Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"

37

"Hoş geldin Büşra. Seni yengenle tanıştırmak istiyorum."

Cengiz'in danışmanı ve arkadaşı olan Büşra, uzun boylu ve zayıftı. Uzun ile yuvarlak arası bir yüzü, uzun ve siyah dalgalı saçları, mavi gözleri ve hafif geniş bir burnu vardı.

Üzerine, beyaz bir pantolon, beyaz bir gömlek ve mor bir ceket giymiş, saçını açık bırakmıştı.

Büşra, gülümseyerek "Melike sensin demek." diyerek onun elini sıktı ve sonrasında Cengiz Deniz'i gösterdi.

"Deniz de... nasıl ifade etsem... çocuğumun annesi."

"Yani taşıyıcı anne mi?"

"Yok, çocuk Denizle ikimizin."

"Evlenip boşandın desem... öyle bir şey olmadığını biliyorum!"

Melike, gülümseyerek konuşmanın arasına girdi:

"Biz Cengiz ile sevgili olmadan önce Cengiz ile Deniz takılıyordu, sonra benle de oldu. Hatta üçlü bile yaptık."

Üçü birden gülmeye başladı fakat Büşra gülmedi. Şaşkınlıkla üçüne birden baktı ve şaka yapıp yapmadıklarını anlamaya çalıştı. Sonrasında Cengiz'in yüzüne baktığında bunun şaka olmadığını kavradı. Bir iç çekip "neyse." dedi ve hafifçe güldü.

"Sizi yargılamak bana düşmez. Fuckbuddy kavramı da bir tercih sonuçta."

"Ama Cengiz evlilik teklifi etti ve ben de kabul ettim. Yani bu sıralar ikimiziz, sevgiliyiz."

Büşra, gülümsedi ve Cengiz'e baktı. Kulağına eğilip "seni şanslı piç!" diye fısıldadı. Sonra "üçünüzü de tebrik ederim." dedi yüksek sesle fakat Deniz ile Melike, fısıltıyla söylenenleri de duymuşlar ve hafifçe gülmüşlerdi.

"Cengiz de şeytan tüyü vardır. Siz de o tüyden nasibinizi almışsınız. Ha yanlış anlama Cengiz'im."

Cengiz, güldü ve "anlamam." diye yanıt verdi.

"Ondaki şeytan tüyü de bizdeki melek tüyü mü?"

Büşra, Melike'nin esprisi karşısında bir kahkaha attı. Ardından Cengiz'e döndü.

"Neyse, çıkalım mı artık? Sonra yine sohbet ederiz zaten."

Cengiz, gülümsedi ve "çıkalım." dedikten sonra askılıkta bulunan ceketini alıp giyindi. Melike'yi dudağından, Deniz'i yanağından öptükten sonra evden çıktı.

Bölüm Sonu