48

220 1 1
                                    

12 Şubat 2024 01.00

"Açılın, açılın! Hasta geliyor, açılın!"

Hasta bakıcılar sedyedeyi doğumhaneye doğru taşırken Cengiz de Deniz'in yanında koştu ve doğumhanenin önünde durdu. Hemşirelere bakıp "ben de girebilir miyim?" diye sordu.

"Üzgünüm ama mümkün değil. Dışarıda bekleseniz daha iyi olur."

Cengiz, "peki tamam." dedi ve doğumhanenin önündeki banka oturdu. Bu sırada Melike'nin geldiğini gördü ve hemen geri kalkıp onun oturmasına yardım etti. Ardından yanına oturdu.

"Çocuklarının ilk ikisi yolda desene."

Cengiz, gülerek Melike'ye baktı ve "öyle." dedi. Ardından dudağına bir öpücük kondurdu. "Peki sen nasılsın?" diye sordu.

Melike, gülümsedi ve "iyiyim." dedi. Cengiz'in üst dudağına yapıştı ve bir süre emdi. Ardından kendine çekip bıraktı ve sırıtarak Cengiz'e baktı.

"Ama çok azgınım. Uzun süredir sevişemedik."

Cengiz, güldü ve "haklısın." dedi.

"Ama sabret. Az kaldı."

Melike, gülümsedi ve "evet öyle." dedi. Ardubdab "ah!" diyerek inledi. Bu inilti gittikçe arttı ve Cengiz, "kasılma mı başladı?" diye sordu. Melike ona başını aşağı yukarı sallayarak cevap verdi. Bir süre sonra da kasılmaların şiddeti iyiden iyiye arttı.

Cengiz, ayağa fırladı ve hemşirelere seslendi. Kısa bir süre sonra çağrısına yanıt geldi ve Melike'yi bir sedyeye yatırdılar. Hemşirelerden birisi Cengiz'e baktı ve "babası nerede?" diye sordu.

"Babası benim."

"Ama Deniz Hanım'ın babası siz..."

"Evet. Hem Deniz ile hem Melike ile yattım. Doğumdan sonra açıklarım."

Hemşire, şaşırsa da şaşkınlıkla kaybedecek vakit olmadığını bildiğinden "haklısınız." demekle yetindi ve bir başka doğum odası ayarlamaya koyuldu. Cengiz ise ne yapacağını bilemeyerek öylece bekledi. Doğumhanenin önündeki banka oturdu ve bekledikçe bekledi. Bir süre sonra hemşire geri döndü ve Cengiz, onu ilk defa şöyle bir süzdü.

Hemşire; 169 cm boyunda ve 58 kilo, esmer tenli ve de sarışın bir kadındı. Üçgen bir yüzü, hafif sivri bir çenesi bulunuyordu. Hafif kavisli kaşları, uzun kirpikleri ve mavi iri gözleri, uzun ince bir burnu ve dolgun dudakları vardı. Üzerine hemşire önlüğü ve pantolonu giymiş, ayaklarına beyaz bir spor ayakkabı giymişti.

"Deniz Hanım'ın suyu geldi. Doğum başlıyor. Melike Hanım'ı iste henüz bekletiyoruz."

"Anlıyorum. Benim yapabileceğim herhangi bir şey var mı peki?"

"Molaya çıktım. Yapabileceğiniz bir şey varsa o da benimle çay içmek. Doğum uzun sürecek zaten. Filmlerdeki gibi hemen bebeğini kuacağına alacaksın zannetme!"

Cengiz, hafifçe güldü ve "tamam, içelim." dedi.

"Ama herhangi bir şey olursa diye birinden haber almam lazım."

"Eğer öyle olursa benim de moladan dönmem gerekir zaten, merak etme!"

Cengiz, "tamam." dedi ve kantine doğru yürüdüler.

12 Şubat 2024 01.30

"Ludmila Hanım, Melike Hanım'ın suyu geldi. Doğuma almaktayız."

Ludmila, gülümsedi ve "tamam." deyip telefonu kapattı. Sonra Cengiz'e döndü ve "doğum başlayacak." dedi.

Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin