Artık Yoklar...

319 24 15
                                    

İyi okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin :)


 

Üşüyor musun?

Senin için ruhumu yakabilirim.

Yaralı mısın?

Senin için tüm yaralarıma tuz basabilirim.

Korkutuyor mu kabusların?

Gülümse, çünkü sadece iyi insanların kabusları olmaz.

Biz, iyi biri değiliz, belki en kötüyüsüz.

Ama hiç olmazsa en gerçek biziz.

Bir Pollyanna olmadığımız için bizi yargılayacaklar.

Korkma, sevgilim onlarda bir gün acıyı tadacaklar!

Koltuğuma iyice sinmiş karanlık bir sokakta bir yabancı ile yol alıyordum. Sahi ben ne yapıyordum?

'John' dedim yutkundum. O araba sürmeye baya odaklanmıştı göz ucu ile bana bakıp sadece;

'Hı?' dedi.

'Yapamam' diye fısıldadım. Arabayı hızla durdu o anda emniyet kemerimin takılı olduğu için şükrettim yoksa ön cama yapışmıştım çoktan. Hızla bana döndü.

'Ne demek yapamam?'

'Yapamam işte' dedim ve devam ettim.

'Bu aptallık bir anda tüm hayatımdan çıkıp öylece gidemem. Bir anda bana güvenen insanları yarı yolda bırakam. Bir--'

'Ov ohooho dur bakalım. Sana güvenen insanlar mı? Şu hastaneye gelenler mi? Seni o hastaneye öylece terk edip gidenler mi? Seni bu kadar önemsiyorlardı madem neden bu hastanede öylece terk edip gittiler?'

'Onlar hakkında hiç bir şey bilmiyorsun! Benim hakkımda da öyleyse sana yargılayacak bir şey düşmez.' Dişlerini sıktı sanırım sinirlenmişti. Derin bir nefes verdi ve bana döndü.

'Julia, bak seni tanıyorum. En azından teknik bilgiler ile. Onları tanımama pek gerek yok gibi. Tamam madem gitmek istemiyorsun, bu senin kararın saygı duyarım' Arabayı çalıştırdı ve geri döndürdü.

Yol boyunca tek kelime etmedik. Hastaneye geldiğimizde arabadan ilk inen ben oldum ve direk kapıdan içeri girdim. Oda ardımdan girdi. Hastanenin içine girdiğimizde bile tek kelime etmemiştik. Odama kadar çıktı benimle odamın tam önüne geldiğimizde durdum ve ceketini çıkartıp ona uzattım.

'Her şey için teşekkür ederim. Sen iyi birisin' dedim Gülümsedi, ceketi elimden aldı ve bana sarıldı. Bunu neden yaptığımı anlayamamıştım, ama bende ellerimi onun sırtına koydum ve sarıldım. Şimdi o kokuyu iyice hissettmiştim iliklerime kadar güven kokusu aşılanmıştı sanki. Sonra kulaklarımda bir fısıltı hissettim.

'Ben iyi biri değilim. Belki hayat kurtaran bir süperman olabilirim, ama bu iyi biri olduğum anlamına gelmez.' dedi ve beni bıraktı, gözlerime baktı ve gülümsedi. Arkasını dönüp gitmeye başladı.

'Bir şey daha var' dedim durdu, arkasını döndü. Tek kaşını kaldırdı.

'Batman'i süperman'e tercih ederim' dedim. Gülmeye başladı. Ben de güldüm.

Odama girer girmez kendimi yatağa attım. Çok yorulmuştum gerçekten.

Sabah olduğunu biliyordum ama kalkmak zor geliyordu. Kalkmak istemiyordum ama birazdan biricik hemşirem gelecekti onu da biliyordum. Uyku ve yarı uyanık bir haldeydim. Uyuyordum ama sanki tam olarak dünyadan da ilişkimi koparmamıştım. O sırada kapımın açıldığını duydum ama yine de gözlerimi açmadım. Açmak istemedim. Zihnim ağırlaşıyordu. Biri elini alnıma koydu

SKAO: İntikamın Sızısı 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin