'Yarım kalan bir hikaye...'

212 13 15
                                    

Multimedia: Dallens ve Aria. Biliyorum özlemiştiniz :D neyse yorumlarınızı bekliyorum. İçimden bir ses bu bölümdeki birine çok fena söveceksiniz diyor :D neyse yorum bırakın iyi  okumalar :D 



Engeller aştık, bir yanardağın ortasında kalıp vazgeçmedik. Ama ne yazık ki iki kelimenin ötesine geçemedik. Ve yalnızlığı kabullendik, çünkü o, güçlü duyguları sarıp sarmalayan bir limandı ve ben ise oradaki küçük kayıp sandal...


Titreyen ellerimle bir elimde Dariel, diğer elimde telefon ile duruyordum. Telefon kilidini açtım ve Jacob'un numarasını tuşladım. Ondan başka kimi arayabilirdim ki? Sadece o bana yardım edebilirdi bunu biliyordum. Bu yüzden araya bastım ve bekledim açmasını bekledim sonunda açtığında. Titreyen sesim ile kekeleyerek:

'Y-yine oldu' dedim. Ne olduğunu anladığına emindim sessiz kaldı uzun bir süre.

'Neredesin?' dedi.

'B-bilmiyorum garip bir yer ve karanlık söylemesi zor.'

'Tamam. Bak şimdi bana konumunu yolla tamam mı telefonundan hemen geleceğim.'

'P-peki..'

'Julia?'

'Efendim?' dedim yine titreyen sesim ile.

'Sakin ol tamam mı?' gözlerimi kapattım ve düşen damlalar arasında tamam diyebildim sadece.

Uzun bir süre Jacob'un gelmesini bekledim. Dariel'i resmen kaburgalarımın arasına sokacak kadar göğsüme bastırıyordum. Beyaz battaniyesi artık sadece kırmızıdan ibaretti...

Bir araba durdu önümde farları gözümü alıyordu elimi gözüme siper ettim bakabilmek için. Farlar kapandı inen Jacob'dı. Koşarak geldi yanıma.

'İyi misin?' diye sordu endişeli gözler ile. Donuk bakışlarım ile ona baktıktan sonra kafamı yerde yatan cesede çevirdim. Jacob, bakışlarımı takip etti ve baktı Jacob, dehşete kapılmıştı bunu yüzündeki her mimik adeta haykırıyordu.

'Buradan gidiyoruz. Arabaya bin tamam mı?' dedi ağlayarak oturduğum yerden kalkıp arabaya doğru yürümeye başladım. O sırada dönüp sordum.

'Ona ne yapacaksın?'

'Diğerlerine yaptığımı onu gömeceğim,adli tıp raporlarını değiştireceğim ve eğer bir gün ortaya çıkarsa diye bu suçu da üstleneceğim.'

'Sana ömrüm boyunca borçlu kalacağım' dedim.

'Hayır kalmayacaksın bunu ödemek için harika bir yol var.' dedi kaşlarımı çattım ve anlatmasını bekledim ama sustu ve gülümsedi.

'Şimdi burası yeri değil' dedi. Başımı sallayıp arabaya bindim. Dariel'e baktım ağlamaktan bitap düştüğü için uyuyordu.

'Lütfen beni affet bebeğim. Bunlara şahit olmanı istemezdim..' dedim fısıltı ile ağlarken. O sırada Jacob, arabaya bindi.

'Birazdan bizim çocuklar burada olur. Buradan gidelim bu şekilde hastaneye de eve de gidemezsin bana gidiyoruz. Ama önce eve uğrayıp elbiselerini falan alalım.' deyince sadece onayladım.

...

Jacob'a gelmiştim. Dariel'in üstündekileri değiştirdim ve duş alıp, kendi üstümü de. Jacob, onları yakacaktı kanıt kalmaması için. Giydiğim pijamalar ile Dariel'i uyutup kanepeye koydum ve ıslak saçlarım savrulurken oturdum kanepeye. O sırada Jacob'da yanıma oturdu ve bana bir bardak kahve uzattı.

'Yorgunsun uyumalısın.' dedi.

'Hayır gayet iyiyim.' diye ısrar ettim.

'Teşekkür ederim bir kez daha kurtardığın için' dedim boğazımdaki yumru yüzünden konuşmaya zorlanırken.

SKAO: İntikamın Sızısı 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin