Ameliyat başlamıştı. Organlarda sorun yoktu. Ama bağırsaklara denk gelmişti iki bıçak darbesi. Hemen dikilmesi gerekiyordu. Ayrıca bağırsaklardan vücuda yayılan ve zehirlenmesine neden olabilecek sıvıyı temizlemeleri gerekiyordu. Konusunda uzman iki doktor vardı: Sena ve Emin. Mustafa çok kan kaybetmişti. Hemen on ünite kan getirildi ameliyathaneye.
Doktor Sena "Darbelerden biri fazla. Kapatması zor olacak. "
Doktor Emin "Sen küçüğünü kapat önce. Bende gelen sıvı zehirlemeden temizleyeyim.Büyük olan açığı birlikte halledelim."
Doktor Sena "Anlaştık. Nabız durumu nasıl?"
Hemşire"İyi değil ama dayanıyor."
Doktor Sena "Dayanmasına yardımcı ol. 2 doz ... ekle. Kanı sürekli takip edin."
Doktor Emin" Kan kaybından ölmezse, sıvıdan ölecek, ondan da ölmezse bağırsakdan ölecek."
Doktor Sena" Hocam yine formdasınız. Karamsarlığınız bana güç veriyor :) "
Doktor Emin" Tabi tabi :)"
...
Selim bey oturduğu tekerelikli sandelyeden ayağa kalkmak istedi ama olmuyordu. Her tarafı ağrıyordu. Denedi ama yürümeyi yeni öğrenen çocuklar gibi tekrardan olduğu yere oturdu. Ama çok güçsüzdü.
Nusret bey "Birşey mi oldu abi?"
Selim bey "Bilmiyorum. Çok yorgunum."
Nusret bey" Emre sen dayınla kal benim yukarıda biraz işim var."
Emre" Tamam baba."
Nusret bey eşinin hastalık sürecinde sürekli yanımda olduğu için Selim beyin bu durumunun ne anlama geldiğini biliyordu. Ama yinede doktorlara sormak istiyordu. Asansörü kullanıp doktorların odasına ulaştı, kapıyı çaldı.
Doktor Kurthan"Buyrun"
Nusret bey" Kolay gelsin. Müsait misiniz?"
Doktor Cengiz" Evet. Şöyle oturun. Bir sorun mu vardı Nusret bey?"
Nusret bey" Selim abi."
Doktor Cengiz" Biliyoruz. Bir kaç güne kalmaz artık yatağa bağımlı hale gelecek."
Nusret bey" Allah kahretsin. Hala bir çözümü yok mu bu lanetin?"
Doktor Kurthan" Yok. Olsa bile buralara gelmesi uzun süre alır."
Nusret bey" Peki Selim abi?"
Doktor Kurthan" Ne yazık ki çok geç. Selim beyin vücut direnci kırılmak üzere. En fazla iki ay. Ve bu sürede bir çare bulunacağını hiç sanmıyorum."
Nusret bey" Benim, bu hastalıkdaki ikinci kaybım olacak yani? Bu hiç kolay değil. Eşim gözümün önünde, gözlerimin içine baka baka unuttu beni. Ardından erimeye başladı, Konuşmayı unuttu ve öldü. Şuan bu döngüyü bir daha yaşıyorum. İnanın hiç kolay değil" dedi ve yavaş adımlarla odandan çıktı.
...
İkra" Selim bey iyi misiniz?"
Selim bey "Oğlum iyi olsunda, benim hiç önemim yok."
Doktor Eyüp "Biliyorum itiraz edeceksiniz ama sizi odaya götürmek durumundayım."
Selim bey "Kesinlikle olmaz."
Doktor Eyüp " Hastanenin içinde olsak bile tehlikeli. Vücut direnciniz düşük. Farklı virüsler vücuda girerse ne yazık ki bazı şeyler için geç olur."
Emre " Nasıl bu kadar acımasız ve açık sözlü olursunuz bu durumdaki hastaya!"
Doktor Eyüp "Mecburum. Oğlunuzu ne kadar sevdiğinizi Malatya'daki tedavi süreçlerinden dolayı iyi biliyorum. Eğer benimle odaya gelmez burada da virüs kaparsanız oğlunuz çıksa bile artık siz göremezsiniz. Herşey biter. Böyle açık ve acımasız olduğum için üzgünüm ama Selim bey bunu böyle daha iyi kavrayacağından eminim."
Selim bey " Oğlum çok değerli benim için. Canımı bile veririm onun uğruna. Onun iyi olduğunu görebilmek için şimdi seninle yukarıya geleceğim.
Doktor Eyüp " Anlayışınız için teşekkür ederim."
Selim bey " Emre sen burada kal. Ameliyat biterse hemen haber ver."
Emre " Hemen ararım."
Doktor tekerlikli sandelyeyi sürdü asansörü doğru. Selim beyin gücü bitmişti sanki, sandelye de gözleri kapandı. Vücudu artık ağır geliyordu güçsüz bu adama.
...
Emre "Bu arada ben Nusret beyin oğlu Emre."
İkra " Bende İkra memnun oldum."
Emre " Mustafa'nin kız arkadaşı mısınız?"
İkra " Arkadaşım. Ben bu hastanede çalışıyorum. Selim beyin bulunduğu bölümün hemşiresiyim. Hatta sizin anneninizi de ben kontrol ediyordum."
Emre "Annemi tanıyorsunuz yani?"
İkra " Evet. Bir yıl kadar kaldı."
Emre " Çok canı yanıyor muydu?"
İkra " Bilemem bunu. Ama gözü hep kapıdaydı. Birini beklirdu sanki. Hatta vefat etmeden önce Selim bey elini tuttuğunda onun geldiğni hissetmişti ve sakinleşti Hümeyra hanım. Sonra da vefat etti. Beklediği kişi gelmiş gibiydi."
Emre " Anneme veda edemediğim için çok üzgün ve pişmanım. Ne yapacağımı bilmiyorum."
İkra " Anneniz konusunda pek yardımcı olamam. Ama size tavsiyem babanız konusunda aynı yanlışa düşmeyin."
Emre " Asla. Babamın yanından ayrılmayacam."
...
Doktor Emin " Zor oldu ama bitmek üzere."
Doktor Sena " İyi direndi."
Doktor Emin " Vee bitti."
Doktor Sena " Yine son dikişi siz attınız."
Doktor Emin " Anlamını biliyorsunuz değil mi? :)"
Doktor Sena " Tamam tamam :) kahvaltılar benden."
Doktor Emin " Anlaştık :) hadi çıkalım. Bekliyordur ailesi."
Doktor Sena " Müşahade altında kalacak.Sürekli kontrol edilecek ilk 6 saat çok kritik."
Hemşire " Peki doktor hanım."
Doktorlar ameliyattan çıktılar. İkra ile Emre yanlarına gittiler.
Emre " Durumu nasıl?"
Doktor Emin " Şimdilik iyi. İkra hanım yakınınız mı?"
İkra " Arkadaşım.
Doktor Sena " Hmm :) öyle olsun bakalım. Geçmiş olsun."
İkra " Teşekkürler" dedi ve kendini beğenmiş bu doktorun tavrını hiç sevmemişti. Önceden de ortamlarda da kendisine iltifat eden doktorlar olunca İkra'yı bozmaya çalışırdı. İkisi de aynı yaştaydı. Ama doktor hanımın kendinden güzel olan bu hemşireyi kıskanması çok normaldı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFÜN ADI ALZHEİMER
Genel KurguAkrep Dede ölmeli... Herkes unutur. Bazıları sevdiğini, bazıları da bir olayı. Bunu isteyerek yapar insan, bazen de istemesen bile unutursun. İpler elinde değildir. Bir uçurtma misali, kader seni nereye yönlendirse oraya gidersin, rüzgar seni savu...