzden geçtiğini görüyorsunuz, şaşırmayın çünkü Pocong'la karşı karşıyasınız.Pocong'un o beyaz kefeninin içinde grimsi, solmuş ve çü- rümüş bir beden vardır. Gözlerinin olması gereken yerde içi boş iki karanlık delik bulunur. Pocong genellikle köylerde insanların karşısına çıkar, gece boyunca dolaşır, bir şeyi ya da birini arıyormuş gibi bir aşağı bir yukarı zıplar. Rivayete göre Pocong'un sıçrama mesafesi 40 ya da 50 metreye kadar çıkabilir. Yani bazen oldukça hızlı davranabilir, ayrıca yerde yuvarlandığı da bilinmektedir.
Endonezya dilinde "Pocong", gömülmeden önce cesedi sar- mak için kullanılan bez bir kefen anlamındadır. Cenaze törenle- rinde ceset kefene sarılır ve daha sonra üç yerden bağlanır: başın üzerinden, boynun etrafından ve ayakların altından.
Endonezya ve Malezya efsanelerine göre, ölen kişinin ruhu öl- dükten sonra 40 gün boyunca yeryüzünde kalır. 40 gün geçtikten sonra ruhun kaçabilmesi için bağların çözülmesi gerekir. Bağlar özülmezse, ölü beden bir hayalete dönüşür ve mezardan dışarı
atlayarak bir pocong halini alır. Ayakları birbirine bağlı olduğu için pocong yürüyemez ve bunun yerine yol boyunca zıplar.
Pocong'la karşılaşırsanız, size zarar vermez, ama nereye gi derseniz gidin sizi takip edecektir. Sadece yolunu kesen birine saldırır. Bu yüzden, eğer bu korkunç görünüşlü varlıklarla karşı laşırsanız, yoluna çıkmayın yoksa pişman olursunuz. Pocong'dan kaçmanın sadece iki yolu vardır. Yere yatıp ölü taklidi yapabilir ya da sizi gözden kaybedene kadar uzun ve dolambaçlı bir yol da koşarak ondan kurtulmaya çalışabilirsiniz. Söylenene göre ancak düğümler çözüldüğünde hayalet size musallat olmay bırakacaktır.
Kampong'da yaşayan küçük bir kız vardı. Kız okuldan sonra dini derslere katıldığı için geç çıkıyordu ve eve dönerken küçük bir ormandan geçmek zorundaydı. Ormandaki ağaçlar sıkışık- tı, dalları uzun ve yaprakları sıktı, ağaçlar hiçbir zaman ışığın içeri girmesine izin vermezlerdi. Burası her zaman ürkütücü ve ıssızdı ve kız o bölgeden geçmek zorunda kalmaktan nefret edi- yordu. Ancak yolunu ezberlemişti ve akşamları hızlıca eve dö- nebiliyordu.
Bir gece, derslerini bitirmiş, her zamanki gibi orman yolun- dan ilerliyordu. Birden arkasında bir çeşit çarpma sesi duydu. Dua etmeye başladı ve bunun bir hayal olduğunu düşünmeye ça- lıştı, fakat sesler onu takip ediyor hatta yaklaşıyordu.
Kız cesaretini toplayıp kafasını ve feneri sesin olduğu yöne doğru çevirdi. İlerde, oldukça uzak bir noktada beyaz bir şey vardı. Birden kızın olduğu tarafa doğru zıpladı, sonra tekrar zıp- ladı, kızın gördüğü şey onu dehşete düşürmüştü. Yeni doğmuş bir bebek gibi beyaz bir kefene sarılmış, çürümüş bir ceset vardı karşısında.
Kız zikzaklar çizerek bacaklarının onu taşıyabildiği kadar hız- lı bir şekilde eve koşmaya başladı. Çaresizce ağaçların arasından
Laçmaya çalışıyordu. Hendeklerin üzerinden atlayarak eve ulaştı, kalbi deli gibi çarpıyor, gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Sonunda eve vardığında aceleyle bacaklarını ve yüzünü yıka- yarak annesine gördüklerini anlatmaya başladı. Annesinin tep- kisi çok sıradışıydı, "ona sarıldın mı" diye sordu, ardından ka- dın onun bir pocong olduğunu, ölümden sonra neler olduğunu ve nasıl bağlandığını anlattı ve kızına ona sarılması gerektiğini söyledi. Çünkü inanışa göre bir poconga sarılıp onu serbest bı- rakacak cesareti olan kişinin inanılmaz bir zenginlik kazanacağı rivayet edilirdi.
Derken anne kız kapıda bir çarpma sesi işitti, annesi heyecan- la kızı kapıya doğru itti ve ona poconga mutlaka sarılması ve onu çözerek serbest bırakmasını, bunu ailesi için yapması gerektiğini söyledi.
Küçük kız çaresizce ağlayarak kabul etti, kapıyı açtı, poconga sarıldı ve çürümüş cesedi iplerini çözerek ruhunu serbest bıraktı. Peki işe yaramış mıydı?
Sonraki birkaç gün kızın annesi çok mutluydu, zengin ola- caklarını düşünerek gelecek planları kuruyordu. Ne yazık ki kadın birkaç gün içinde korkunç bir trafik kazası geçirip öldü, annesinin cenazesinden sonra küçük kız evlatlık verildi. Bu aile inanılmaz derecede zengindi ve küçük kız tüm hayatı boyunca durmadan para harcasa da asla bitiremeyeceği bir servetin sahibi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranormal hikayesi 2 ( ışıl ışık)
Horrorbu kitap paranormal hikayesini 2 kitabı olmayan için wattpad te yazmaya başladım +18 korku, endişe, tedirgin hiss lere hissedersiniz