EYLÜL

84 9 0
                                    

İkra "Ne istiyorsun yine?"

İsmail "Seni."

İkra "Git başımdan. Uyumam gerek. Gece Nöbetim var."

İsmail "Tamam kapıyı aç ben içeride otururum. Sen uyanınca birlikte gideriz."

İkra "Hayır olmaz. Ayrıca ben seninle cennete bile gitmem."

İsmail " Kızım delirtme beni aç şu kapıyı."

İkra "Laftan anlamıyor musun? Hem ben artık birini seviyorum. Artık etrafımda dolaşma."

İsmail "Kimi lan söyle hemen. Çabuk söyle diyorum sana."

İkra "Kim olduğu önemli değil."

İsmail "O hastanedeki çocuk demi? Bitti o."

İkra "Ne alakası var onla. O değil. Karışma ona."

İsmail "Böyle savunduğuna göre o. Şimdiden başın sağolsun" dedi ve asansöre binip apartmandan ayrıldı. İkra arkasından ' O değil' dese de boştu. Belki başka birinin olduğunu bilirse vazgeçer sanmıştı. Ama şimdi işler daha kötü olacaktı. Odasına gitti, üzerini değiştirdi hastaneye gitmek için.

...

Mustafa arabasını otoparka bıraktı ve  babasının olduğu kata çıktı. İkra'nın olmadığı bu koridorda yalnız gibiydi. Soğuk, anlamsız. Babasının kaldığı odanın önüne gelince tekrar anlam kazandı hastanenin bu köşesi. İçeri girdiğinde babası kendine gelmişti.

Mustafa "Baba. İyi misin?"

Selim bey "İyim oğlum. Nerelerdeydin bakalım sen?"

Mustafa "Şey. Biraz hava aldım baba."

Kızarmıştı biraz. Babası İkra'yla alakalı bir durum olduğunu anlamıştı. Mustafa babasının soru yağmurundan kurtulmak için etrafa bakındı. Bu sırada telefon çaldı. Arayan Buraktı.

Burak "Lan hayırsız hiç arayıp sormuyorsun yine?"

Mustafa " Ne desen haklısın. Tamam diyorsan bir gün buluşalım o günü sana ayıralım. Ne istersen yapalım."

Burak "Tamam aklımda unutmam ve hatırlatırım sana sık sık. Hastanede misin?"

Mustafa "Evet ne oldu?"

Burak "Gelince konuşuruz" dedi ve telefonu kapadı.

...

İsmail "Sen bittin oğlum. Benim sevdiğim kızı elimden almanın cezasını çekeceksin."

Bir yandan kin kusraken diğer yandan arabasını sürüyordu. Ve nihayet hastaneye gelmişti. Büyük bir kavgadan dolayı hastanenin önünde 3 ekip otosu vardı. İçeri girmesi, girse bile Mustafa'ya bir şey yapsa kaçması imkansızdı.

İsmail " Allah kahretsin." dedi. Biraz bekledi belki giderler diye. Ama hareket yoktu. Vazgeçti.

İsmail " Bugün değilse bile yarın. Bana bir sevda borcun var canının yanında" dedi ve ordan ayrıldı.

...

İkra hastaneye ulaştı ve hemen Mustafa'nın yanına gitti telaşla.

Mustafa " Biraz daha geç geleceksiniz diye biliyordum. Bu arada soluk soluğasın bir şey mi oldu?"

İkra " İsmail... İsmail geldi mi buraya?"

Mustafa " Hayır gelmedi."

İkra "Ohh Çok şükür. Şey. Ben peşimi bıraksın diye sevdiğim biri var dedim. O da sen sandı. O kadar yok dediysemde fayda etmedi. Kusura bakma böyle olacağını tahmin edemedim. Artık biraz dikkatli olman gerek. Ne yapacağı belli olmaz o manyağın."...

Burak hastaneye gelmişti. Koridorun başına gelince Mustafa'yla İkra'yı gördü. Hemen yanlarına gitti.

Burak "Merhaba"

Mustafa-İkra "Merhaba"

Mustafa "Hayırdır gelince konuşuruz dedin. bir durum mu var?"

Burak "Bir sürpriz daha. Evleniyorum kardeşim"

Mustafa "Ooo hayırlı olsun" dedi ve sarıldılar.

İkra "Tebrik ederim"

Burak "Teşekkürler."

Mustafa "Yengemiz kim? Ve bu ne hız?"

Burak "Eylül. Hıza gelince babamın bir sözü vardı 'herşey devrim gibi hızla olmalı ve değişmeli herşey'."

Mustafa " Cidden çok sevindim kardeşim. Düğün ne zaman?"

Burak "O da devrim gibi. Bu haftasonu. Yıldırım nikahıyla. Sadıcımsın unutma. Bu arada İkra hanım sizide kesinlikle bekliyorum. Hatta şahidim olur musunuz?"

İkra " Ben mi? Bilemedim ki."

Burak "Hadi ama kırmayın beni. Mustafa'yla gelirsiniz."

İkra "Peki bakalım. Hayırlı olsun tekrardan" dedi ve izin isteyerek odasına gitti. Mustafa bu sırada Burak'a sarıldı İkra'yı da düğüne davet ettiği için.

...

Doktor Ahmet "Ne yazık ki testleriniz negatif Ali bey."

Ali "Yani?"

Doktor Ahmet "Çocuğunuz olmayacak."

Elif " Benim evladım olmayacak mı hiç?"

Doktor Ahmet " Aslında sizde sorun yok. Sorun Ali beyde. Tüp bebek için başvurabilirsiniz."

Ali bir anda sinirlenip odadan çıktı.

Elif " Özür dilerim eşim adına" deyip o da eşinin peşinden çıktı.

Elif "Canım sakin ol. Bak tüp bebek olabilirmiş."

Ali " Ha yani sende sorunun bende olduğunu söylüyorsun" dedi ve iyice sinirlendi.

Elif " Doktorun dediğini duy..." Ali daha cümle bitmeden tokatı atmıştı bile. İlk kez eşine el kaldırmıştı.

Elif eşine boş gözlerle bakıyordu bir yandan yaşlar boşanırken. Ali hala sinirinin esiriydi. Söylenmeye devam ediyordu. Elif koşarak hastaneden çıktı. Taksiyi durdurdu ve Seda ablasının adresini söyledi ordan, sevdiği adamdan ayrıldı. Bir daha kırılmamak için...

TESADÜFÜN ADI  ALZHEİMERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin