9

1.4K 6 0
                                    

"Becerikli ellere, becerikli bir dile ve de dudağa sahipsin."

Cengiz, gülümseyerek Melike'ye bakmakla yetindi. Ardından "kalkabilecek misin?" diye sorunca gülüşmeye başladılar.

Melike, başını aşağı yukarı salladı ve "yardım edersen evet." diye yanıt verdi.

Cengiz, Melike'yi elinden tuttu ve ayağa kaldırdı. Melike de ayağa kalktıktan sonra kızlığını temizledi ve külotlu çorabını yukarı çekip elbisesinin etek kısmını aşağıya indirdi.

Cengiz de bu sırada kadehlere şarap doldurdu ve birini kendi alırken birini Melike'ye uzattı.

"O değil de ikinizin de bu kadar arsız olması..."

"Normalde kardeşim böyle değildi. Tam bir aşk kadınıydı ama aldatılınca tıpkı benim gibi hayattan zevk almaya baktı. Aşkı meşki siktir etti. Küfür için özür dilerim bu arada."

Cengiz, gülümsedi ve "anlıyorum." dedi.

"Küfür için de önemli değil. Ben de çok fazla ederim zaten."

"Bu arada sen nasıl sadece seksi önemser oldun?"

Cengiz, şaraptan bir yudum aldıktan sonra gülümsedi ve "reddedildim." dedi.

"Anlıyorum. Neyse, salona dönelim biz yavaştan. Nilüfer sıkıntıdan patlamıştır. Hatta bunca zamandır yanımıza gelmemiş, bizi zevk dolu dakikalarımızda görmemiş olması bile bir mucize."

Cengiz, erkekliğinde Melike'nin elini hissedince inledi ve "seni bugün sikmediğimi hatırladım." dedi.

"Şansını şimdilik kaybettin. Belki ilerleyen saatlerde olur."

Cengiz, güldü ve içinden "senin nazını sevsinler." dedi. Akabinde Melike'nin hazırladığı tepsiyi aldı ve beraber salona döndüler.

"Bakıyorum da kardeşin uyumuş."

Melike, gülümsedi ve "pike getireyim." dedi. Odadan çıktı ve bir dakika sonra elinde pikeyle geri döndü. Onunla Nilüfer'in üzerini örttü ve akabinde televizyonun yanında bulunan puf mindere oturup bacaklarını uzattı. Cengiz de yanındaki puf mindere oturdu ve beraber kadeh tokuşturdular.

"Biz barda fazla mı ileriye gittik?"

Melike, sırıttı ve alt dudağını ısırdıktan sonra "az bile yaptık." diye yanıt verdi.

"Barın lavabosunda sevişmemiz lazımdı."

Cengiz, güldü ve bir yudum şarap içtikten sonra "keşke aklımıza gelseydi." dedi. Cipsten bir tane aldı ve ağzına attı.

"Sana kitaplığımı göstereyim mi?"

Cengiz, gülümsedi ve "çok isterim." diye yanıt verdi.

"Hem seksisin hem akıllı hem de kültürlü. Nasıl bir sevap işledim de senin gibi biriyle sevişme şerefine nail oldum acaba?"

Melike, güldü ve Cengiz'in yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sevaptan değil, sen de söylediğin bütün özelliklere sahipsin de ondan."

Cengiz, tebessüm etti ve teşekkür etti. Ardından ayağa kalkıp "haydi gidelim." dedi. Melike'yi elinden tutup ayağa kaldırdı. Şarap şişesini alıp salondan çıktı ve Melike'nin gösterdiği odanın kapısını açtıktan sonra gülümseyip "hanımlar önden." dedi. Melike, gülümseyip teşekkür ettikten sonra odaya girdi ve Cengiz de onu takip etti.

Cengiz, hayran hayran odayı süzdü.

İçeride dört tane kitaplık arka arkaya dizilmişti ve her biri başka bir türü kapsıyordu. En öndeki şiir, onun arkasındaki tiyatro, onun arkasındaki makale-deneme, onun arkasındaki roman-hikâye kitaplarından oluşuyordu.

Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin