Arkadaşlar bu bölüm de baya şaşıracağınıza eminim benim de son anda aklıma geldi yani kurgunun sonu vs hazır ancak bölümleri yazarken hem kafamda kurduklarımı hem de doğaçlama yaparak yazıyorum :D Yorumlarınızı bekliyorum!
Aria'nın Gözünden;
'İyi misin?' omzuma elini koyan kişiye döndürdüm kafamı. Cevap vermeden kafamı tekrar karşımdaki saçma sapan bir tv programına çevirip, izlemeye devam ettim.
'Aria?' dedi Dallens, yıllardır ilk defa ağzından ismimi duymuştum bu hem mutlu ederken hem de acı veriyordu.
'iyiyim' dedim keskince.
'Pekala' diyerek ayağa kalktı kapıya doğru yürüdü.
'Onu seviyor musun?' dedim ağzımdan bu cümle nasıl çıkmıştı bilmiyorum. Anlamamış gibi arkasını dönüp baktı yine kaşlarını çatarak. Onun kaşlarını çatmasını sevmiyordum onun gülmesini seviyordum.
'Ne önemi var?' dedi bana dönerken. Dudaklarımı yalayıp ayağa kalktım.
'Haklısın bir önemi yok.' dedim bir süre öylece birbirimize bakmaya devam ettik, hiç bakışlarımızı çekmeden. Acı çektiğimi bakışlarım da hissediyor muydu acaba?
'Aria, ben--' demesine izin vermeden dudaklarına yapışmıştım. Bunu neden yaptım şimdi? Öpüyordum ama karşılık vermiyordu beni kendinden ayırıp konuştu.
'Bunu bir daha sakın yapma!' resmen kükremişti. Bir daha yapabileceğimi sanmıyordum zaten. Ondan geriye çekildim. Ve konuşmadan yüzüne baktım. Kendimi aptal durumuna düşürmekte harikasın Aria, bravo. O sırada Julia, hızla odasından çıkıp banyoya doğru koştu bakışlarımız hızla onu takip etti. Dallens'a tekrar baktım aramızda kısa süreli bir bakışma geçti ve hemen banyonun önüne doğru koştuk.
'Julia, iyi misin?!' diye bağırdım. Ses vermiyordu.
'Julia!' diyerek kapıyı çaldı Dallens.
Kulağımı kapıya dayayıp içeriyi dinledim.
'Kusuyor' dedim Dallens'a dönerek.
'Biraz fazla değil mi?' dedi Dallens.
'Bu hafta 4. kere kusuyor' dedim. Haklıydım şu sıralar çok fazla kusuyordu. En ufak şeyde midesi bulanıyordu. Tim'in ölümünden iki ay geçmesine rağmen bizle pek konuşmuyordu. Konuşmaya çalıştığın da ya kusuyordu ya da iyiyim diyerek geçiştiriyordu.
Sonunda kapı açıldığın da karşımda ağlamaktan gözleri çökmüş ve yüzü bembeyaz olan bir Julia, duruyordu.
'Aman tanrım bok gibi görünüyorsun!' dedi Dallens. Ona sert bakışlar attım.
'Teşekkürler' dedi Julia, imalı bir şekilde Dallens'a bakarken. Dallens, buna karşın kafasını eğdi.
'Artık doktora gitmeliyiz' dedim Julia'nın koluna girip yürümesine yardım ederken.
'Hayır ben iyiyim' dedi ısrarla.
'Julia!'
'Hayır dedim Aria!' diye bağırdı.Ve odasına doğru gitti.
Julia'nın Gözünden;
Bu bulantıların neden olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Bu yüzden biraz uyumak için yatağın içine girdim ve gözlerimi kapattım. Uykuya dalmak istiyorum ama gözlerimin önüne hayal,meyal görüntüler gelmişti. Görüntüler iyice netleşmişti. Bunlar...hiç tahmin edemeyeceğim görüntülerdi. Panikle gözümü açmıştım. Üstümdeki battaniyeyi hızla yere atıp ayağa fırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: İntikamın Sızısı 3
Mystery / ThrillerSKAO serisi... Serinin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce 1. ve 2. serisini okumanızı öneririm. Hayatımızın belirli zamanlarında insanların bize ne yapacaklarını söyledikleri anlar olur. Ancak eğer aklınız var ise size söyleneni değil,kendi canın...