Sigaramı yarım bıraktım,kahvemi soğumaya terk ettim. Bunlar değildi canımı sıkan, en çok seni yarım bırakışım yaktı canımı. Her şeyi tamamlasaydım da seni yarım bırakmasaydım keşke. Gözlerime baktığın o son anı unutamıyorum. Siliniyor her şeyde gözlerindeki hayal kırıklığı hala yara içimde. Ama biliyorum seni asla affetmeyeceğim, tüm yaşattıklarını değil, beni başka birini sevmeye mecbur bıraktığın için affetmeyeceğim seni. Şimdi su olsa tüm evren içimdeki yangını söndüremez ben senden giderken...
Aria'nın Gözünden;
Suratına öylece bakıyordum. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Konuşmaya zorladım kendimi.
'Çocuk senden değil miymiş?' Güldü ve kafasını salladı.
'Başka birindenmiş hem de biz evlendikten 1 ay sonra başka birine aşık olmuş.' dedi. Buna sevinse miydim,yoksa oturup ağlasa mıydım bilemiyordum. Canı çok yanmış mıydı?
'Bu seni yıkmış olmalı' dedim.
'Pek değil' dedi ve bana yaklaştı. Ellerini kollarımda gezdirip,ellerim de buluşturdu ve gözlerime baktı.
'Uzun süredir ben de onu ve kendimi aldatıyordum. Seni unuttuğuma kendimi inandırmaya çalışarak yapıyordum bunu' dedi.
'Ne zaman boşandınız?' dedim
'Çocuk düştükten bir hafta söyledi ve hemen boşanma davası açtım. Dava dün sonuçlandı ve artık onunla hiçbir bağlantım kalmadı.' Derin bir nefes aldım bu benim için şuan çok fazla yeni bilgi demekti.
'Hala bana karşı aynı hisleri besliyor musun?' dedi. Sustum. Neden evet diyemiyordum? Neden sarılamıyordum. İçimdeki yangın hala alev alev yanarken neden yapamıyordum. Tepki vermeyi unutmuş gibiydim.
'Bunu anlamanın tek bir yolu var.' dedi ve ben daha bir şey demeden dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Çok fazla istekli öpüyordum onu, sanki ayaklarımın altında kayıp gidiyordu yer bu baş döndürücü ve özlem dolu bir öpücüktü. Geri çekildik. Birbirimize bakıp gülümsedik.
'Artık hiçbir şey koparamaz seni benden, sana daha yeni kavuşmuşken.' dedi. Elimden tuttu ve konuşmaya devam etti.
'Bugün bizim günümüz olsun her şeyi boşverip bütün özlemimizi dindirelim ve dolaşalım' Kafamı istekle salladım.
Julia'nın Gözünden;
Dariel, kucağımda öylece yatakta uzanmıştık. Sonu bilinmez bir çıkmaz değildi ama yine de bir şeyler korkutuyordu beni. Ne olduğunu bilmiyordum. Yanımdaki ses konuştu.
'Bebeğimiz gittikçe bana benziyor değil mi?' Kafamı çevirdim ve Tim'in silüetini gördüm.
'Beynimin oyunları ne zaman bitecek?' dedim.
'Sen beni düşünmeyi ne zaman bırakırsan.' dedi.
'Neden böyle olmak zorundaydı ki? Neden sadece birlikte olamadık neden kaçmak bu kadar cazipti ki senin için?' Dedim. Gülümsedi ve oturduğu koltuktan ayağa kalkıp, yatağıma yanıma uzandı. Dariel'in başını okşarken konuştu.
'Hayatına devam etmeyi ne zaman öğreneceksin? Ben seni hep bekliyor olacağım Julia, seni silecek hiçbir şey yok.'
'Seni ben öldürdüm. Acımasızca, bütün bunların suçlusu benim' dedim. Gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Yanağımdaki göz yaşına dokundu.
'Sakın!' dedi
'Sakın, bunun için kendini suçlama. Ben hala buradayım, seninleyim. Oğlumuz için ayağa kalkman gerek. Onun sana daha çok ihtiyacı var.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: İntikamın Sızısı 3
Mystery / ThrillerSKAO serisi... Serinin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce 1. ve 2. serisini okumanızı öneririm. Hayatımızın belirli zamanlarında insanların bize ne yapacaklarını söyledikleri anlar olur. Ancak eğer aklınız var ise size söyleneni değil,kendi canın...