19

585 2 1
                                    

24 Nisan 2023 12.00 İstanbul

Cengiz, yavaşça gözlerini açtı ve etrafına bakındı. Yanında Melike'yi göremeyince ayağa kalktı ve odadan çıktı. Önce lavaboda elini yüzünü yıkadı. Merdivenlerden indi ve salona bakındı fakat kimseyi göremeyince mutfağa yöneldi. İçeriye girdi ve Melike'yi kendisinin hediye ettiği siyah uzun sabahlığı giymiş, bir fincan kahve doldururken gördü. Yavaşça arkasından yaklaştı ve kollarını beline dolayıp yanağına bir öpücük kondurdu. "Günaydın." deyip gülümsedi.

"Günaydın kuzum. Kahve ister misin?"

Cengiz, gülümsedi ve "seni isterim!" deyip Melike'nin yanaklarına ve boynuna öpücükler kondurdu.

"Al o zaman kuzum!"

Cengiz, güldü ve Melike'nin yüzüne büyük bir tutkuyla baktı.

"Kuzum diyen dillerini yerim!"

Melike de güldü ve "ne duruyorsun?" diye sordu. Akabinde dudaklar birleşti. Bu sırada Cengiz Melike'nin sabahlığının kemerini çözdü ve böylelikle önü açıldı.

Cengiz, elini yavaşça Melike'nin kızlığına götürdü ve okşamaya başladı. Melike'nin elinin aletinin üzerinde gezindiğini hissetti ve inleyerek güldü. Aleti sertleşince baksırını çıkarıp attı ve Melike'nin sabahlığını omuzlarından sıyırıp çıkardı ve böylelikle ikisinin de çıplak vücutları ortaya çıktı.

"Sana bayılıyorum. Hiç durmadan senin yanında olmak, seninle sevişmek istiyorum."

Melike, Cengiz'e döndü ve kollarını omuzlarından sarkıtıp gülümsedi. Dudaklarına bir öpücük armağan etti.

"Aah! Ben de beni oradan oraya atarak parçalamanı, öpüşlerinle çıldırtmanı istiyorum! Sürekli o tatlı sikini ve bal dudaklarını istiyorum!"

Melike, son sözlerinden sonra birden kendisini mutfakta yer alan sedirin üzerinde buldu.

Cengiz, Melike'nin bacağını tuttu ve okşamaya başlarken bir yandan dudaklarını öpmeye başladı. Bir süre erkekliğini dışarıda tuttu ve boşta kalan eliyle kızlığını okşadı. Bir süre sonra hırlayarak üç parmağını Melike'nin içine soktu ve ona çığlık attırdı. Sırıtarak "böyle mi?" diye sordu.

"Aah, evet! Devam et!"

Cengiz. Bir süre daha parmaklarını Melike'nin içine sokup çıkardı ve köprücük kemiklerine öpücük kondurup ısırdı. Sonrasında elini geri çekti ve dudaklarına yapışıp yavaşça içine girdi.

"Ihmm! Sikin çok tatlı!"

Cengiz, Melike'nin bacaklarını okşayarak yukarılara doğru çıktı ve yüzünü avuçlarının içine alıp alt dudağını emdi. Sonra çenesine indi ve oraya da bir adet öpücük kondurduktan sonra boynuna indi. "Harika bir tenin var." diyerek dilinin ucuyla boğaz kısmını yaladı. Akabinde öpücükler kondurup emdi. Sağ elini yüzünden boynuna doğru götürdü ve boynunu hafifçe sıkarken sol elinin başparmağıyla yanağını ve dudaklarını okşadı.

Melike, bacaklarını Cengiz'in boynuna doladı ve sol başparmağını emdi. Cengiz'in omuzlarını ve kollarını okşayıp inledikçe inledi. Bacaklarını aşağı yukarı hareket ettirerek Cengiz'in belini sıvazladı.

Cengiz, ileri geri hareket ederek Melike'nin bacaklarına öpücük kondurdu. Ardından Melike'ye baktı.

Melike ise inleyerek güldü ve sonra "seni seviyorum!" dedi. Bir çığlık atarak boşaldı. Nefes nefese kalmış bir vaziyette Cengiz'e baktı ve güldü.

"Harikaydın aşkım. Düşünüyorum da, senden bir çocuğum mu olsa?"

"Hiçbir zaman korunmadığımıza göre olmaması için bir sebep yok. Hatta istemesek bile bir çocuğumuz olabilir. Tabi senden çocuğum olsun isterim ben de, orası ayrı bir konu."

Melike, gülümsedi ve "haklısın." dedi.

"O değil de her yerim mosmor olacak. Programda ne yapacağım ben!"

Cengiz, güldü ve gülmesiyle beraber Melike'den hafif bir yumruk yemesi bir oldu.

"Bir de gülüyor, şuna bak!"

Cengiz, sırıtarak Melike'nin üzerine doğru eğildi ve dudağının kenarına bir öpücük bıraktı.

"Ama sevdin, itiraf et!"

"Hem de ne sevmek! Bayıldım!"

Cengiz, sırıttı ve "o zaman..." diyerek Melike'nin boynuna öpücükler kondurdu.

"Cengiz! Sen bana âşık mısın? Doğruyu söyle!"

Melike'nin sorusuyla birlikte Cengiz güldü ve "bu konuşmayı daha önce de yapmıştık." diye yanıt verdi.

"Evet ama net bir karara bağlamamıştık."

Cengiz, Melike'nin gözlerinin içine tutkuyla baktı ve "sana bayılıyorum!" dedi.

"İnanılmaz güzelsin, akıllısın, eğlencelisin. Sana hayranım ve bu durum sonsuza dek sürecek."

Melike, gülümsedi ve "yani?" dedi.

"Yanisi şu ki: Aramızdaki bu durum aşk mı bilmiyorum ama aşka doğru da gidebilir. Sadece sana bayılıyorum, beni çıldırtıyorsun!"

Melike, güldü ve dudaklarını Cengiz'in dudaklarına bastırdı.

"Dostum! Odanız yok mu sizin?"

Cengiz, birden ayağa kalktı ve yerden iç çamaşırını alıp giyindi. Akabinde Melike de sabahlığını giyindi ve önünü kapatıp Gözde'ye baktı.

"Seni göremeyince gitmişsinizdir diye düşünmüştüm."

"Hayır gitmedik. Murat bahçede şu an, ben de banyodaydım."

"O zaman güzel bir kahvaltı yaparız değil mi?"

Gözde, gülümsedi ve "olur, yaparız." diye yanıt verdi. Ardından sırasıyla duş aldılar ve kahvaltı hazırlayıp beraber karınlarını doyurdular.

Bölüm Sonu

Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin