♔ BM 15 "ASLA" ♔

231 11 3
                                    

Yürüyüşten geldikten sonra annemin hazırladığı kahvaltı masasına oturup güzelce karnımızı doyurmuştuk. Yolda gelirken Gonca'nın aklından ggeçen intikam fikirlerini de sırasıyla dinlemiştim. Bu kız dediğim kadar vardı. Belki de daha fazlası...

Televizyonun karşısına geçmiş kanalları boş boş turlarken derin bir nefes aldım.

"Evde olmaktan sıkıldım. Bir an önce kendime bir iş ayarlamalıyım."

"Öğretmenliğe devam et. Çocukları seviyorsun sen."

"Öyle ama şimdi okullarda boşluk yoktur. Kaç gün geçti; dönemin başında ancak olur senin dediğin."

"İyi de ne yapabilirsin ki başka?"

"Ne bileyim?" dedim omzumu kaldırıp, dudaklaırmı büzerken. "Bir cafeye girerim mesela..Ya da bir markette geçici olarak kasiyerlik falan yaparım. Yeter ki bir uğraşım olsun."

"O iş biraz yaş güzelim!" dedi anneme farkettirmeden karnımı işaret ederken, "İmkanı yok bence."

"Şimdi rahat rahat oturuyorum ama..İleriki günlerde belli olacak ve ben herkese ne söyleyeceğim hala bilmiyorum."

Annem mutfaktan çıkıp yanımıza geldi. "Ne hakkında konuşuyorsunuz siz bakayım? Benden bir şey mi saklıyor sunuz yoksa?" dedi gözlerini iyice açıp ikimize bakarken.

"Yok anne. Ne saklayacağız senden?" dedim hızlıca. "Abartıyorsun. Her zamanki biz işte.." dedim küçük bir kahkaha atıp Gonca'yı süzerken.O da kısa sürede olayın şokundan çıkıp kıkırdadı. "Ya, öyle!"

**

"Plan 1: Ailesi hakkında her şeyi araştıracağız."

Elimdeki kitabı kenara bırakırken kaşlarımı çattım. "Bitti o iş Gonca. Bir daha karşılaşmayacağız. Ne diye uğraşayım onun annesiyle! İşimiz gücümüz yok gibi bırak şunu Allah aşkına!" dedim elindeki tableti çekiştirirken. O işine titizlikle devam etmeye devam etti tabii ki. Burada söylediklerimi ben yemiş yutmuş gibi görünüyordum.

"Saçmalama. Araştıracağız tabii ki. Ve o yılan dilini koparıp eline vereceğiz."

"Enis'ine kıyamazsın sen!" dedim imayla gözlerimi devirirken. Sonunda ekrandan başını bana doğru kaldırdı. Biraz duraklasa da işine devam etti. "O defter kapandı!"

"Ya, tabii!"

"İnanmıyorsan inanma Miray!" diye bağırdı. Sakin olmasını söyleyip bir elimle ağzını kapattım. "Tamam be bağırmasana!"

"Bağırtma sende o zaman."

"Of Gonca. Of!"

Telefon sesiyle Gonca elindeki tableti kenara bırakıp ekrana baktı. "Burak arıyor..."

"Açsana.." dedim bir çırpıda. "O olanları bilmiyor. Ona anlatmadık hiçbir şeyi. Şimdi ben Miray'dayım dersem iş arapsaçına döner!"

"Ne yaparsan yap Gonca." dedim tekrar yatağıma uzanıp okuduğum kitaba bakmaya devam ederken. Bir süre kararsızca bana baksada telefonu kulağına götürdü.

"Alo?"

Bir süre karşıdan gelen Bural'ın sesini işittim. "Neredesin sen!" diye soruyordu. Sesi de yüksek çıkıyordu.

"Şey.." diye geveledi ağzında hızlıca.. "Ben Miraylayım."

"Ne!"

Daha fazlasına devam edemeden hızlı adımlarla odadan çıktım. Derin nefesler almaya çalışırken kapanan kapı sesini işittim. Birisi mi gelmişti?

BEŞİNCİ MEVSİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin