"BABAMIZIN BİZİ UNUTMASINI İSTEMİYORUZ"

117 14 2
                                        

Komiser devriye atacak polislere talimat verdi; Selim beyle Mustafa'yı evlerine kadar bıraksınlar diye. Mustafa babasının koluna girdi ve ekip otosuna bindiler. Selim bey bitkindi. Kafasını tanımadığı o gencin omuzuna koydu ve uyudu.
Mustafa, babası rahatsız olmasın diye kıpırdamadı. Evi sessizce tarif etti...
Evin önüne geldiklerinde babasını uyandırdı. Kendine gelen Selim bey "hayırdır oğlum biz neden polis aracındayız" dedi. Sonra üzerinde uyuduğu pijamasını görünce anladı durumu sustu. Başındaki acıyı hissetti. Eliyle yokladı. Kanadığını fark etti. Araçtan indi. Mustafa teşekkür etti polislere. Onlarda geçmiş olsun ve dikkatli olun dediler...
Selim bey satılık ilanını gördü.
Mustafa "şey. Bak bu sabah evden çıkıp gittin baba. Parkta bir adam seni dövecekti yetişmesem. Vazgeç artık şu inadından. Geçen hasta olduğunda Eyüp bey geldi eve. Ankara'ya gitmemiz gerekiyormuş. Hastalığın bu şartlarda daha hızlı ilerlermiş. Orada uzman doktorlar varmış. Hem bir kaç güne kpss sonuçları açıklanır. Ankarayı yazacağım. Seninde gün doldu emekli olursun. Maddi olarak baya sorun olacakmış. Bu yüzden evide satacağız. Kardeşlerimle konuştum kimse karşı çıkmadı" dedi.
Selim bey "onlarda mı biliyor?"
Mustafa "evet. Evde rahatsızlandın ve anlatmak zorunda kaldım"
Selim bey "Hayır ben bir yere gitmek istemiyorum. Öleceksemde, unutacaksam da bu evde olsun istiyorum"
Mustafa "biz, babamızın bizi unutmasını istemiyoruz"
Selim bey "peki oğlum. Bugün gidip emeklilik konusunu halledelim. Ama gecelikle değil" dedi ve gülümsedi...
İçeri girdiklerinde herkes ayaktaydı. Abdullah dışarı çıkmıştı evde onları göremeyince. Seda koşarak babasının yanına geldi. Babasının başının kanadığını görünce telaşlandı.
Seda" ne oldu babamın başına?"
Mustafa" anlatırım. Önce babamın başının kanını temizleyin ve kahvaltı hazırlayın."
Selim bey "oğlum sahura kalktım mı bilmiyorum ama bende orucum"
Mustafa"peki o zaman Seda ablam yarana baksın çıkıp emeklilik işini halledelim."
Esra eşini aradı. Mustafayla kayınbabasının geldiğini haber verdi.
Mustafa olayları anlattı ve Ankara konusunda babasını razı ettiğinide söyledi. Son zamanlardaki kötü haberlerden sonra bu gelişme süper bir haber gibi karşılandı...
Mustafa ve Selim bey iş yerine gittiler. Gerekli belgeleri hazırladılar. Selim bey vedalaşmak için arkadaşlarının yanına gitti. Arda ÜNAL, Serkan GÜRBÜZ ve Yunus YILDIZ. En kadim dostlarıydı Selim beyin. Onlara veda etmesi çok zordu. Masasının yanına gitti koltuğuna oturdu. Masasının üzerindeki eşyalarla uğraştı. Bu sırada Mustafa babasının durumunu Müdüre hanıma anlattı. Ankara konusunu söyledi ve emeklilik için işlemlerin hızlanmasını rica etti ve Hatice hanım elinden gelen yardımı edeceğini ve geçmiş olsun dileğini ve üzüntüsünü bildirdi... Selim bey veda etme vaktinin geldiğini anladı. Sandalyesinden kalkmak istemiyordu. Ama zorlansada kalktı. Sarıldı ve ayrıldılar iş yerinden...

Artık yeni bir amacı vardı Selim beyin 'Çocuklarını unutmadan ölmek.'

Her rahatsızlıkta bir anısını kaybedecekti artık Selim bey. Amacıyla birlikte manevi olarak biraz daha güçlü olacaktı; Emeklilik parasıylada maddi olarak.

Mustafa'nın telefonu çaldı
" İyi günler. Satılık ev için aramıştım..."

TESADÜFÜN ADI  ALZHEİMERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin