"Gulyabani" kelimesi sanırım kimseye yabancı gelmeyecek- tir. Kemal Sunal'ın tanınmış filmlerinden olan Süt Kardeşler'de karşımıza çıkan bir karakter olarak, kimilerimizi kābuslarında avlayan paranormal bir varlıktır. Aslında gulyabani karakteri ilk gayriresmi milli korku romanımız sayılan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Gulyabani isimli romanından uyarlanmıştır. Söy- lentilere göre kökeni biraz daha eskiye gitmekte ve bazı toplum- larda ve kültürlerde yüzyıllardır anlatılmaktadır.
Gulyabani olarak bilinen bu varlık, gezginlerin ve yolcuların karşısına çıkarak onlara unutamayacakları korkular yaşatan bir tür canavardır. Daha sonraları Anadolu kültüründe Ahubaba'yla beraber anılmaya başlanmış ve insanları yediği düşünülen uzun boylu, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tanımlanmıştır.
Bazı Türk halklarının geleneksel görüşlerine göre, kimi za- man da kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlıktır. Kendisine "Aleybanı" da denir. Aleybanı aslında Alkarası olarak da geçer, onların da dişi varlıklar olduğuna inanılır. Bu varlıklar ata binmeyi, atların kuyruğunu örmeyi, hamile kadınlara musal- lat olmayı ve çocukları çok sever.
Adı çeşitli hurafelerle anılan gulyabani, korkunç bir var- lık olup, gece hava karardıktan sonra ıssız yerlerde, çöllerde ve
mezarlıklarda dolaşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücu du tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakla rının da ters olduğu söylenir. Bu insanımsı çirkin varlığın, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşamüstü ortaya çıktığına inanılır.
Farklı kültürlere ve toplumlara ait eski efsanelerde bu karak. terden bahsedildiği de tahmin edilir. Gerçekte kim olduğunu çok az kişi bilir... Bazı kişiler gulyabaninin geçmişinin Anunnakilere kadar uzandığını iddia eder.
Anunnakiler Sümerlilerin günümüzden 4000 yıl önce va- rolduğu tahmin edilen garip görünümlü mitolojik tanrılarıdır. Kendilerinin olağanüstü güçleri olduğuna inanılır. Rivayete göre Sümerliler de olağanüstü bir ırktır ve biz bugün bile hålå, Mezopotamya'nın en gelişmiş medeniyeti olan Sümerliler hak- kında konuşuyorsak bunun Anunnakiler sayesinde olduğuna inanılır. Bazı tarihçilere göre Anunnaki tanrıları, dünyayı ziyare- te gelen yabancı varlıklarla bağlantıya sahipti. Yani aslında onlar, dünya dışı varlıkların ta kendisiydi, bu noktada gulyabanilerin de dünya dışı varlıklarla alakası olduğu düşünülüyor. Her ne ka- dar gerçek dışı bir iddia olsa da birçok kaynakta benzer iddialar mevcuttur.
Gulyabaninin, insan kılığında Kafdağı'ndan dünyaya sürül- müş bir ifrit yani şeytan olduğunu, yüzlerce yıl dünya toprak- larında varlığını sürdürdüğünü savunanlar bulunuyor. Gulya- baninin pek çok kılığa bürünüp insanları kandırarak onlardan beslendiği de söylenir.
Ülkemizde, oldukça bilinen ve yaşandığı iddia edilen iki tane gulyabani olayı ve hikâyesi vardır. Bu eski bir haber ve duyanlara Süt Kardeşler filmindeki gulyabani olayını anımsatıyor. Bir olay- lardan biri Muğla'da diğeri de Sakarya'da yaşanmıştır
Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı Esenköy'de yaklaşık bir in- san boyunda, hayvana benzeyen bir canlı gördüklerini iddia eden köylüler, 15 gün boyunca korku ve merakla geceleri nöbet tu- tarlar. Esenköy Bademlik Mahallesi'nde görüldüğü öne sürülen maymun benzeri canlı yüzünden köylülerin uykusu kaçar. Köy meydanında geceleri nöbet tutan köylüler, "gulyabani" adını ver- dikleri canlıyı anlata anlata bitiremez. Süt Kardeşler filmini andı- ran hikâyeler yüzünden, jandarma da sık sık köye gelip durumu kontrol eder. Jandarma ekipleri, gece geç saatlere kadar otomo- billerinde ve köy meydanında nöbet tutan köylüleri ikna edip ev- lerine gönderir. Köylüler ise gulyabaninin en son su kanalı ve taş ocağı yakınlarında görüldüğünü söyler.
Sakarya'da yaşanan olay da oldukça benzerdir. İddiaya göre geceleri aniden ortaya çıkan beyazlar içerisindeki bir kişiye ait şikâyetler üzerine dönemin Akyazı Kaymakamı konuyu araştır- ması için jandarmaya talimat vermiştir. 350 hane ve 1500 nüfuslu Merkez Yeniköy Mahallesi'nde yaşandığı öne sürülen esrarengiz olaylar, köy halkının iddialarına göre, gece geç saatlerde evlerin kapılarının zorlanması ve camlarına vurulmasıyla başlar. Özel- likle Ramazan ayında halk, teravih namazı kılmak için camiye gittiklerinde ve sahur vakitlerinde yaşandığını söyledikleri es- rarengiz olaylar nedeniyle evlerinden çıkmaya korkar. Mahal- le sakinleri geceleri kapıları zorlayan ve camlara vuranın uzun sakallı, uzun boylu ve bir insan suretinde olan bu varlığın gece karanlığında tam olarak ayırt edilemediğini ve nöbet tuttukları zaman mahalleye geldiği tarlalardan uzaklaşarak kolayca kaçtı- ğını söyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranormal hikayesi 2 ( ışıl ışık)
Horrorbu kitap paranormal hikayesini 2 kitabı olmayan için wattpad te yazmaya başladım +18 korku, endişe, tedirgin hiss lere hissedersiniz