''Sen korkunç bir annesin!''

279 19 7
                                    

Multimedia; Julia :)

Biliyorum bölüm kısa oldu ama zamanım da azdı bu yüzden o kadar vakite, ancak bu kadarcık bölüm. Yorumlarınızı bol tutun diğer bölüme uzun yazacağım :) İyi okumalar.




Aria'nın Gözünden;

Ölüm, tuhaf bir şeydir. Hem özletir,hem acıtır. Bir daha ömrünün sonuna kadar göremeyeceğin insanların hatıralarını bıraktırır geride. Hem hazırlıksız gelir, hem ağlatır arkasından. Ama ölümün daha büyük bir görevi vardır...insanların bir gün gideceklerini öğretir bize...

Hastaneye gelmiştik, Julia'yı daha fazla beklemeden ameliyata almışlardı. John, ile bekleme salonlarındaki koltuklara oturmuştuk. Ayaklarım ile ritim tutuyordum. John, ise başını elleri arasına almış düşünüyordu. Ya ablama bir şey olursa? diye düşünmeden edemiyordum.

Daha kaç saat bekleyecektik? Derin bir nefes verdim, buna karşın John, bana döndü;

'Ablan iyi olacak. O çok güçlü.' dedi. Başımı salladım sadece. O sırada doktor çıktı ameliyattan hemen ayaklandık.

'Durumu nasıl?' dedi John.

'Ablam iyi mi?' dedim hemen ardından. Doktor ikimize de öyle bir baktı.

'Hastanızın durumu şimdilik iyi.' dedi ikimizde derin bir nefes verdik. İşte bu rahatlatmıştı.

'Peki ya bebek?' dedi John. Sahi bebeği unutmuştum iyice. Şaşkınca doktora bakıyordum, doktor bakışlarını yere çevirdi sessiz kaldı.

'Hayır.' dedim geri geri giderek.

'Hayır, ne olur bana bebeği kaybettik demeyin' dedim. Gözlerimden bir damla yaş düşerken. John, bağırdı.

'Bir şey söyle!' Adam kafasını kaldırdı ve konuştu.

'Elimizden gelen her şeyi yaptık, ancak bebeği kurtaramadık.' dedi. Oturacak bir yer aradım ve kalktığım sandalye'ye geri oturdum.

'Biz şimdi Julia'ya ya ne diyeceğiz?' dedim titreyen elim ile ağzımı kapatırken.

John, duvarın dibine çöktü sessizce...bir süre öylece kaldık yerlerimizde.

...

Julia'yı odaya almışlardı. Uyuyordu ama uyandığın da ne diyecektik? İşte onu bilmiyorduk hiç birimiz. Dallens'ı aramıştık. Hemen gelmişti tuhaf yanı yanında İra, yoktu. Jacob'a sabahtan beri ulaşamamıştık. Julia'nın odasında hepimiz bir yere oturmuştuk öylece gözlerimiz boşluğa dalmıştı. Julia, yatağında kıpırdandı.

Julia'nın Gözünden;

Göz kapaklarımın üstünde sanki bir ağırlık vardı, açmakta zorlanıyordum. Başım ağrıyordu aslında vücudumun her yeri ağrıyordu. Gözlerimi sonunda açtığımda tek karşılaştığım tavandı. Etrafıma bakındım ve ilk karşılaştığım gözler John'un gözleri oldu. Uyandığımı gördüğün de hemen ayaklandı ve diğerleri de.

'Julia, iyi misin?' diyerek ellerimi tuttu John.

'Ben iyiyim' dedim güçlükle.

'Bebeğim, bebeğim iyi mi?' dedim ellerimi karnıma götürdüm. Elime gelen sadece boşluk oldu, panik oldum ve John'a bakarak konuştum.

'Onu hissedemiyorum John!' dedim.

'John! onu hissedemiyorum!' diyerek panikle yataktan kalkmaya çalıştım. O anda John ve Dallens koluma yapıştılar ve beni yatıştırmaya çalışıyorlardı.

SKAO: İntikamın Sızısı 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin