"TABANCA"

104 10 0
                                    

Nusret bey " Şöyle uygun bir yere park et oğlum."


Emre "Tamam baba"


Arabadan indikten sonra 5-6 dakika kadar yürüdüler ve nihayet Hümeyra hanımın mezarının yanına geldiler.


Emre " Anneeeem. Anneeeeem" diyerek mezarın yanına çöktü. Hüngür hüngür ağlıyordu. "Özür dilerim anneee. Gelmediğim için özür dilerim." Toprağını öpüp, kokladı. Pişmanlık nidaları tüm mezarlığı kaplıyordu. "Bir daha gitmeyeceğim. Her zaman yanına geleceğim. Affet beni annem."


Nusret beyde mezarın yanına çökmüştü. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Bir şeyler demesede içten içe kendini yiyip bitiriyordu. Çok özlüyordu. Birlikte öleceklerdi. Öyle söz vermişlerdi birbirlerine. Ama taktiri ilahi Nusret bey yaşıyor ve eşinin yokluğunu iliklerine kadar hissediyordu.


Habibe ise yine mezarın yanında ama ağlamaktan çok üzüntülü haliyle eşine destek olmaya çalışıyordu. Kendi kendine söz verdi, Emre'ye yıllardır eşlik, arkadaşlık etmişti, şimdi annesi de olacaktı...


...


Dr Hasan " Bir teşhis koyabildiniz mi?"


Dr Doğa "Adam eşini nasıl seviyorsa ölecek olması adamı delirtmiş."


Dr Hasan "Ne olacak peki?"


Dr Doğa " Hastaneye yatırılacak."


Dr Hasan "İyileşir mi?"


Dr Doğa " 1 günde bu hale geldiyse iyileşmesi mucize olur."


Dr Hasan " Kötü haber desenize."


Dr Doğa "Evet. Sizin hastalardan birinin eşiydi demi?"


Dr Hasan "Evet eşi kanser. Onunda son günleri. İşin kötü yanıysa 11 aşında bir kızları var. Bildiğim kadarıyla Okan bey bir evin bir çocuğu ve annesiyle babası yaşamıyor."


Dr Doğa "Hakikaten durum baya karışık. Çocuğun anne tarafından birileri yok mu?"


Dr Hasan "Teyzesi var diye biliyorum. Dosyada numarası olması gerek. Arayıp kızı almalarını söyleyeceğim."


Dr Doğa "Peki kolay gelsin size. Ben hastanın hastane işlemlerini halledeceğim."


Dr Hasan "Teşekkürler. Sizide kolay gelsin."


...


Zil çaldı.


Ali "Kim bu saate böyle. Kim o?"


Postacı "Tebligatınız var. Mahkeme celbi."


Ali şok olmuştu. Eşine attığı bir tokat şuan kendisine mahkeme celbi şeklinde dönmüştü.


Ali" Boşanmak istiyorsun demek ki! Göreceksin sen. Benden ayrılmanın tek yolu vardır. O da ölüm. Ve sen Ölmeyi seçtin."


Hemen cebinden telefonu çıkardı.


Ali"Alo, Aziz nerdesin?"


Aziz "Çarşıdayım abi. Bir şey mi oldu?"


Ali "Koçum senden bir şey isteyeceğim. Sebebini sormadan al ve gel."


Aziz "Peki abi nasıl istersen. Ne alacağım?"

TESADÜFÜN ADI  ALZHEİMERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin