''Sessiz ol o uyuyor...''

375 28 11
                                    

Örtün ruhumun üstünü üşüyor,sarın kalbimin yaralarını kanıyor...

Şuan karşımdaki şeye kaskatı kalmış şekilde bakıyorum. Tepki vermeye gücüm yok gözlerimden bir damla yaş süzülüyor yanaklarıma, ama sanki tenimi yakan bir ateş misali düşüyor gözlerimden. Titreyen dudaklarım ile aynaya yazılan yazıyı okumaya çalıştım.

''Sana işte bu kadar yakınım. Sen bir katilsin...benim katilim

Tim''

Yutkundum bir kaç sefer daha bu sefer titreyen ellerim ile yazılan yazının yanına yapıştırılan cd'yi almaya uzandım. Titreyen ellerim ile cd'yi aldım ve hemen odaya doğru koştum. Bizimkiler odadan çıkmıştı. Şuan bedenim bir ateş misali yansa da umursamadım hemen laptopu alıp düğmesine bastım ve açılmasını bekledim. Laptop sonunda açıldığın da hemen cd'yi taktım. Karanlık bir ekran vardı hiç bir şey yoktu. Bekledim bir kıpırtı ya da herhangi bir şey ama yoktu işte. Ayağa kalktım ve banyoya doğru yürüyecek iken onun sesini duydum. Tim... hemen laptopun başına geri döndüm. Ekrandaydı gülümsüyordu, arkadan çok yüksek bir müzik sesi geliyordu.

'İşte orada!' dedi bağırarak kameraya ve kamerayı döndürdü. O bardaydık bana bakıyordu beni çekiyordu. Orada arkadaşlarım ile gülüyordum. Kamerayı tekrar kendine çevirdi, tekrar gülümsedi ve konuştu.

'İşte geleceğim orada duruyor' daha sonra sadece gülümsedi barı çekmeye devam etti. Gülümsedim gözyaşlarım içinde daha sonra ekran tekrar karardı. Bekledim bir süre bu sefer ekranda ben belirdim. Elimde bir bıçak vardı ve Tim'e bağırıyordum. Bu o geceydi...Tim'i bıçakladığım gece. Tim, bağırıyordu elimdeki bıçağı ona doğru doğrultup konuşuyordum.

'Emin ol bugün buradan sağ çıkamayacaksın!' çok sinirliydim ellerim titriyordu. Tim, beni sakinleştirmeye uğraştı bana doğru bir kaç adım attı ve işte o an! Tim'e bıçağı sapladım. Tam karnına bastırdım bıçağı... sonra bıçağı çekip tekrar bıçakladım, sanırım cinnet geçiriyordum. Tim, dizlerinin üstüne çöktü...yayılan kırmızı kan,gözlerindeki o dehşet ve acı... dudakları oynuyordu bir şey söylüyordu ekrana iyice yaklaştım anlamak için.

'Beni affet...' dedi. Ve gözleri kapandı yere düştü. Elim de bıçak ile öylece dikiliyordum. Sonra ekran tekrar karardı. Cd'yi çıkardım. Gözlerimden yaşlar düşüyordu. Tim'in bana söylediği son söz 'beni affet' olmuştu. Yıllar boyunca biriken tüm acıların dinmesini sağlayan iki sözcük...'beni affet'

Ayağa kalktım ancak ayaklarım bedenimi taşıyamadı ve yere diz üstü düştüm. Gerçekten de onu ben öldürmüştüm. Kendi ellerim ile...ben bir katildim. Gerçek bir katil!

O sırada odaya Jacob, girdi

'Julia?!' diyerek koşarak yanıma geldi.

'Neyin var?' dedi şuan ona cevap veremiyordum...sanki konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim.

'Beni affet...' mırıldandım. Jacob, kaşlarını çattı anlamaya çalışıyordu.

'Neler oluyor Julia?' Titreyen ellerim ile laptobun üstünde duran cd'yi gösterdim. Yanımdan kalkıp bilgisayarı açıp cd'yi taktı.

...

Kanepede öylece oturuyordum. Banyoya tekrar girdiğimiz de suyu açık unuttuğum için her yer su içindeydi. Cd'yi evdeki herkes izledi. Herkes şok içinde bana bakıyordu. Onu umursamayacak kadar canım acıyordu...

'Julia?' dedi Jacob, ona döndürdüm kafamı.

'Otopsi sonuçları geldi' dedi. Şaşkınca ona baktım ve konuştum.

SKAO: İntikamın Sızısı 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin