Multimedia'daki şarkı ile okuyun lütfen bölümü ve şarkı biterse başa alın çünkü öyle daha iyi olur iyi okumalar :)
Bir adam sevdim, vedaları hiç sevemeyen bir adam...bir adam sevdim sessizliği ayrılık kabul eden. O adam şuan kollarımın arasında ve gözleri kapalı...O güzel gözleri dünyaya kapalı artık. Bunun sorumlusu benim...
Titrek ellerimin arasındaki not yavaşça yere süzüldü. Ellerimi onun yüzünde gezdirdim, soğuk. Bu kavram onu anlatıyordu o soğuktu. O soğuk bakışlı,sıcak kalpli adamdı. Ve artık o adam yoktu, bir daha da olmayacaktı... Ellerim hala onun yüzünde gezinirken fısıldadım.
'Tim...' Gözlerimden süzülen bir damla yaş yüzüne düştü. Ellerim ile sildim ve yaşadığım süre boyunca sadece bir kez dokunduğum o mükemmel tenine şimdi yine dokunuyordum. Yanağına ufak bir öpücük kondurup kulağına fısıldadım.
'Seni seviyorum' nefesim tıkandı ben de onunla ölüyordum sanki.
'Julia!' diyerek beni başından kaldırmaya uğraşan kişilere baktım.
'Rahat bırakın beni!' Göz yaşları içinde onlara dönerek bağırdım. Ve tekrar bakışlarım onu buldu.
'Aç gözünü!' diye bağırdım ve öldüğünü bildiğim halde onu sarsmaya başladım.
'Aç dedim! ölmedin biliyorum aç şu gözlerini! aç şu lanet olası gözlerini!' Hıçkırdım!
'Nasıl veda ederim ben sana!'
'Julia, yeter!' diyerek kollarımdan tutup ayağa kaldırdı Jacob, beni. Jacob'a sarıldım ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim.
'Ne yapacağız?' dedi İra.
'Önce içeri alın şu cesedi, biri görürse biteriz!' dedi Dallens, ve Tim'in cesedini içeri doğru sürüklediler. Kapıyı kapattılar.
...
Bir saattir öylece düşünüyorduk. Ben daha çok ağlıyordum onlar düşünüyordu. Kanepede hepimiz oturmuştuk ve önümüzde de Tim, vardı...
'Gömelim!' dedi Aria. Bakışlarımız ona döndü.
'Ne var? Polise veremeyeceğimize göre cesedi, yoksa bizi suçlarlar. Bu Maskeli, olayı gibi değil suçlayabileceğimiz kimse yok! bu yüzden en iyisi gömmek.' diyerek bizi şaşırtmıştı.
'Pekala' dedi Jacob, ayağa kalktı.
'Bakın ben hala bir polisim. Bu yüzden bir kaç polis arkadaşımdan rica edip, mezarlığa gömmeyi sağlayabiliriz. İntihar etmiş gibi gösterebilirim. Ancak bu konu burada kapanması üzerine tamam mı?' Herkes kafasını sağladı ben hariç. Bana döndü bakışları.
'Tamam mı Julia?' Bakışlarımı Jacob'tan çekip, Tim'e yönelttim. Yer de çaresizce yatışına...
'Peki' dedim.
'Pekala, ben telefon görüşmesi yapayım ve bu gece gömelim sabaha da bir cenaze töreni düzenleriz.' dedi ve iki adım atıp, bize döndü.
'Unutmayın bu gece hiç yaşanmadı. Tim'in evine gittik ve sadece onu yerde bulduk, otopsi raporlarını da değiştirip,intihar süsü vereceğim' diyerek yanımızdan ayrıldı. Kanepeden kalkıp, Tim'in baş ucuna çöktüm. Başını yine dizlerime koydum ve bizimkilere döndüm.
'Beni biraz yalnız bırakır mısınız?' Hepsi başını sallayarak kalktı. Tekrar bakışlarımı çevirdim Tim'e ve elimi yanağına koydum. Soğuk tenine... yıllar önce elimi tuttuğun da o bana derdi ellerin soğuk diye, hep ona ben soğukkanlı bir insanım,senin gibi sıcakkanlı biri değilim diye espri yapardım. Hep sıcak olan teni şimdi buz gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: İntikamın Sızısı 3
Mystery / ThrillerSKAO serisi... Serinin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce 1. ve 2. serisini okumanızı öneririm. Hayatımızın belirli zamanlarında insanların bize ne yapacaklarını söyledikleri anlar olur. Ancak eğer aklınız var ise size söyleneni değil,kendi canın...