Lütfen fikirlerinizi,eleştirilerinizi belirtin sizleri seviyorum iyi okumalar :)
Yeni bir başlangıç yapmak lazım. Yeni bir saç modeli,yeni bir kıyafet ya da yeni bir şehir lazım. Bazen kaçıp gitmek lazım ya da hiç olmadığın biri olmak lazım. Ben hiç kendim olmadım. Kendim olmama izin vermediler,kendim olursam dışlanacaktım ben hep olmamı istedikleri kişi oldum. Sevdiler,aralarına karıştım ve kendi benliğimi sessizce yitirdim...peki artık ben kimdim? Bilmiyordum...
Şuan her şeyin biteceği ya da yeniden başlayacağı o noktaydık. Tedirgince Bay Frank'ın yüzüne bakıyordum. Onunda ciddiyetle beni süzdüğü çok açıktı. Ne diyeceğimi merak ediyordu. Ellerimi birbirlerine kenetleyip parmaklarım ile oynamaya başladım. Tedirginken bunu hep yapardım. Derin ve sık nefesler aldım. Nasıl başlayacaktım?
'Ben bir şey yaptım' dedim. Sustum yüzüme öylece şüpheyle bakıyordu. Yutkundum dudaklarımı dilim ile ıslattım. Sonra derin nefes aldım ve
'Ben bi--' demeye kalmadan kapının sertçe açılmasıyla kafamız o yöne doğru kaydı.
'Jacob!' dedim heyecanla. Ne işi vardı onun burada?
'Ben şey' dedi Jacob, üstünü düzeltirken.
'Bir şey mi istemiştiniz Bay Avengers?' dedi Bay Frank, kuşku ile bakarken.
'Yok, hayır efendim ben sadece izniniz olursa Julia, ile iki dakika görüşmek istiyorum' dedi. O sırada Jacob, gözlerini kocaman açmış bana başını 'hayır' anlamında sallıyordu.
'Tabi ki konuşabilirsiniz Bay Avengers, ancak Julia, konuşmasını bitirdikten sonra' diyerek bana döndü.
'Evet Julia?' deyince Jacob'a kararsız bakışlar attım. Jacob, hayır anlamında sallamaya devam ediyordu kafasını.
'Şey...Bay Frank, üzgünüm sizi rahatsız ettim. Söyleyecek bir şeyim yok. Sadece bazı olayların üstüme çok gelmesiyle sanırım biriyle konuşma ihtiyacı duydum' diyerek ayağa kalktım ve çıkışa doğru yürüyerek.
'Üzgünüm. Hoşça kalın lütfen' dedim gülümseyerek. Bay Frank, daha ne olduğunu anlamadan dışarı çıktık Jacob, ile ben büyük merdivenlerden aşağı inerken. Jacob'da arkamdan gelip,azarlıyordu.
'Böyle bir şeyi nasıl yapabilirsin Julia?!' diye bağırıyordu. Merdivenlerden inerken sinirle kolumu çekerek kendine döndürdü beni.
'Ne yaptığının farkında mısın sen?!' diye bağırınca.
'Evet!' diye bağırdım ve devam ettim.
'Evet farkındayım her şeyin, ayrıca sen beni nasıl buldun? bırak!' diyerek kolumu ondan kurtardım.
'Seni evde bulamayınca merak etmişler ve senin buraya geleceğini bilecek kadar iyi tanıyorum seni!' dedi. Umursamadan,merdivenlerden tam aşağı indiğimde tekrar tuttu kolumu.
'Bana bak--' derken Jacob, sözünü kesen Alvin, olmuştu. Ah, doğru ya Alvin, beni bekleyeceğini söylemişti.
'Bırak kızın kolunu' dedi Alvin, Jacob'a sertçe bakarak. Jacob, keyifsizce güldü ve Alvin'e döndü.
'Anlamadım?' diyerek tek kaşını kaldırıp Alvin'in üzerine yürüdü.
'Ne dediğimi duydun. Kızı rahat bırak!' diye tekrar bağırdı. Jacob, Alvin'in üstüne hala yürürken gidip aralarına girip, Jacob'un göğsüne elimi koyarak onu ittirdim.
'Hayır, Jacob' dedim. Çünkü ne yapacağını anlamıştım kesinlikle kavga çıkaracaktı.
'Alvin, sen git' dedim Alvin'e dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: İntikamın Sızısı 3
Mystery / ThrillerSKAO serisi... Serinin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce 1. ve 2. serisini okumanızı öneririm. Hayatımızın belirli zamanlarında insanların bize ne yapacaklarını söyledikleri anlar olur. Ancak eğer aklınız var ise size söyleneni değil,kendi canın...