11 Nisan 2023 20.45
Tam bir ilkbahar serinliği vardı. Bu serinlik sokakta yürüyüşe çıkan Cengiz'in karnını acıktırmıştı. Hâli vakti çok iyi olmasına rağmen bir taksiye binmemiş, yürümeyi tercih etmişti ve şimdi biraz yorgunluk, biraz serin olan güzel hava karnını acıktırmıştı. Her zaman gittiği mekana gitmeye karar verdi. Biraz daha yürüdü ve sonunda bir restoranın önünde durdu. Restoranın önünde toplanan dört kadından oluşan bir grup gördü ve grubun içinden bir kadın bütün ihtişamıyla dikkatini çekti. Kadını baştan ayağı süzdü.
Kadın, 165 cm boylarında, 50 kilo civarında ve esmer tenliydi. Uzun ile yuvarlak arası bir yüzü, kalın ve kırmızı ruj sürülmüş dudakları, uzun ve ince bir burnu, kahve rengi gözleri ve ince, kavisli kaşları vardı. Uzun dalgalı saçlarını platin sarısına boyatmış, yarım at kuyruğu yapmıştı. Çiçek desenli, uzun kollu, sırt dekolteli mini bir elbise giymişti. Hafif dardı ve onu çok seksi gösteriyordu. Uzun ve kalın bir çorap giymiş, akşamın serinliğinde bacaklarını çıplak bırakmamıştı.
Cengiz, kadın grubu içeriye girdikten sonra kendisi de içeriye girdi. Resepsiyon görevlisine baktı ve gülümsedi. "Her zamanki masa." dedi.
"Emrinize amade efendim, buyurun."
Cengiz, "peki." dedikten sonra geniş merdivenlerin başından başında durdu ve dışarıda gördüğü kadının basamakları birer birer çıkmakta olduğunu fark etti. Gözlerini küçük ama dolgun olan kalçalarından ve muazzam sırtından ayıramayarak basamakları çıktı. Her zamanki cam kenarında bulunan masasına geçip oturdu. Karşısındaki masaya oturan kadın ile göz göze geldi ve gülümsedi. Başıyla selam verdi.
Kadın, gülümsedi ve selam karşılık verip bir süre arkadaşlarıyla konuştu. Garsona siparişler verdi ve yemek yedi. Bu sırada Cengiz de yemeğini söyledi. Ağır ağır, sakin sakin yemeğini yedi, şarabını içti. Sonunda aynı anda ayağa kalktılar ve lavaboya doğru ilerlerken karşı karşıya geldiler.
"Affedersiniz, sizi bir yerlerden gözüm ısırıyor ama... adınız neydi acaba?"
Kadın, gülümsedi ve "Deniz." diye yanıt verdi.
"Spor sunucusuyum, büyük ihtimalle televizyonda görmüşsünüzdür."
Cengiz, Deniz'i anında hatırladı. Onun kırk yaşında olmasına rağmen ekranda enerjisinin tükenmediğini, sürekli güleç bir şekilde, güzel sesiyle spor haberlerini sunduğu aklına geldi.
"Sizinle bir ara sabahlara kadar spor muhabbeti yapmak isterim."
Deniz, gülerek Cengiz'i süzdü.
Cengiz, 23 yaşındaydı ve üniversite son sınıfa gidiyordu. 180 cm boyunda, 80 kilo ve beyaz tenli birisiydi. Büyük bir başı; uzun, kumral ve dalgalı saçları, kahverengi gözleri, yüzüyle orantılı bir burnu, hafif sivri bir çenesi vardı.
"Gün içinde o kadar çok spor konuşuyorum ki sıkılıyorum bir süre sonra... ama başka bir şeyler yapabiliriz."
Cengiz, tam yüzü düşecekken Deniz'in son sözleriyle birlikte gülümsedi. "Ne gibi?" diye sordu.
"Birazdan doğum günü partime geçeceğiz. Gelirsen çok mutlu olurum."
Cengiz, tekrar gülümsedi ve başıyla onaylama işareti yaptı.
"Sizin gibi güzel bir hanımefendinin teklifini seve seve kabul ederim."
"O zaman on dakika sonra dışarıda buluşalım."
Cengiz, "tamam." diye yanıt verdi ve önce lavaboya girdi. Tüm ihtiyaçlarını gördükten sonra lavabodan çıktı ve hesabını ödedikten sonra restorandan çıktı. Deniz'in arkadaşlarıyla beklemekte olduğunu fark etti. Onlara doğru yaklaştı ve selam verdi. Hepsiyle birer birer tanıştı. Sonra Deniz'e döndü.
"Eee, gidiyor muyuz?"
Deniz "tabi." diye yanıt verdi ve tam bu sırada önlerinde bir araba durdu. İçinden vale indi ve "arabanız hazır." deyip Deniz'den bahşiş aldı. Ardından bir ikinci araba geldi ve içinden çıkan valeye bahşişi veren bu sefer Deniz'in arkadaşı Zeynep oldu. Deniz Cengiz ile Hülya'yı arabasına alırken Zeynep de Sinem'i arabasına aldı ve akabinde yola koyuldular.
Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"
RomanceEserde erotik bölümler oldukça fazladır. Üçlü bir seks hikâyesi de vardır ama kurgunun konusu aşk, romantizm, erotizm ve mafyadır.